'Türkiye sonunda Türklere kalır!' 

Ahmet YILDIZ

Liberal dünyanın ünlü ekonomistlerinden Osman Uluguay'ın yıllar önce (2012) Aydın Doğan'ın yayınevinden yayınlanan 'Türkiye Kime Kalacak?' kitabı yeniden konuşulmaya başlandı.

Normal bir ülkede böyle kim kitap yazabilir mi? 

Yani Fransa'da 'Fransa kime kalacak?', Almanya'da 'Almanya kime kalacak?' diye sorulabilir mi?

Ama Türkiye burası. Yedi düvel içerde zorla bir 'Kürt milleti' yaratmaya çalışıyor. Dünyanın en korkunç, en acımasız, en alçak silahlı örgütü on yıllardır bizim başımıza bela edilmiş durumda.

Batımızda Yunanistan diye bir komşumuz var ki deme gitsin: Adamlar hâlâ tüm Ege, tüm Akdeniz, tüm Anadolu'nun bir gün onların olacağına ciddi ciddi inanıyorlar.

'Megalo idea' ta 1829'da Yunanistan'ın kurulduğu yıl ortaya atılmış, arkaik ve en az PKK talepleri kadar korkunç tehlikeli sonuçlar doğuracak düşünceyi bir devlet politikası olarak hâlâ canlı tutuyorlar.

Yani Yunanlılar, antik dönemlerden beri Yunanlıların yaşamış olduğu her yeri alarak Bizans İmparatorluğu’nu diriltme fikrinden vazgeçmiş değiller.

Megali İdea'nın hedefi, batıda Bizans'ın İyonya Denizi'nde hakimiyet altına aldığı toprakları, doğuda Küçük Asya ve Karadeniz'i, kuzeyde Trakya, Makedonya ve Epir'i, güneyde Girit ve Kıbrıs'ı hakimiyet altına alıp başkenti Konstantinopolis(İstanbul) yaparak Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu diriltmek.

Bu fikrin sahipleri, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alarak Bizans İmparatorluğu’na son verdiğini unuttukları gibi, 1922'de Kurtuluş Savaşıyla yedikleri tokatı da unutmuş görünüyorlar.  

(Günümüzde bu fikirle bağlantılı olarak görülen diğer bir umutsuz çaba Enosis'tir. Yani Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak ve böylece Akdeniz'in sahibi olmak!)

Kuzey doğumuzda bir Ermenistan var ki Allah düşmanının başına böyle bela vermesin!

Adamlar 80 milyonluk bir Türkiye'den korkmadıkları gibi, ikinci Türk ordusu Azerbaycan Ordusu tarafından Karabağ'da yedikleri tokattan da uslanmamışlar, bu isteklerinden vazgeçmiyorlar!

Fazla eskiye gitmeye gerek yok: 2006 yılında Le Figaro'da bile Büyük Ermenistan haritası yayınlandı: Karabağ'dan Trabzon'a, Adana-Mersin'e kadar her yeri kendi toprakları olarak görmüşler!

(Ziya Paşa bu düşüncedeki Ermeniler için bir beyit de yazmıştı; yanılmıyorsam şunun gibi bir şeydi: 'Duydum ki oradan buradan alıyormuşsun martini / Türk'ten toprak alacağını mı sanıyorsun s..tiğimin Artin'i!')

Yani yüzyılın başından beri vazgeçmiyorlar!

İşin kötü yanı, TC vatandaşı kimliği taşıyan Ahmet Mehmet adıyla yanımızda yöremizde 'İçimizdeki İrlandalılar'ın bu düşüncelerle içerde yılmadan faaliyette bulunmalarıdır.

PROF. DR. ANIL ÇEÇEN'İN UYARISI

Prof. Anıl Çeçen, on gün önce bloğunda, bu tür isteklerin sonunun gelmediğini ve sonucunun ne olacağını anlatan mükemmel bir yazı yazdı.

"Türkiye sonunda kime kalacak sorusu, son günlerde çok satan bir kitabın adı olarak kulislerde en çok tartışılan soru olarak gündeme geliyor." diyen Çeçen, Osman Uluguay'ın yıllar önce yazılmış kitabının tekrar gündeme getirilip ısıtılmasını tartışıyor.

Çeçen'e göre, Türkiye Cumhuriyeti gibi kuruluşundan bu yana doksan yılı geride bırakmış ve birkaç yıl sonra yüzüncü yılını kutlayacak güce ve potansiyele sahip orta boy bir devlette, Türkiye’nin sonunda kime kalacağının sorulabilmesi hem çok üzücü hem de çok düşündürücüdür. Böylesine bir sorunun sorulabilmesi, bir ülkede geleceği belli olmayan bir durumun olduğunu ve bu doğrultudaki belirsizliğin insanların kafasını karıştırdığını  göstermektedir.

Prof. Dr. Anıl Çeçen bu durumu ciddiye alıyor: "Geçmişten gelen tarihsel süreç içerisinde, işgal ya da sömürgecilik sonrasında ortaya çıkarak bağımsızlık kazanmış olan birçok küçük ya da orta boy devlet, emperyal saldırılar, hegemonya arayışları ya da baskıcı siyasetler yüzünden otonom statülerini ellerinden kaçırabilmektedirler. Otonomisini koruyamayan devletler, büyük güçlerin çekişme alanı konumuna sürüklenince her türlü emperyal senaryoya açık bir duruma gelmektedirler... Zayıflayan devletlerin ülkeleri yol geçen hanına dönüşebilmekte, bu gibi siyasal yapılanmaların altında varlıklarını sürdürebilmek isteyen toplumlar, halk toplulukları ya da ulusal yapılar bu gibi olumsuz durumlara karşı isyan ederek yepyeni bir yapılanmanın arayışı içerisine girebilmektedirler."

TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR

Tarih ders almasını bilenler açısından bir tekerrürden ibarettir. Dün ulusal kurtuluş savaşı vererek Türkiye’ye sahip olan Türkler, yeni dönemde yeniden bir ulusal kurtuluş mücadelesi vererek eskisi gibi ülkesine ve devletine sahip çıkarak, emperyalizmin Türkiye’yi tarih sahnesinden silme girişimlerini ikinci kez önleyecektir. 

Yukarıda yazdığımız, tümüyle emperyalist ağababalarının yaratmış olduğu hayali düşüncelerin taşeronları bilmeli ki eğer Türkler sabırlarının sonuna gelip oyuna 'rest'le karşılık vermeye karar verirlerse bu çekişme ve hesaplaşmaların sonunda, Türkiye gene Türklere kalacaktır! 

Her kesimin bu durumu bilmesinde, ülke ve dünya barışı açısından yarar vardır!  

 

Ahmet Yıldız
Siyasetcafe.com 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.