Yüzbaşı Şeref neden intihar etmişti?

Selçuk DÜZGÜN

FETÖ ile mücadele piyasada ki at izi, it izi, yılan, çıyan, akrep bilumum ormanlar âleminin izini görünce acaba“kaç çeşit FETÖ var?” diye kendi kendime sorarken, birden mailime çocukluk arkadaşlarımdan birinin mektubu geldi.

 

Maili atan bir polis arkadaşım.


Aynı mahallede, aynı okullarda okumuş, aynı ocakta mücadele vermiş, lise bitince ben üniversiteye gitmiştim, o polis olmayı seçmişti.

    

Polis olduğu dönemle ise; silahının kabzasının bir tarafına üç hilal, diğer tarafına Türkiye bayrağı kazıtmıştı.

     

Türkiye’ye sık sık gittiğimde oturur eski zamanlarımızı anardık, her defasında “ Halen komiser olmadın mı?” diye sorardım.

    

O da bana, “Cemaatçi olmayan kimse meslekte ilerlemiyor, silah kabzamda üç hilal var diye meslekte bile zor kalıyorum” derdi.


Sonra epri patlatırdı,“Seni boşuna mı üniversiteye gönderdik, hadi sen bir yerlere gel de, bize görev ver


En son görüştüğümde hiç unutmam aynen şu cümleleri kurmuştu, “Yaa reis kur bi teşkilat, şu terör meselesini Türk Töresine göre çözelim, ben emekli olmaya, bir nefer gibi yanında mücadelene katılmaya hazırım.”


Kısacası çocukluğuna, gençliğine, olgunluğuna şahit olduğum bu polis arkadaşım bana dün şu cümlelerle dolu bir mektup attı:


“Bir tarafı üç hilal diğer tarafı Türk bayrağı olan silahımı bu gün teslim ettim. Fetö terör örgütü olmaktan vatan hainliğin den açığa alındım. At izine, it izine bir de kurt izini karıştırdılar reis. Baştaki fetöcüleri temizleyemediler her kesi bu işin içine katıp olayı sulandırmak istiyorlar.


Ortada delil yok. Sadece `olabilir`  iddiası var. Hani iddia sahibi iddiasını ispatlamakta mecburdu. Ortada iftiracı bile yok. İftira at, açığa al. Böyle bir hukuk var mı? Şimdi temizlemeye bilirsen temizle adalet nerde?


Dayanamıyorum kardeşim, bana gelen mektupta aynen şunları yazıyor: ‘Olağanüstü Hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin kanun hükmünde kararname name nin 2.maddesinde zikredilen ve milli güvenliğe tehdit oluşturduğu teyit ezilen Fethullah terör örgütüne FETÖ / PYD ekli listede adı soyadı sicili görev yeri ve ünvanı ile ilgili bilgileri yer alan personelin aidiyeti,iltisakı veya irtibatı olabileceği değerlendirilmektedir.Açıklanan nedenlerle adı geçenlerin 657 sayılı KHK nin 3.maddesi uyarınca görevlerinden uzaklaştırılması yazısına istinaden.’


Ya reis onlarla hayatta işim olmamıştır. Olarla dostluk kuranlar her zaman şubelerde iyi yerlerde çalışmıştır. Beni bilenler onlara karşı olduğumu bilirler yüksek seslere dile getirmişimdir. Cemaatin hiç bir dershanesi,  okulu,  etüt merkezi,  bank Asya’sına ne ben, ne eşim, ne çocuklarım nede sülalemden birsinin ilişkisi olmamıştır. Darbe gecesi çalışıyordum sabaha kadar ekip oto şunun megafonuyla halkı sokağa çağırdım. Sosyal medyada bile ne hükümetin ne devletin nede sayın cumhurbaşkanımızın aleyhinde dahi bir paylaşımlarım yoktur. Bu zamana kadar baylock nedir onu bile bilmezdim, onu da şimdi öğrendim.”


Onun bu mektubunu okurken akıma tekrar “kaç çeşit FETÖ var?” sorusu geldi!


- Darbeye yapanlar mı?

- Darbe yapanlara cinayet derecesinde yardım edenler mi?

- İmamlar, ağabeyler, belletmenler, ablalar mı?

- Adli kanatta hâkimler, savcılar, polisler,

- Siyasiler, bürokratlar mı?

- Mali kaynak yaratmak için iş dünyasını tekeli altına alanlar mı7

-Ekip yetiştiren okullar, öğretmenler, üniversiteler, akademisyenler mi?


Valla kaç çeşit varsa var, ana damarda olanların hiç birine zarar gelmediği, hedefin saptırıldığı yukarıdaki mektuptan hakikattir.


Görünen oki darbe sonrası saklamak için çok hızlı gizlenmiş olan bu örgüt mensupları, kendilerini korumak, hedef şaşırtmak içinde darbe gecesi tankların karşısına ilk çıkan ülkücülere yönelmiş durumdalar.


Fitneleri ile ülkücü kıyımını duruma panik halinde yakalanan,  devletimize yaptırmaktadırlar.


İşin acı yanı ihbar ile kıyım yapan devletimizin buna muhtaç olmasının tek sebebi istihbaratının beceriksiz olmasıdır.


Mektup yazan polis arkadaşıma “ hakkını nasıl arayacaksın?” diye sorduğumda; “MHP komisyon kurmuş, dilekçemi il yönetimine verdim, Ankara`ya gönderecekler” dedi.


Düşüne biliyor musunuz devletin hukuk birimlerinin, istihbaratını çözmesi gereken bir konuyu siyasi partilerin referansları çözmeye çalışıyor.


Haa bu konuda referans bir partiden alınması gerekiyorsa, bu parti mutlaka MHP olmalıdır.


Zira Sayın Devlet Bahçeli’nin ederi 1 dolar edeceklere karşı tavrı ve tepkisi hep netti.


Diğerleri önce kendilerini temizlesinler, sonra dilekçeleri alsınlar.


Konuşmanın sonunda Polis kardeşim şu cümleleri kurdu;


Şu anda alakası olmayan çok kişi var kıyım yapılıyor. Ben hakkımdaki iddiaları uydurma delil harici ispatlasınlar idam kararımı ben kendim veririm vatan haini olarak yaşamam… vesselam.”


Bu sohbetten sonra aklıma Nihal Atsız’ın RUH ADAM kitabı geldi.

Sahi yüzbaşı Şeref neden intihar etmişti?


Not: Polis memurunun ismini gerektiğinde açıklayacağım, olay şu anda komisyonlarda. Ben sadece bir mektup üzerinden ülkemizdeki sosyal bir acıya değindim. Ama ne olursa olsun FETÖ üzerine kararlılıkla gidilmeli ve hedef şaşırtmalara dikkat edilmelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.