METİN ÖĞÜN-YAŞAR KOP HOCALAR VE UHD’NİN MOBİNGCİ BAKAN YARDIMCISI

Söz verdiğimiz üzere bu yazımızın konusu sıra dışı hayat hikayesi ve çalkantılı aşkları ile tarihte yerini almış olan Marta Elena Skavronska’dır.

Rusya’nın tarihinde kadın liderler çoğunlukta olduğu için 1726 yılında kocasından boşalan koltuğa oturan 1. Katerina ile başlar karıştırmamanız için yazayım tarihte iki tane Katerina var maşallah ikisi de birbirinden çalkantılı hayat yaşamıştır.

1.Çariçe, kocasının ölümü üzerine taç giydiği 1724 yılından ölümüne 1727 yılına kadar toplam üç yıl görevde kalmış. Ama maşallah devirmediği çam kalmamış. Hatta bizim Sarıkamış ormanlarına kadar geldiği rivayet edilse de tarih ve coğrafya kaynakları Sarıkamış’a 2. Çar Nikolay’ın eşi 3.Katerina’nın geldiği hakkında daha güçlü kanıtlar sunar. Birincisi daha çok barış müzakerelerine katılmayı severmiş.

Yazmış olduğu “Efendi” isimli seri kitaplarla Anadolu insanının farklı etnik ve dinsel yapılarına ayrıştırmak için algı tekniği kullanmış olan. Beslendiği kapıya hizmeti görev edinmiş. Geçtiğimiz aylarda yaptığı safsata paylaşımlarıyla Karslı gazeteci ve yazarları hedef alan, besleme gazeteci Soner Efendi’nin memleketlisi olan, Baltacı ile bir akşam yemeğinde Osmanlı imparatorluğundan toprak kopardığı iddia edilen Katerina. Soner Efendi de Baltacı gibi şahsi anlık zevk ve çıkarlarını çok gözetiyor anlaşılan.

Yazımızın ana konusu değil ama Çariçe ikinci Katerina. Prusyalı olan Sophie, Augusta Frederike. Fakir bir Prusya prensesi iken Çar ile evlenebilmek uğruna ortadoks olup ismini değiştirmiştir. Darbe ile tahttan indirdiği kocasını, sevgilisi olan AlaxeiOrlov’a tutturduğu hücrede gizemli şekilde öldürttüğü iddia edilir. Orlov ismini at meraklıları çok iyi bilir. 1800’lü yılların ortalarında Orlov ailesi tarafından savaşlarda kullanılmak üzere Rus yerli atları ve İngiliz atlarının melezlenmesi ile coğrafi koşullara uygun bir at üretilmiştir.

Çocukluğumuzda bir Pazar günü etrafında piknik yapmaya giderdik. Uzun çam ağaçlarının arasında muazzam mimarisi ilk bakışta birçok roman anlatır size. Bu harikulade binaya yaklaştıkça Dostoyevski veya Sholov’un yazdığı bir romanın kahramanıymış gibi olursunuz. Uzun çamların arasında sırtını dayadığı dağ yamacı arka fonda başka bir görsel güzellik sunar. İçinde yaşadığınızı hayal eder veya yaşananları anlık görüp anlamak istersiniz. Yazımızın konusu adı Rus çarları Katerina ile özdeşleşmiş olan, Sarıkamış ormanlarının bir köşesinde restore edilmeyi bekleyen.1896 yılında,2. Nikolay tarafından hasta oğluna, yekpare ağaçtan çivi kullanılmadan yapılmış olan ve beton kolonlarının içinde bulunan sistemle, “peç” diye bilinen duvar sobası ile ısıtılan halk arasında Katerina Av Köşkü olarak bilinen tarihi binadır.

Kafkas Üniversitesinin başarılı akademisyenlerinden Prof Dr. Yaşar Kop’un bölgedeki yerel gazetelerde yer alan ama ulusal medyaya yansımayan “Tarihi Eserler Tahrip Ediliyor” feryadı bu yapıların günlük sosyal yaşama kazandırılması içindi aslında. Türkiye’de gidip gördüğüm şehirlerdeki tarihi eserlerin hepsi size dinlemekten keyif alacağınız anılar sunar dinlemesini bilirseniz. 50 bin yurttaşımızı kaybettiğimiz, 6 Şubat depreminin etkili olduğu Hatay’daki şimdi harabe olan Meclis binasının arkasında bulunan ADALI konağı da yakın döneme ait ilginç hikâyesi olan yapılardan birisiydi depremde yitirdiğimiz canlara üzülmekten binaları gözümüz görmüyor. Yazımıza konu olan yapının sosyal medyadan topladığım ve sahibi belli olmayan fotoğraflarını aşağıya bırakıyor, değerlendirmeği sizlere bırakıyorum.

Kafkas Üniversitesi akademisyenlerinden olan ve üç yaşımızdan bu yana 47 yıllık dostum olan. 70’li Yılların sonunda mavi pitikare kumaştan dikilmiş anaokulu önlüğümüzle sokaklarda koşturup, ilkokul öncesi birlikte öğrenmiş olduğumuz okuma ile Kars Trafik şube müdürlüğünün dağıttığı (o zaman çocuk olanlar iyi bilir) karikatürlü eğitici trafik kuralları dergilerini birlikte okuyup çocuk aklımızla neşelendiğimiz. Prof. Dr. Metin Öğün hocamın ve yine Ortaokul Lise arkadaşım Prof. Dr. Yaşar Kop hocamın Profesörlük makamlarını bütün yüreğimle tebrik ederim.
Malum içinde bulunduğumuz dönemde siz değerli okurları biraz olsun gergin seçim ortamından çıkarıp tarih ve coğrafya ile buluşturmak iyi gelirdi. Zira bundan sonra daha sert seçim yazıları geliyor.

Ulaştırma Bakanlığı bakan yardımcısı, Bakanlık bürokratlarına mobing yaparak bir şey elde edemeyeceğini birisi hatırlatırsa sevinirim. Bürokratların kapılarını kilitleyip odaya almamayı, odalarındaki eşyaları başka bir yere taşıtmayı bir bakan yardımcısı açısından çok şık bulmuyorum. Konuyla ilgili daha detaylı yazıyı gelecek günlerde köşemde sizlerle paylaşacağım. Sayın bakan yardımcısı devletin sahibi siz değilsiniz! Mobing yaparak insanların emekli olmasını isteyemezsiniz. Beyefendi çok kudretliyseniz eğer, kişileri bırakıp ülkede ulaşım ve haberleşme alanında hala çözülmemiş sorunlar bulunuyor bir el atın size zahmet! Neyse..

KALIN SAĞLICAKLA!