Yerli Silah Teknolojileri

Son günlerde artan terör olaylarından ötürü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullandığı tamamı yerli teknoloji ürünü olan silah ve ekipmanlar da bir anda gündemin odak konularından biri haline geldi.

Özellikle, TSK'nın PKK kampları ve IŞİD mevzilerini darmadağın ettiği, üzerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasının bulunduğu SOM isimli füzeler, halk tarafından büyük ilgi gördü.

Bizlerde son zamanlarda televizyonlarda isimlerini sıkça duymaya başladığımız yerli savunma araçlarımızı ve akıllara takılan "SOM Füzesi Nedir?", "Fırtına Obüsü Nedir?" gibi yerli teknoloji ile ilgili soruları giderebilecek bir yazı hazırlamak istedik.

İşte Türkiye'nin yerli teknoloji ürünü savunma araçları ve silahları!

SOM Füzesi

Son zamanlarda ismini sıklıkla duymaya başladığımız SOM füzesi (satha atılan orta menzilli mühimmat) içerisindeki en ufak parçaya kadar tamamen yerli teknolojiye dayanan bir silah.

SOM füzesinin ortaya çıkış hikayesinde de yine milli duygular ve düşmandan dost olmaz mantığı mevcut. Olası bir savaş esnasında, dışarıdan satın alınan füzelerin tek bir tuşa basarak dahi sabote edilebileceği düşüncesi SOM'un ortaya çıkmasındaki en büyük etken olmuş.

Yaklaşık olarak 200 kilometreye yakın bir menzile sahip olan SOM füzesi, uçaklardan ateşlenebildiği gibi karadan ve deniz araçlarından da ateşlenebiliyor.

İçerisinde bulunan GPS sistemi sayesinde fırlatıldıktan sonrada kontrol edilebilen SOM füzesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en önemli silahlarından biri olarak gösteriliyor.

Şu anda seri üretim aşamasında bulunan SOM füzesinin üzerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün imzası bulunuyor. TÜBİTAK tarafından geliştirilen füzenin geliştirilmesi için çalışmalar devam ediyor.

Fırtına Obüsü

Bu aralar ismini sıkça duyduğumuz bir diğer yerli teknoloji savunma aracımız ise Fırtına obüsü. Türkiye'nin ürettiği ilk obüs olan Fırtına (T-155 olarak da geçiyor) TSK'nın kara savaşlarındaki en etkili silahlarının başında geliyor.

Atış kontrol sisteminde ASELSAN imzalı özel bir yazılımın kullanıldığı Fırtına, 25 kilometre menzilli yaptığı atışlarda, yakın aralıklarla attığı mermilerle hedefi üç farklı noktadan vurabilme özelliğine de sahip. Bu özellik dünyada başka bir obüste bulunmuyor.

Türevi obüslere oranla çok daha hızlı bir sisteme sahip olan ve bu yüzdende Fırtına adını alan yerli teknoloji ürünü obüs, 30 saniye gibi kısa bir sürede atış görevine hazır hale gelebiliyor. 30 saniye içerisinde 3 top atışı gerçekleştirebilen Fırtına'nın yer değiştirmesi de sadece 30 saniye sürüyor. Dünyanın en hızlı obüslerinden biri olan Fırtına, yer değiştirme süresi sayesinde düşmandan gelecek karşı saldırılardan da kaçınmış oluyor.

Altay Tankı

İsmini Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordusu'na komuta eden Fahrettin Altay'dan alan Altay tankı hala geliştirilmeye devam etmektedir.

Koç Grubu bünyesindeki Otokar'ın girişimleriyle 2007 yılında üzerinde çalışmaya başlanan Altay'ın 2018 yılında TSK'nın envanterin listesine girmesi bekleniyor.

Altay'ın ilk geliştirme aşamasında Güney Koreli Rotem firmasından destek alınsa da, İlerleyen zamanlarda proje tamamen Türk mühendislerine teslim edilmiştir.

Otokar, Aselsan, MKEK, Roketsan ve Hyundai Rotem'in ortak çalışmasıyla geliştirilen Altay, sürüş ve atış testlerini başarıyla tamamlamıştır. Şu anda tankın son testleri gerçekleştirilmekte olup, yakın zamanda seri üretime geçilecektir.

Birim maliyeti yaklaşık olarak 5.4 milyon dolar olan Altay'dan ilk etapta 250 adet üretilmesi hedeflenmiştir. Sonra bu sayının 4 farklı konfigürasyonda 1000'e tamamlanması amaçlanmaktadır.

TAI ANKA

TUSAŞ tarafından geliştirilen TAI ANKA, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilk insansız hava aracı olma özelliğini de taşımaktadır. İçerisinde ASELSAN imzalı bir yazılım bulunan ANKA girdiği testleri başarıyla tamamlayarak 2013'te TSK'nın hizmetine sunulmuştur.

Azami hızı 217 km/s olan ANKA, tam dolu depoyla uygun şartlarda 24-32 saat havada kalabilmektedir. toplam ağırlığı 1500 kg olan ANKA, dört silindirli, turbolu 155 hp gücünde Thielert Centurion 2.0 isimli motoru kullanıyor.

TÜBİTAK ve TUSAŞ, yeni ANKA modelleri üzerinde çalışmaya devam ediyorlar.

ATAK Helikopteri

ATAK helikopterinin için ilk adımlar 1995 yılında atılmıştı. TSK'nın kullanabileceği Türkiye arazi şartlarına uygun bir yerli üretim helikopter için Savunma Sanayi Müsteşarlığı görevlendirilmiş ve yaklaşık olarak 12 yıllık bir araştırmanın ardından 2007 tarihinde ATAK helikopterlerinin ihalesi gerçekleştirilmişti.

İtalyan AgustaWestland, TUSAŞ ve ASELSAN ortaklığında geliştirilen ATAK T-129 helikopteri ilk uçuşunu İtalya'da AgustaWestland tesislerinde 28 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirdi.

Agusta A129 Mangusta helikopterinin gövdesi üzerinde yapılan değişiklikler ve helikoptere eklenen özgün silah ve yazılım sistemlerinin entegre edilmesiyle ortaya çıkan ATAK T-129, Türkiye'deki ilk uçuşunu ise 17 Ağustos 2011'de gerçekleştirdi. Türkiye'de test edilen ATAK T-129, TUSAŞ'ın kendi tesislerinde üretildi.

ATAK helikopterleri ülkemizin hala kullanmaya devam ettiği AH-1 Süper Kobra helikopterlerinden daha üstündür. %60 oranında yerli teknolojinin ürünü olan ATAK helikopterlerinin üretim ve pazarlama yetkileri sadece Türkiye'ye aittir.

TCG Heybeliada (F511)

MİLGEM (Milli Savaş Gemisi ) Projesi kapsamında inşa edilen ilk Türk gemisi olan TCG Heybeliada'nın (F-511) geliştirilme aşaması 2004 yılında start almıştı. Yaklaşık olarak 4 senelik bir geliştirme aşamasından sonra 27 Eylül 2008'de Preveze Deniz Zaferi'nin yıl dönümünde suya indirilen TCG Heybeliada, 3 senelik bir test sürecine tabi tutulmuştur.

Ada sınıfı ve korvet tipinde bir savaş gemisi olan TCG Heybeliada'nın maksimum hızı 30 knot olarak belirlenmiştir. Elektronik harp ve tuzak sistemleri tarafında ASELSAN imzalı bir yazılım olan ARES-2N kullanılmıştır.

TCG Heybeliada 3 senelik test sürecinin ardından yine Preveze Deniz Zaferi'nin yıl dönümü olan 27 Eylül'de Türk Deniz Kuvvetleri'ne teslim edilmiştir.

Cirit Füzesi

TSK'nın en çok kullandığı füzelerden biri olan Cirit füzesi, Roketsan tarafından geliştirilmiştir. 8 kilometrelik menzile sahip, lazer güdümlü, 70 mm'lik füzenin ağırlığı yaklaşık olarak 14 kilogramdır.

Dünyanın ilk lazer güdümlü helikopter füzesi olan Cirit, %60 yerli üretimi olan ATAK helikopterlerine de monte edilebilmektedir.

Helikopterler dışında insansız hava araçları (ANKA), kara araçları ve hafif saldırı uçaklarına da kolaylıkla monte edilebilen Cirit füzeleri 2010'dan bu yana TSK'nın envanter listesinde bulunmaktadır.

Roketsan tarafından seri üretimine devam edilen Cirit füzesi, ismini geleneksel Türk oyunu Cirit'ten almmıştır.

UMTAS Füzesi

Roketsan tarafından 2010 yılında üretimine geçilen UMTAS (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), ATAK helikopterleriyle birlikte ortaya çıkan güdümlü füze ihtiyacını karşılamak için geliştirilmeye başlanmıştır.

Ateşle ve unut sisteminin kullanıldığı (ateşle ve unut sistemi, füzenin fırlatıldıktan sonra operatör desteği olmadan hedefi vurması anlamına gelmektedir. Füzenin ateşlenmeden önce hedefe kilitlenmesi ve hedefin bilgilerini kendi belleğine kayıt etmesiyle başlar. Füze ateşlendikten sonra operatör müdahalesine gerek olmadan kilitlendiği hedefi, hedef hareket halinde olsa bile rahatlıkla vurabilir.)UMTAS füzeleri kızıl ötesi pasif güdümleme teknolojisiyle öne çıkmaktadır.

Şu anda T-129 ATAK ve ANKA-B hava araçlarında UMTAS füzeleri kullanılmaktadır. UMTAS füzelerinin tüm hakları Türkiye'de olup, bu füzeler bazı ülkelere ihraçta edilmektedir.

ZIPKIN

Türkiye'nin ilk yerli Kaideye Manteli Stinger'i (KMS) olan Zıpkın, ASELSAN tarafından üretilmiştir. Zıpkın'ın geliştirme süreci bir hayli uzun ve sancılı olmuştur. Zıpkın KMS sistemi için ilk adım 1992 yılında atılmış olsa da, uçaksavarın Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki yerini alması ancak 20 Ekim 2004'te gerçekleşmiştir.

ASELSAN tarafından tamamen yerli imkanlar kullanılarak üretilen Zıpkın, temel silah olarak atışa hazır 4 adet FIM-02 Stinger füzesi kullanmaktadır. Tüm fonksiyonları ASELSAN tarafından yazılan bir bilgisayar programı tarafından kontrol edilen Zıpkın, şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanılabilmektedir.

ARMA

Türkiye'nin en donanımlı zırhlı aracı olan ARMA, Koç grubu bünyesindeki Otokar tarafından geliştirilmiştir.

Geliştirilmiş gövdesi sayesinde mayına ve patlamalara karşı zarar görmeyen ARMA nükleer ve biyolojik saldırılara karşı da dayanıklı.

2007 yılında geliştirilmeye başlanan ARMA, daha seri üretime geçmeden birçok yabancı ülkeden sipariş almıştı.

6x6 ve 8x8'lik iki farklı modeli bulunan ARMA, TSK envanterinde bulunan en güçlü zırhlı araç olarak kabul ediliyor.

siyasetcafe.com