Ukrayna anayasası değişti! AB ve NATO üyeliği kapısı aralandı mı?

Ukrayna anayasası değişti! AB ve NATO üyeliği kapısı aralandı mı?

Ukrayna Parlamentosu Verhovna Rada’da ülkenin Avrupa Birliği ve NATO’ya üyeliğini öngören anayasa değişikliği, 7 Şubat’ta onaylandı.

Ukrayna Parlamentosu Verhovna Rada’da ülkenin Avrupa Birliği ve NATO’ya üyeliğini öngören anayasa değişikliği, 7 Şubat’ta onaylandı.

Bu değişikliğin görüşüldüğü İkinci Oturumda 335 milletvekili, ülkenin anayasasında yapılan taslak değişikliğine evet oyu verdi. Ukrayna Parlamentosu’nda Anayasa değişikliğine karar vermek için 300 salt çoğunluğun imzası gerekiyor. Petro Poroşenko Dayanışma Bloğu “Solidarnist”, Halk Cephesi “Narodni Front”, Özyardım Partisi “Samopomiç”, Anayurt Partisi “Batkivşina” ve Radikal Parti “Radikalnaya Partiya” mensuplarıyla, fraksiyonlara bağlı bulunmayan diğer milletvekilleri ve Halkın İradesi “Volya” grubunun da katılımı sonucu 335 Evet, 35 Hayır ve 15 Çekimser oyla anayasa değişikliği onaylandı. Parlamentoda Muhalefet Bloğu “Oppozitsiyniy Blok”, bu oylamaya karşı duruş sergiledi.

Poroşenko: “Anayasa’da NATO’ya ve AB’ye katılma yolundaki zorunlu rotayı belirlerken Moskova’ya bir mesaj veriyoruz; tamamen ve geri dönülmez bir şekilde ayrılıyoruz!” dedi. Önceki yıllarda AB ve NATO’ya katılmak isteyen hiçbir devlet, anayasasında AB ve NATO’ya katılım zorunluluğunu öngören bir düzenleme yapmamıştı.

Yeni düzenlemeye göre Ukrayna Anayasası, AB ve Kuzey Atlantik İttifakına katılmak için net tarihler ve adımlar tanımlamıyor. Ancak Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik politikasının geri döndürülemez olduğunu öngörüyor. Poroşenko 'ya göre, politikacıların Ukrayna'yı girdiği yoldan döndürme girişimleri, anayasanın ihlali olarak yorumlanacak.

Moskova merkezli IGPI – Uluslararası İnsani ve Siyasi Etütler Enstitüsü uzmanlarından Vladimir Bruter, konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “Rusya için bu bir anlam ifade etmiyor. Ukrayna için de neredeyse anlamsız. Bu tip şeyler anayasalarda yazılamaz. İdeolojiler, anayasalara sabitlenemez. Çünkü her insanın kendi hakkı vardır. Kimseyi böyle bir şeye mecbur bırakmamak gerekir. Ne Ukrayna’yı ne sonraki devlet başkanını ne sonraki parlamentoyu ne sonraki hükümeti ne de AB ve NATO’yu.” dedi.

Uzmana göre; “Ukrayna, uzun yıllar boyu NATO’ya kabul edilmeyecek. Zaten günümüzde Ukrayna’nın ittifaka alınması ABD ve Batı Avrupa için ters etki yaratır. Gelecekte sadece Rusya’ya karşı bir baskı aracı olarak pekâlâ alınabilir.” Bruter sözlerine şöyle devam ediyor: “Uzun yıllar boyunca kimse Ukrayna’yı Avrupa Birliği’ne almayacaktır. Kimse bu çok zayıf, fakir ve yüzölçümü büyük ülkenin ve yoksul halkının sorumluluğunu almaz. Ukrayna istediği kadar AB’ye katılmak istesin. Kimse buna izin veremez!”

Poroşenko bugünlerde NATO ve AB mesajını kendi seçim propagandası olarak kullanıyor. Kiev, 2024 yılını Kuzey Atlantik İttifakı’na üyelik başvurusunda bulunacağı tarih olarak ilk defa açıkladı. Bu tür ifadeler, ülkenin anayasasını mevcut cumhurbaşkanının seçim PR’ı haline getiriyor. Poroşenko’nın bu eylemleriyle elde edeceği tek şey, Ukrayna içinde daha büyük bir bölünme olacaktır.

NATO ve AB’ye katılma sorununun Ukrayna halkı tarafından tam olarak anlaşılmadığını da anlamak gerekiyor. Oleksandr Yaramenko Ukrayna Sosyal Araştırma Enstitüsü, Sosyal İzleme Merkezi “Sotsialni Monitoring”, “Info Sapiens” Anket Firması ve “Reyting” Sosyolojik Araştırma Grubu’nun 4 Şubat tarihli kamuoyu yoklamalarına göre; Ukrayna halkının %46sı NATO’ya, %50si ise AB’ye katılmayı destekliyor. Böylesi bir durumda parlamentonun AB ve NATO’ya katılma yolunu pekiştirme kararı, kaçınılmaz bir biçimde iç çatışmaya yol açacaktır. Bunun sonucunda ülkede, daha öncede görüldüğü gibi, aşırıcılık, ayrılıkçılık ve benzeri olaylar yaşanabilir. 

Ukrayna Parlamentosu Rada’nın ülkenin anayasasında NATO ve AB’ye katılma politikasını muhafaza etme kararı, Ukrayna’nın doğusundaki çatışmaya yönelik çözüm sürecini de karmaşık hale getirecektir. Kiev makamları, Donbas’la pazarlık yapmak istemiyor. Ancak Ukrayna bu sorunu çözmeden Kuzey Atlantik İttifakı’na üyelik için bir eylem planı alamayacaktır. Bu kısır döngü sadece Kievli politikacıların koltuklarını korumalarına yardımcı olacaktır. Donbas’taki sorunlar çözülmeden Ukrayna halkına tutamayacakları vaatler veriyorlar. 

Poroşenko’nun iktidarı boyunca Ukrayna herhangi bir sosyo – ekonomik başarı elde edemedi. Şimdi de seçimlerin arifesinde mevcut cumhurbaşkanının yalnızca Ukrayna’nın AB ve NATO’ya katılmasıyla alakalı sözleri tekrarlaması yeterli. 31.Mart.2019 tarihinde gerçekleşecek Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nden önce Poroşenko’nun Ukrayna devletinin bütünlüğünü ve bağımsızlığını yok etmeyi amaçlayan birden fazla skandal yasayı imzalamasına kimse şaşırmayacaktır.  

SİYASETCAFE.COM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.