1978 yılında ilk tüp bebek doğumuyla başlayan yardımcı üreme teknolojileri, günümüzde yapay zeka (AI) entegrasyonuyla yeni bir evreye giriyor.
Tüp bebek başarı oranları hala düşük seviyelerde seyretse de, yakın zamanda AI destekli mikroenjeksiyonla elde edilen embriyo sayesinde canlı doğum gerçekleşmesi büyük heyecan yarattı.
Bu gelişme, infertilite tedavilerinde AI'nin potansiyelini gözler önüne seriyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ: AI'NIN SINIRLARI VE AVANTAJLARI
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Kalay, yapay zekanın tüp bebek alanındaki rolünü şöyle açıklıyor:
"Yapay zeka tüp bebek tedavisinde nispeten yeni bir teknoloji. Hala öğrenme aşamasındayız ve en etkili kullanım alanlarını belirlemeye çalışıyoruz. Özellikle laboratuvar süreçlerinde büyük katkı sağlıyor."
Dr. Kalay'a göre, AI şu alanlarda öne çıkıyor:
Sperm Seçimi: Daha kaliteli ve başarılı sperm hücrelerini belirlemede üstün performans.
İlaç Dozajı: Tedavi ilaçlarının kişiye özel dozlarının hesaplanmasında yardımcı rol.
Ancak, embriyo seçimi konusunda AI'nin sınırları var. Tecrübeli bir embriyologun morfolojik değerlendirmesini tam olarak aşamıyor. AI, embriyoları sadece görsel kriterlere göre sıralıyor ve önerilerde bulunuyor.
AI GENETİK ANALİZ YAPABİLİR Mİ?
Dr. Kalay: "Yapay zeka embriyonun genetiğine erişemiyor. 'Bu embriyo genetik olarak sağlıklı' diyemiyor. Sadece dış görünüşe dayalı bir seçim sunuyor. Şu an için insan uzmanlığın üstüne çıkmış değil."
Bu durum, tüp bebek tedavisinde AI'yi destekleyici bir araç olarak konumlandırıyor, ancak tam bağımsız kullanım için daha fazla veri ve gelişme gerekiyor.
GELECEKTE YAPAY ZEKA TÜP BEBEK BAŞARI ORANLARINI ARTIRACAK MI?
Yapay zeka tüp bebek laboratuvarlarında giderek yaygınlaşıyor. Embriyo seçimi, sperm analizi ve kişiselleştirilmiş tedavi planlarında AI entegrasyonu, başarı oranlarını yükseltebilir. Ancak genetik tarama gibi kritik adımlar hala uzman embriyologlara emanet. Infertilite çiftleri için umut verici bu teknoloji, yakın gelecekte standart hale gelebilir.
Siyasetcafe.com