YARASALAR!

Selçuk DÜZGÜN

Herkes Virüsü suçluyor ama kimse Virüsün neden insana sığındığını tartışmıyor!…

Herkes Yarasayı suçluyor ama kimse Yarasanın insanoğluna faydasından bahsetmiyor!...

Yarasaların soyu tükenince Dünya ekosisteminde nasıl değişikler olacağını öngöremiyor!...

Sorun aslında Çin’lerin dünya üzerindeki nüfus yoğunluğu ile doğrudan ilgili.

Dünyanın en kalabalık insan sınıfını oluşturuyorlar.

Sayılarını 2 milyarı aşıyor ki, bu dünya nüfusunun 5’te 1’ine yakın.

Ve bu nüfus diğer insanların nerdeyse midesini bulandıracak bir mutfak kültürüne sahipler.

Kedi yiyorlar,

Köpek yiyorlar,

Solucan yiyorlar,

Sümüklü böcek yiyorlar…

Kısacası her haltı yiyorlar.

Sakın bana demeyin kültürlere saygı, zira onlar bu medeniyetleri ile dünyanın geleceğini mahvediyorlar…

Elbette Dünyayı sadece onlar mahvetmiyor çeşitli ihanetleri ile bütün insanlık bu hataların içerisindeler.

Ama konumuz KORANA denen zavallı virüs olduğu için ve bunun kaynağı Çin’deki bu akıl almaz yemek kültürü olduğu için oraya vuruyoruz.

 

Evet, ÇİN 2 Milyarlık bir ülke!

Şimdi düşünün bunlar aynı anda 1 litre su içseler dünyanın su dengesi nasıl olurdu,

Klasik espri ile aynı anda zıplasalar dünyanın dengesi nasıl olurdu?

Bunları belki görmedik ama yedikleri sıra dışı hayvandan dünyaya nasıl virüs yaydıklarını görüyoruz.

Evet KORANA virüsünden bahsediyorum!

Neyin sonucu bu ortaya çıktı?

O Çinlilerin YARASA denen hayvanı yemeleri yüzünden.

Oysa yedikleri o YARASANIN dünya nizamda bazı görevleri var!

Sıtma sebebi sivrisinek başta olmak üzere bir çok zararlı böcekle beslenen yarasaların biyolojik mücadelede bir çok yararları vardır.

260 yarasa türü var diyorlar ve bunlar tıpkı arılar ve kelebekler gibi, çiçeklerin nektarlarını emerek çiçek polenlerini etrafa saçarlar.

Yarasalar polenleri etrafa saçmazsa, muz ve şeftali dâhil en sevdiğimiz tropikal meyvelerin yüzde 70’ini soframızda göremezdik.

Hatta, 300’den fazla tropik bitki, tohum dağılımı ve tozlaşma için yarasalara bağlıdır. Mango, avokado, hurma ve incir bunlara dahildir. Tohumların dağılmasıyla, yarasalar, insanların tahrip ettiği yağmur ormanlarının yeniden oluşumuna yardımcı olurlar.

Bu sizi şaşırtabilir, ancak vampir yarasalar da insanlar için çok önemlidir. Vampir yarasaların salyalarında özel bir kimyasal madde vardır ve bu kanın pıhtılaşmasını önler.

Bu, yarasaların, ineklerden ve domuzlardan kolaylıkla kan içmesine olanak sağlar. Bilim adamları bu kimyasal madde üzerinde çalışmışlardır ve kan pıhtılaşması ve kalp spazmı hastalığında insanlara fayda sağlayan bir ilacın gelişiminde kullanmışlardır.

Evet insan ve tarım sağlığına zarar veren böcekleri, sivrisinekleri yiyerek hayatlarını sürdüren yarasalar, biz insanların görünmez yardımcıları iken şimdi onlardan türeyen bir virüs nasıl insanlığın katili olmaya başladı?

Elbette ki çok net!.

Yarasalar üzerinde rahat yaşayan virüsler yarasa bitince kendilerine en yakın canlıda yaşam alanı aradılar.

Eee kimi bulacaklardı?

Tabi ki ev sahiplerini katleden insan denen canlıyı.

İşte ÇİNLİ denen insan sınıfı doğanın mucizesi olan bu yarasaları katlettikçe aynı zamanda kendi kendinin de katili oldu.

Biri şu midesiz topluma ve hayvan nesillerini zevk için, para için, kürk ve ayakkabı için katleden insan nesline desin ki, hayvanların olmadığı bir dünya da insanlara da yer yoktur.

İşte böyle gizli düşman dedikleri VÜRÜSLERLE uğraşırlar.

Şimdi bir kez daha düşünün 2 Milyar Çinli aynı adan YARASA yese ne olurdu?

Üstelik bunlar hayvan yemede sınır tanımıyorlar.

Sorun Virüste, Yarasada değil ben kardeşim, sorun Çinlinin midesinde.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.