2020’nin beslenme trendleri

2020’nin beslenme trendleri

Günden güne farklılaşan yaşam koşullarının beslenme alışkanlıklarımızın belirlenmesinde önemli rol oynadığını belirten diyetisyen Berrin Yiğit yeni yılın beslenme trendlerini açıkladı.

2020 yılında kendimizi dinlememiz, bedenimizi sevmemiz ve iyi yaşamak için kendimize iyi bakmamız gerektiğini belirten diyetisyen Berrin Yiğit doğa dostu ve bütüne hizmet eden beslenme trendlerini sıraladı.

 

 

DAHA FAZLA BİTKİSEL BESLENME

Sebze ve meyve cenneti ülkemizde yetişen, mevsiminde sebzelerden oluşmuş renkli tabaklar hazırlayın. Her öğünde tabağınızı doğru tekniklerle pişirdiğiniz sebzelerle doldurun. Günde 1-2 porsiyon meyveyi bütün halinde tüketin.

 

 

DAHA AZ KIRMIZI ET

Haftada 80 gram kadar kırmızı et tüketerek protein ihtiyacımızı başka kaynaklardan dengelememiz gerekiyor. Dolayısıyla kırmızı et yerine daha çok baklagillerden alacağımız protein kaynaklarını kullanmak, bol sebze ile birleştirmek çok önemli bir adım olacaktır. 

 

 

BAĞIRSAĞINIZI RAHATLATIN

İyi bakterilerin sayı ve çeşitliliğini arttırmak duygu durumundan, tüm sistemlerin çalışma performansına kadar vücudun kumanda merkezi gibidir. Daha çok fermente ürün kullanmaya özen gösterelim. Turşu, sirke, fermente şirden mayalı peynir, kefir, fermente sebzeler, boza ve tarhana gibi Türk mutfağının imza tatlarını her gün tüketebiliriz. Özellikle sebze ve baklagilleri filizlendirmeliyiz ki içlerindeki güçlü enerji ve şifadan faydalanabilelim. Ayrıca yediklerimiz kadar içtiklerimizi de önemsemeliyiz. Alkolden uzak durmalıyız, onun yerine fermente içecekleri hayatımıza eklemeliyiz.

 

GEREKSİZ KALORİYE SON

Özellikle yaş aldıkça, vücudumuz yediklerimizin daha kaliteli ve onu besleyen gıdalar olmasına önem verir. Gereksiz kalori tuzağı olan atıştırmalıklardan ve paketli gıdalardan uzak durmak çok daha kıymetlidir.

 

 

 

ŞEKER KULLANMAYIN

Bunun için beslenmenize kuru meyveler, kuru meyvelerden hazırlanmış ev yapımı özler, şuruplar gibi doğal şeker kaynakları ekleyebilir ya da doğal stevya tarzı tatlandırıcılarla sağlıklı içerikte tatlılar hazırlayabilirsiniz. Şekerden vazgeçmenin yolu önce yavaş yavaş hayatımızdan çıkarmaktır. Sağlık üzerine hiçbir faydası olmayan şekeri mümkün olduğu kadar az tükettiğiniz zaman hastalıkları ve fazla kiloları ötelemiş olursunuz.

 

 

YENİ TATLAR KEŞFEDİN

Chia, keten tohumu ve kinoadan sonra bu sene moringa, kenevir, muz unu, dut unu gibi sağlık trendlerini ve lezzetlerini marketlerde ve tariflerde daha çok göreceğiz. Siz de bunlara karşı ön yargılı olmayın, mutlaka denemek için kendi yöntemlerinizi geliştirin. Çünkü süper besinlerden oluşan bu liste daha sağlıklı yaş almak, cildi korumak ve hastalıkları ötelemek için çok şifalıdır.

 

 

SAĞLIKLI ATIŞTIRMALIK TÜKETİN

Atıştırmalıklarınızı ister evde yapın ister hazır organik olanları çantanda bulundurun, ara öğünlerinizi daha masum geçiştirmeniz şarttır. Özellikle protein ağırlıklı olanlar, doygunluk hissi üzerinde de etkili olacağı için, ikindi saatlerini daha sağlıklı bir şekilde geçiştirmenize destek olacaktır.

 

 

D VİTAMİNİ DEPOLAYIN

Daha çok D vitamini alalım, bunun için de bol bol güneşlenelim. Aynı zamanda beslenmemizde somon, yumurta, mantar gibi kaynakları daha çok tüketelim. Vücutta pek çok enerji mekanizmasında işlev gören D vitamininin, duygusal durumumuz üzerinde etkisi vardır. Dolayısı ile yetersizliğini kesinlikle karşılamak gerekir. Her 10 kişiden 9’unda yetersiz olduğunu düşünecek olursak, bu konuda destek ürün kullanmanın artıları çok olacaktır.

 

SPOR YAPIN

Sevdiğimiz bir spor dalını bulup, düzenli olarak yapmalıyız. 2020’den beklentimiz kendimizi daha iyi hissetmek olduğuna göre, spor bu noktada vazgeçilmeziniz olmalı. Özellikle sporun mutlu eden ve kaygıyı azaltan yönü, stres yönetiminde de en büyük sağlık belirleyicisidir. Bu yılki hedefiniz her gün 10000 adım, 1 saatlik bir yürüyüş, yoga, pilates veya hangi sporu seviyor ve devam edecek şekilde uyguluyorsanız o olsun.

 

UYKU KALİTESİNİ ÖNEMSEYİN

Uyku stres yönetimi, bedenin daha rahat çalışması ve enerjik olması için çok kıymetlidir. Uyku sorunu yaşayan toplum olduğumuz için depresif modumuz ve kaygılarımız oldukça yüksek. Bu noktada daha normal saatlerde yani 23:00 gibi uyuyup, 7 saatlik derin uykuyu almak çok kıymetli. Özellikle uyuyamıyorum diyenlerin, saat 16:00’ dan sonra kafein alımını muhakkak azaltmaları, bunun yerine yasemin, melisa, papatya ve ada çayı gibi sakinleştiren çayları daha çok tüketmeleri tavsiye edilir.

 

siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.