Utanma duygusunu da yitirdiler!

Utanma duygusunu da yitirdiler!

Sabah ve Takvim gazetelerinin Koza İpek Grubu Başkanı Akın İpek'le ilgili yaptığı yalan haberleri köşesine taşıdı. Toros, "Gazeteler, daha ilk gün Akın İpek'in tekzibine rağmen yalan haber yayınını kesmediler" diye yazdı.

İŞTE O YAZI...


Sabah ve Takvim gazeteleri, iki gün üst üste Koza İpek Grubu Başkanı Akın İpek'in Ankara İncek'teki inşaatını hedefe koyan manşetlerle çıktı. Gazeteler, daha ilk gün Akın İpek'in tekzibine rağmen yalan haber yayınını kesmediler. Yetmedi, gazetelerin bağlı olduğu Turkuvaz Medya Grubu, televizyon kanalları atv ve AHaber'de de "çamur at izi kalsın" yayınlarını sürdürüyor.


Söz konusu çiftlik arazisi, yaklaşık 40 yıldır İpek Ailesi'ne ait. Eskiyen binalar gerekli tüm izinler ve ruhsatlar alınmak suretiyle yenileniyor. Fakat Sabah, Takvim, atv ve AHaber haberi öyle veriyor ki, sanki bir imar rantı veya yolsuzluğu var. Haberin içini okuyunca, bunun olmadığını görüyorsunuz ama lanse ediliş biçimi, kafalarda soru işareti oluşturmaya yönelik.


Onu geçelim, gerek çiftlik arazisinin üzerinde uçurulan helikopter, gerek çekilen resim ve görüntüler özel mülkiyete tecavüz niteliğinde. Ayrıca, gazetelere basılan krokiler üzerinde işaretlemeler yapılarak adeta servet düşmanlığı yapılıyor.

 

Ne kaldı elinizde?

 

Akın İpek ve ailesi, uzun yıllardır Türk ekonomisinin içinde, milyarlarca liralık yatırımları, binlerce çalışanı olan büyük ve köklü bir aile... Koza İpek Grubu, Borsa'da işlem gören üç şirketiyle, tümüyle vergilendirilmiş ve yasal izinler çerçevesinde yürüttüğü ticari faaliyetleriyle ülkenin en önemli gruplarından biri. Başta madencilik olmak üzere medya, eğitim, havacılık, inşaat, enerji, gıda, turizm ve davetiye sektöründe parmakla gösterilecek işler yapan büyük bir holding.


İnsan ister istemez soruyor: Hiçbir şey bulamadınız da İpek Ailesi'nin babadan miras çiftliğine mi kaldınız?


Sabah'ın haberinde, Akın İpek'in söz konusu inşaatı Fethullah Gülen için yaptırdığı iddia ediliyor. Takvim, iddiayı bırakmış adını koymuş: Gülen Saray!


Haberi yapanlar hayatlarında hiç saray görmemiş belli ki... Koza İpek Holding'in vücuda getirdiği başka eserlere, binalara, mesela yine Ankara'daki İpek Üniversitesi'ne gidin bakın, parmaklarınızı ısırırsınız.


Hele hele... Varlığını bu ülkenin aydınlanmasına, imarına, refahına ve yükselmesine adayan, köşe yazılarına sığmayacak hayır ve hasenat sahibi bu ailenin Melek annesine yaptırdığı çiftlik evini, "Gülen'e saray inşa ediyorlar" diye nazara vermek apaçık bir kasıttan ve algı oluşturmaktan başka bir şey değil.


Kaldı ki, bir işadamı istediği yerde arazi alıp, arzu ettiği binayı, dilediği kişi için yapabilir. Yasal mevzuata uygun olduktan sonra, kime ne?


Yalanlanmış, "yok böyle bir şey" denilmiş, o halde yalanda ısrar niye?

 

Akın İpek neden hedef?

 

Akın İpek ve medyası, dershanelerin kapatılmasını öngören hükümet taslağından bu yana hedef gösteriliyor. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları ile de yıpratma kampanyası başladı.


Esasen, gelişmelere hükümet zaviyesinden bakmayan herkes hedef oldu, hain ilan edildi, "paralel" diye suçlandı, suçlanıyor.


Hükümete yakın medya da İktidar neyi ve kimi işaret ederse, o hedefte patlıyor. Elle tutulur hiçbir veri olmayınca, bir merkezde pişirilen yalan yanlış haberler, gazetelere taksim edilerek karalama başlıyor.


Başbakan'ın dilinden düşürmediği kara propagandanın dik alasını bu medya yapıyor, asparagas, üfürme, zorlama ve kendi içinde yığınla tenakuzu barındırır biçimde.


Dönelim, çiftlik haberindeki gazetecilik ihlallerine...


Gerçi ortada "gazetecilik" olmadığı için basın etiği konuşmanın bir anlamı yok ama... Yine de okuyucu bilsin.


Çiftlik inşaatını araştırmışsınız. Belediyeye sormuşsunuz, üzerinde helikopter dolaştırmışsınız, uydurduğunuz iddiaları sıralamışsınız... Konunun tarafı olarak Koza İpek Holding'e de bunu sormanız gerekmiyor muydu? *Oradan iki satır açıklama alıp habere koymalı değil miydiniz?


Hoş, yalanlamaya rağmen haberi sürdüren sakat gazetecilik anlayışının, niyetinin bu olmadığı ortada.

 

Güdümlü medya düzeni...

 

'Yandaş medya'nın özellikle son bir aylık performansı, iletişim fakültelerinde okutulacak ibretlik niteliğinde. 


Devlet ve medyası eliyle, batırılmaya çalışılan şirketler, bankalar... İtibarsızlaştırma operasyonu... İstihbarat oyunları... Andıçlanan isimler... Geriye doğru tüm çuvallamaların sebebi olarak gösterilen "paralel yapı" yalanı, vesaire...


Bu süreci, 28 Şubat'la kıyaslayan var. Çok doğru değil bu.


28 Şubatçılar halen göz önünde ne yazık ki... Fakat bunların yarın insan içine çıkacak hali kalmayacak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.