ABD Türkiye'de basın özgür değil

ABD Türkiye'de basın özgür değil

ABD'nin saygın kuruluşlarından Freedom House'un basın özgürlüğü raporu geniş yankı uyandırdı. Türkiye'nin kara listeye alındığı raporu değerlendiren Freedom House Başkanı David Kramer, Türkiye'de insanların gazeteci olarak hayatını sürdürme becerilerini k

Şubat ayındaki özel rapor ile dün yayınlanan basın özgürlüğü raporu hakkında konuşan FH Başkanı David Kramer, gazetecilere yönelik artan baskıların çoğunlukla hükümet yetkililerinin telefonlarının ardından yaşandığını söyledi.


ÇOK ALINGANLAR

Yolsuzluk soruşturmaları konusunda hükümetin tutumuna sert eleştiriler getiren Kramer, "Açıkçası Başbakan Erdoğan ve çevresindekilerin konu eleştiriye gelince çok alıngan oldukları görülüyor" dedi.

TEPKİ MESAJI VERENE

Kramer ayrıca hükümetin yolsuzluk iddialarının içeriğinden ziyade iddiayı ortaya atanlarla ilgilendiğini dile getirdi. Kramer, "Mesajdan ziyade mesajı vereni kovalamak gibi bir eğilimleri var" diye konuştu.

Bünyesinde medya kuruluşları olan şirketlerin ihaleler konusunda hükümete bel bağlamalarının uygun olmayacağının altını çizen Kramer, "Medya kuruluşu sahibi şirketler kendi yayınlarında hükümeti eleştiriyorlarsa hükümet onlarla yeni anlaşma yapmamaya karar verecektir. Bu karmaşıklığın giderilmesi ve daha şeffaf olunmasını tavsiye ediyoruz" dedi.

HÜKÜMET SOSYAL MEDYANIN DA ÜZERİNE GİDİYOR

Sos­yal med­ya­ya yö­ne­lik ka­rart­ma­la­rı da eleş­ti­ren Kra­mer, "Twit­ter ve Yo­utu­be'un ka­pan­ma­sı Türk hü­kü­me­ti­nin ga­ze­te ve te­le­viz­yon gi­bi ge­le­nek­sel med­ya ku­ru­luş­la­rı­nın de­ğil in­ter­net ve sos­yal med­ya­nın da üze­ri­ne git­ti­ği­ni gös­te­ri­yor" ifa­de­le­ri­ni kul­lan­dı.

Basın özgürlüğünde gerileme var

ABD'nin Kamu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, 17 Aralık'tan bu yana Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünde bir gerileme olduğunu dile getirdi. Söz konusu gerilemenin Washington ve Obama yönetiminde endişelere neden olduğunu ifade eden Frantz, Türkiye'yi bu yüzden yakın zamanda ziyaret ettiğini söyledi.

17 Aralık süreci ile Türk basınında bir gerileme gözlendiğine dikkat çeken Frantz, söz konusu durumun ABD'de endişe ile karşılandığını ifade etti.

Türkiye'nin ekonomik büyümesini sürdürebilmesi için yabancı sermayeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Frantz, "Yabancı yatırımın gelmesinin bir nedeni de yatırımcıların ülkede hukukun üstünlüğünün olduğuna inanması. O ülkede hükümetin hesap verebilirliğini sağlayan özgür bir basının olduğuna inanmaları" dedi.

ALBRIGHT: KAYGI VERİCİ

BILL Clinton'ın başkanlığı döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Madeleine Albright da Türkiye'deki basın özgürlüğünü eleştiren isimler arasında yer aldı. Türkiye'nin basın özgürlüğünde 154. sıraya düştüğünü ifade eden Albright "Türkiye'nin basının özgür olmayan ülkeler içine alınması kaygı verici'' dedi.

Gezi olayları ve 17 Aralık sürecinin ‘Dış güçlerin komplosu' diye nitelenmesine de isim vermeden değinen Albrigt, "Temelsiz iddialarla Amerikalılar’ı ve dinsel azınlıkları suçlayan darbe, komplo söylemleri son derece can sıkıcı" şeklinde konuştu.

Stefan Füle'nin sözcüsü Peter Stano:

İFADE HÜRRiYETi AB DEĞERiDiR

Freedom House'nin raporu üzerine bir değerlendirme de Brüksel'den geldi. İfade hürriyetinin Avrupa Birliği'nin temel değerlerinden biri olduğunu belirten AB Komisyonu'nun Genişleme ve Avrupa Komşuluk Siyaseti'nden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin sözcüsü Peter Stano, bu özgürlüğün ancak hür ve çoğulcu bir medya ortamı ile bağımsız medya yönetimlerinde temin edilebileceğini kaydetti.
 
Basın hürriyetine ilişkin gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini ifade eden Stano, gelişmelerin yıllık ilerleme raporlarında yer alacağını söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.