Trump 20 Ocak'ta görevi bırakmazsa ne olacak? İşte olası senaryolar

Trump 20 Ocak'ta görevi bırakmazsa ne olacak? İşte olası senaryolar

244 yıllık ABD tarihinde görülmedi ama peki ya Trump 20 Ocak'ta görevi bırakmazsa ne olacak? 20 Ocak'tan önce Biden ölürse ne olacak? En uçuk senaryo hangisi? İşte olası senaryolar:

ABD’de seçim bitti ama yankıları hala devam ediyor. ABD’nin 244 yıllık tarihinde seçimi kaybettikten sonra Beyaz Saray'dan ayrılmayı kabul etmeyen bir başkan henüz görülmedi. Fakat Trump, yaptığı açıklamalarda ısrarcı bir şekilde, “ We will win (Kazanacağız)” ifadesini kullanıyor. Bu nedenle analistler daha önceden akıllara bile gelmeyecek senaryolara kafa yormaya başladı.

İşte olası senaryolar

Trump'ın söylediği gibi görevde kalmakta ısrar etmesi durumunda neler olabileceği ABD’de tartışılmaya başlandı. Akıllara ise New York Times gazetesinin 5 Haziran'da yayımladığı haber geldi. Habere göre Genelkurmay Başkanı Milley, 1807'de çıkarılan, isyan veya iç karışıklıklarda Başkan'a ülke toprakları içerisinde askeri güç kullanma yetkisi veren "İsyan Yasasını" kullanmamak yönünde Trump'ı ikna etti. Gazetenin iddiasına göre birçok askeri üst düzey yetkili, bu yönde emir alsalar bile bu kırmızı çizgiyi geçmemek yönünde görüş bildirdi.

Joe Biden bile bu ihtimalle ilgili katıldığı bir televizyon programında komedyen sunucu Trevor Noah’ın , Demokrat aday Biden'a "Trump'ın görevde kalmakta ısrar etme ihtimalini düşünüp düşünmediğini" sorduğunda Biden, "Evet bunu düşündüm" dedi ve böyle bir durumda ordunun devreye girerek onu başkanlık koltuğundan uzaklaştırabileceğini söylemişti.

Joe Biden, seçim sonuçlarının adaylar tarafından değil seçmenler tarafından belirleneceğini onaylayan bir açıklama da yapmış ve "Bu seçimde karar verecek olan Amerikan halkıdır ve ABD hükümeti Beyaz Saray'da yetkisiz olarak bulunanları dışarı çıkarmaya muktedirdir" demişti.

Bahsedilen bu iş, Adalet Bakanlığı bünyesindeki özel birliklere ya da Gizli Servis'e düşebilir.

Görevi ABD Başkanı ve ailesini korumak olan Gizli Servis, aslında eski başkanları da korumakla yükümlü bir yapı ve 20 Ocak'tan sonra da Trump'ın korumasını üstlenmeye devam edecek.

Seçimi kaybettiğini öğrendikten sonra golf oynamaya devam etmişti

3 Kasım'da 4 yıllık başkanını seçmek için sandık başına giden ABD halkının seçimi 7 Kasım'a kadar netleşmemişti. Resmi olmayan sonuçlara göre Biden'ın bu seçimi kazanan taraf olduğunun ilan edildiği sıralarda Trump başkent Washington DC yakınlarında golf oynuyordu.

 

trump2-003.jpg

Kısa süre sonra ise Trump'ın kampanya ekibi, "seçimin bitmekten uzak olduğunda" ısrar eden bir açıklama yayımladı.

Trump ekibinin açıklamasında, "Neden Joe Biden'ın aceleyle zafer ilan ettiğini, medyadaki yandaşlarının ona neden yardım ettiğini hepimiz biliyoruz. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Basit gerçek şu ki bu seçim bitmekten çok uzakta" ifadeleri yer aldı.

Sosyal medyada hem Trump'ın açıklamalarında hem de ekibinin yayımladığı bildirilerde yargı yolunu zorlamaya devam edecekleri kaydedildi ve kanıt göstermeksizin seçim hilelerinin varlığından bahsedildi.

ABD yasaları mevcut başkanlık döneminin 20 Ocak'ta sona ereceği konusunda son derece net bir hükme sahip.

Joe Biden, Seçici Kurul'da kendisi için gerekli 270 delegeyi toplamayı şimdilik başardı. Dolayısıyla önümüzdeki dört sene için başkanlık koltuğuna oturmaya hak kazandı. Mahkemeden çok büyük bir sürpriz gelmezse ve Trump henüz kanıt sunmadığı seçim usulsüzlüklerini ikna edici şekilde ortaya koyamazsa, 20 Ocak yeni başkanın göreve başlayacağı tarih olacak ve Biden ABD Başkanlığı için yemin edecek.

Peki yemin öncesi başkan adayı ölürse ne olacak?

ABD Anayasasına göre başkan gelecek olan kişi ölürse gelecek dönem başkan yardımcısı yemin ederek göreve başlıyor.

Peki en uçuk senaryo hangisi?

Peki en "akıl dışı" senaryo gelişir ve Trump görevi terk etmekte ısrar ederse neler olabilir?

BBC’nin yaptığı habere göre Ohio Devlet Üniversitesi'nden ulusal güvenlik politikaları uzmanı Prof. Dakota Rudesill, "Seçimleri açıkça kaybetmesinin ardından görevde kalmak için kolluk güçlerini istismar eden bir başkan, yaşamsal normları yıkmış olur. Ancak bu tamamen hayal edilemez değil" diyor:

"Bu durum, ülkeye, sivil-asker ilişkilerinin prensiplerine ve küresel demokratik beklentilere çok büyük bir zarar verir."

Öte yandan Prof. Rudesill böyle bir durumun yaşanmasının pek olası olmadığını da ekliyor:

"Askeri personel, görevdeki siyasetçiye değil, anayasaya bağlı kalmak üzere yemin ediyor. Ve bu ülkedeki en yüksek askeri yetkili, Genelkurmay Başkanı Mark Milley, bu seçimlerde ordunun herhangi bir rol üstlenmeyeceğini defalarca söyledi."

Pittsburgh Üniversitesi'nden sosyal hareketler alanında uzman Keisha Blaine de BBC'ye konuşarak, "Silahlı kuvvetlerin seçimlere müdahale etmesinin konuşulması bile ülkede bir şeylerin kötü gittiğini gösteriyor" diyor:

"Dört yıl önce Amerikalıların çoğu bunu merak bile etmiyordu. Ancak Trump'ın, protestoların yaşandığı Portland ve Washington gibi yerlere federal kolluk güçlerini sevk ettiğini gördüğümüzden beri bu ciddi bir endişe haline geldi. Ben bunun yüksek bir ihtimal olduğunu düşünmüyorum ancak bu yıl her şeyi yaşadığımızı hesaba katarak, tamamen ihtimal dışı olduğunu da söyleyemeyiz."

Bu yılın ortalarında ırkçılık karşıtı eylemlerin patlak vermesiyle Trump federal kolluk güçlerini eylemleri bitirmek için belirli bölgelere sevk etmişti. Trump'un bu adımı büyük tepki çekmişti.

SOKAKLARDAKİ KAOS ARTABİLİR Mİ?

Prof. Rudesill bunlarla bağlantılı diğer senaryolardan da endişe ettiğini kaydediyor. Trump'ın 20 Ocak'ta görevi bitmeye yakın orduya kendi yanında durması yönünde talimat vermesinin orduyu büyük bir çıkmaza sokacağına işaret ediyor:

"Ülkenin yarısı ve dünyadaki birçok kişi için, siyaset üstü ABD ordusu bir taraf tutmuş olacak. Ordu asla ve asla böyle bir emri kabul etmemeli."

Halihazırdaki gerilimli tablonun başka açılardan da şiddeti tetikleyebileceği ihtimali üzerinde duranlar var.

Keisha Blaine, kaybeden adayın seçim sonuçlarını kabul etmediği bir durumun "ciddi iç karışıklıklar doğurma potansiyeli taşıdığını" söylüyor.

Blaine'e göre bu durum protestoları ve şiddeti yükseltebilir.

Son aylarda belirli ABD kentlerinin sokaklarında zaten protestocuların silahlı olarak karşı karşıya gelebilmesi, mevcut siyasi gerilimdeki şiddet potansiyelini hiç de azımsanamayacak düzeyde olduğunu ortaya koyuyor.

 

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

 

Siyasetcafe.com

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.