'12 yıldır beni en mutlu eden şey...'
Başbakan Erdoğan İstanbul'da Sinan Erdem Spor Salonu'nda imam hatiplilerle buluştu.
Başbakan Erdoğan İstanbul'da Sinan Erdem Spor Salonu'nda imam hatiplilere hitap etti.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen. Habibi Kibriyasın sen. Muhammed Mustafa’sın sen… Rabbim bize onun sancağı altında olmayı nasip etsin. Ona ümmet olmayı, onun ayak izinden gitmeyi, şefaatine nail olmayı nasip etsin. Resulü Ekram efendimiz bir müjdeciydi. Yağmur gibi inen bir rahmetti. O mübarek başından, ayağına kadar tavrıyla kalbinden ve dilinden temerrüm ettikleriyle o tam anlamıyla bir hikmetti. Şairlerin dahi ona övgü yazmaktan sakındığı bir insandı. Peygamber efendimiz kendisinin ilim ve hikmet şehri olduğunu buyuruyor.
İmam hatip öğrencilerini farkı kıran Kuran’la birlikte, Hz. Peygamberin hayatını öğrenmelidir. O kadar bahtiyarım ki imama hatipe gittim, orada okudum, ilim şehrinin havasını teneffüs ettim ve oradan mezun oldum. O kadar gururluyum ki 4 çocuğumun imam hatip okullarına Kuran terbiyesiyle yetişmiş olmaları beni mutlu etti. Yine 28 Şubat’ta kapılarına kilit vurulmuş imam hatiplere eski hürriyetlerini kazandırdık, hizmet etmeye şerefine nail olduk.
'12 YILDIR EN MUTLU EDEN ŞEY...'
Eğer şahsıma 12 yıldır başbakanlığımda en mutlu eden şey nedir diye sorsalar, bunu söyle bakalım derseler, İmam hatip okullarına yeniden can suyu vermek şerefi yetecektir. Bir tek gencin Kuran ışığında yetişmesini temin edebildiysek, o eser ebediyete kadar bizimle gelecek. Önemli olan baki eserler bırakabilmektir. İnşallah kıyamete kadar kapanmayacak amel defterleriyle kucaklaşmak bizim gayemizdir. Peygamberimiz veda hutbesinde 2 emanet bıraktığını duyurmuştu. “Ey müminler iki emanet bırakıyorum. “ Allah’ın kitabı Kuran ve peygamber efendimizin sünnetidir. Dikkat edin birileri değil’
Şu veya bu kişi değil! Allah kitabı ve habibi. Birilerinin dediği gibi“Pensilvanya’daki zat söylediyse doğrudur” Hayır böyle bir şey söylemek itikadi noktada insanı sapkınlığa götürür. O sadece sevgili peygamberimize aitti. Peygamberimiz günahsızdı, vahiyle güçlendiriliyordu.
Veda hutbesinde şöyle devam etmişti: Müminler sözümü iyi dinleyiniz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Bir Müslümana kardeşinin kanı da malı da helal olmaz. Kardeşler birbirini incitmezler, kem gözle bakmazlar, birbirlerini horlamazlar, Kürt, Türk, Laz diyerek aralarına duvarlar örmezler. Filistin senin kardeşindir, Suriye kardeşindir, Esma’nın şahsında Mısır senin kardeşindir, ırak, Somali, Afganistan senin kardeşindir. Öz be öz kardeşindir. Müslümanlar birbirlerini sırtlarından hançerlemezler. Kardeşlerini gidip batı ülkelerine şikayet etmezler. Kuyusunu kazmalar. İnanmayanlarla ittifak yapmazlar.
Başörtüsüne sırtını dönüp, zalimlere tebessüm edenler Arafat’a sırtını dönenlerdir. Müslümanların seslerini gizlice dinleyenler, mahremine girenler, gözetleyenler sonra tehdit ve şantaj olarak kullananlar. İnsana dair ne kadar şerefli değer varsa hepsine saygısızlık etmişlerdir. Emin olunuz hiçbir ihanet o zalimlerin yanına kalmamıştır tarihte.
BEDDUA DEĞİL DUA ETMENİZİ RİCA EDİYORUM
Hz. Hüseyin’i katledenler tarihin kötüsü olarak tarihe kazınmıştır. Asla endişeli olmayın, hüzünlenmeyin, mahsun ve kederli olmayın. Allah’ın dinine kast edenler, onları şahsi hırsları için alet edenler kaybetmeye mahkumdur. Ancak bir ricam var. Gençler tüm insanlığa olduğu gibi mümin kardeşlerinizden şefkatinizi esirmeyin, birbirinizi Allah için seviniz. Sadece Allah için seviniz. Saf, temiz kardeşlerinize sahip çıkmanızı özellikle rica ediyorum. Birilerinin yaptığı gibi onlar için beddua değil, gece gündüz onlar için dua etmenizi sizden rica ediyorum. Onların da gerçeği görebilmeleri için, istismar edildiklerini görmelerini istiyorum.
"KARDEŞ ZANNETTİKLERİMİZDEN HANÇER YEDİK"
Biz hakkı tavsiye edeceğiz, sabrı tavsiye edeceğiz. Sevgili gençler kula kulluğu değil, Allah’a kulluğa çağıracağız. Husumete değil, muhabbete davet edeceğiz. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Biz kardeş zannettiklerimizden hançer yedik, umarım hayır çıkar. Hak şerleri hayır eyler, umarım bizlere yeni istikametler çizer. Millet olarak 77 milyon başımız dik şekilde, tarih sahnesinde iddiamızı en güçlü şekilde sürdürüyor. Değerlerimizle yeniden ve yeniden kucaklaşıyoruz. Bize kitabımızı, Kuran’ı harfleri unutturmak, bizim değerlerimizden koparmak istediler. İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz. Kendinizi 2.,3. Sınıf hissetmeyeceksiniz. Siz bu salonla olanlar veya olmayanlar Türkiye’nin tüm gençliğiyle bu vatanın, bu devletin sahiplerisiniz. Sevgili gençler artık sizlere evlatlarım diyebilirim değil mi. Sevgili evlatlarım siz bu topraklarda sığıntı değilsiniz ki! Garip değilsiniz!
Sesi çok çıkanın, medyaya yön verenin, sokaklar cam çerçeve yani şımarıkların haklı olduğu bir Türkiye artık hafızalarda acı bir hatıraya dönüşmüştür. Bu ülkenin sahibi sevgili gençler, belli zümreler değil 77 milyonun tamamıdır bu ülkenin sahibi. Bu yoldaş inançla, azimle, bu millet benim milletim diyerek özgüvenli hareket etmenizi istiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.