2 günlük bebeğini bahçeye gömen anne kan dondurdu!

Ordu'nun Altınordu ilçesindeki Karşıyaka Mahallesi'nde, 12 Eylül 2022'de evlilik dışı kız çocuk dünyaya getiren B. Ç. (27), bir süre sonra bebeğin rutin kontrolleri için aile hekimliğine davet edildi. Davet sonrası B.Ç., polise giderek bebeği için kayıp ihbarında bulundu.

FINDIK BAHÇESİNE GÖMDÜĞÜNÜ İTİRAF ETTİ

DHA'da yer alan habere göre çalışma başlatan ekipler, bebeğe dair iz bulamayınca araştırmayı derinleştirdi. Gözaltına alınan B.Ç., sorgusunda; bebeğini fındık bahçesine gömdüğünü itiraf etti.

"KASTEN ÖLDÜRMEDEN" TUTUKLANDI

Bahçede arama yapan ekipler, 2 günlük olduğu belirlenen bir kız bebeğin cesedini buldu. Emniyetteki işlemlerinin ardından B.Ç., 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

"BEBEĞİ GÖRÜNCE ÇOK PANİK OLDUM"

B.Ç. ifadesinde; kentte bir kafeteryada çalıştığı sırada 2021 yılı aralık ayı başlarında S.Ö. (34) ile tanıştığını, aralarında duygusal bir yakınlık olduğunu belirtti. Sevgili olduklarını anlatan B.Ç., "Hamileliğimin 18'inci haftası bittiğinde karnımın içinde hareketlenme olduğunu hissettim. Hamile olduğumdan şüphelenince Çarşamba Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisi'nden randevu aldım. Herhangi bir test yapılmadan doktor ultrason ile karnıma baktı. Ultrasonda bebeği görünce çok panik oldum. 2022 yılı nisan ayı içerisinde Fatsa ilçesindeki Fatsa Kadın ve Çocuk Sağlığı isimli özel bir sağlık merkezine gittim.

"BEBEĞİN SAĞLIKLI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ"

Doktora durumu anlattım. Bebeği aldırmak isteyip, istemediğimi sordu. Mümkünse aldırmak istediğimi söyledim. Bebeğin 19'uncu haftanın içerisinde olduğunu, kürtaj yapılamayacağını, ancak 4 boyutlu ultrason sonrasında bir sağlık problemi çıkarsa; o zaman yasal yollardan kürtaj yapılabileceğini söyledi. Kontrolde bebeğin sağlıklı olduğu tespit edildi" dedi.

S.Ö.'nün evli olduğunu bilmediğini, bunu öğrendikten sonra tartışmalar yaşadıklarını ve ayrıldıklarını belirten B.Ç. kendisine inanmayacağını düşünerek, S.Ö.'ye hamileliğini söylemediğini aktardı.

"NEFES ALMADIĞINI FARK ETTİM"

12 Eylül 2022'de rahatsızlanarak hastaneye gittiğini ve doğum yaptığını anlatan B.Ç., "Normal doğum ile bebek dünyaya geldi. Bir kız çocuğum olduğunu öğrendim. Doğumdan sonra bir gece hastanede kaldıktan sonra 13 Eylül'de bebek ile hastaneden ayrıldım. Öğle saatlerinde eve geldim. Bir şeyler yemeye çalıştım. Bebeği emzirdim. Bu sırada bebek uyudu. Duşa girip çıktıktan sonra bebeği hafif şekilde yıkadım ve sonrasında emzirdim. Köyde olan anne ve babamın odasında bebek ile birlikte uyudum. Doğumdan dolayı aşırı yorgun olduğum için derin uykuya dalmışım. Bebek sol kolumda uyuyordu. Gece boyunca hiçbir şekilde ağlama sesi duymadım. 14 Eylül'de sabah uyandım. Bebek yine sol kolumdaydı. Uyku esnasında galiba bebeği göğsüme yasladım. Nefes almadığını fark ettim. Yüzüne dokunduğumda yüzü soğuktu. Yüzü sarı-mor bir renk almıştı. Lohusa psikolojisi ile bebeği yatağın kenarına koydum. Çok korktum ve panik oldum.

"BEBEĞİ ÇATIYA BIRAKTIM"

Bebeğin öldüğünü anladığımda, yaşadığım panik ile tekrar battaniyesine sarıp, evin çatı kısmına götürdüm. Çatı katında boş çuvallar vardı. Dikkatli bakmadıkça görünmeyecek kapalı alana bebeği bıraktım. 2-3 gün sonra çıkıp, bebeğin çatıda olup olmadığını kontrol ettim. Dokunmadan uzaktan seyrettim" dedi.

"TOPRAĞI ELİM İLE KAZDIM"

Bir süre sonra çatı katından koku aldığını belirten B.Ç., şunları anlattı: "Bebeğin battaniyesinde kafa kısmında kan görünce çok korktum. 6 Ekim'de saat gece 01.30 sıralarında bebeği alıp, dışarı çıktım. Evimizin çapraz karşısındaki bahçeye arkadan dolanıp girdim. Yağmur yağdığı için toprak yumuşaktı. Toprağı elim ile kazdım. Bebeği battaniyesi ile eştiğim çukura bıraktım. Üzerine toprak örtüp eve gittim. Sabah Altınordu Polis Merkezi Amirliği'ne giderek bebeğin kayıp olduğu ihbarında bulundum. Sonrasında beni Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürdüler. İtirafta bulunarak olayı anlattım."

BEBEĞİN ÖLÜM NEDENİ TESPİT EDİLEMEDİ

Ordu Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmada DNA testi yapılmak üzere bebek ve B.Ç. ile ilişkisi olduğu ileri sürülen S.Ö.'den doku örneği alındı. Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi'nde yapılan DNA profil karşılaştırılması sonucunda şüpheli ve S.Ö.'nün anne ve babalığının reddedilmediği, yüzde 99,99 ihtimal ile bebeğin biyolojik anne ve babası olabilecekleri tespit edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu da bebeğin ölümüne ilişkin rapor hazırladı. İleri derecede çürüme nedeniyle bebeğin ölüm nedeninin tespit edilemediği belirtildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ

Olaya ilişkin hazırlanıp, Ordu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede B.Ç. için 'altsoydan akrabayı kasten öldürmek' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Öte yandan Baba S.Ö.'nün iddianamede yer alan ifadesinde; B.Ç.'nın hamile olduğunu bilmediği ve bebeğin kendisinden olduğunu polis merkezinde öğrendiğini belirtti.

Siyasetcafe.com