AK Parti'nin seçim anketi yayınlandı İşler bir hayli karışık

AK Parti'nin seçim anketi yayınlandı İşler bir hayli karışık

31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimler yaklaşırken, yapılan anketler de dikkat çekiyor.

31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimler yaklaşırken, yapılan anketler de dikkat çekiyor.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bugünkü köşesinde AK Parti'nin seçim anketine dair dikkat çeken bir yazı yayınladı.

Acet yazısında, AK Parti'de anketlerden sorumlu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamze Dağ'ın önüne konan anketlerde, 'Oy vermeye gitmeyeceğim' diyen vatandaşların oranında artış olduğunu belirtti.

'Ankara özelinde 4 bine yakın seçmenle yüz yüze yapılan bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını gördüm. Bu araştırmaya göre Ankara’da yaşayıp da oy kullanma hakkına sahip olanların yüzde 26’sı 'Kararsızım' diyor' diyen Acet, 'Bu veri iki şeye tekabül ediyor:

1- Mehmet Özhaseki için de Mansur Yavaş için de seçimlerin ‘çantada keklik’ olmadığına.

2- Seçimin kazananının 'Kararsızım' diyenlerin büyük bölümünün yapacağı ortak tercihe göre belli olacak.

Bu da demek oluyor ki; önümüzdeki 2 ay boyunca hem adayların, hem de partilerin sergileyeceği performans, özellikle rekabetin güçlü olacağı yerlerde seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek.' dedi.

Acet'in yazısının devamında şunları ekledi;

'Salı sabahı medya buluşması çerçevesinde bir araya geldiğimiz İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sözleri, 31 Mart’a nasıl bir strateji ile hazırlanmakta olduklarına dair dikkat çekici veriler sunuyordu.

Toplantıdan şöyle bir fikirle çıktığımı söyleyebilirim:

Akşener ve ekibi neredeyse 24 Haziran seçimlerinin tam tersi bir taktikle yerel seçimlere hazırlanıyor.

Önce Akşener’in kendi ifadelerinden birkaç cümle aktarayım:

'Yerel seçimler bittikten sonra 4 yıl seçim yapılmayacak. Sayın Erdoğan seçimleri kaybetse bile ne yapacağını biliyoruz. Bakanlar Kurulu’nu değiştirecek, ‘Dersimi aldım’ diyecek, sonra da erken seçim yok deyip yoluna devam edecek.'

'Eninde sonunda bir yerel seçim yapıyoruz. Üç belediye bir partiden başka bir partiye geçebilir. Bizim alabildiğimiz yerleri alırız, alamadıklarımızı başka partiler alır. Yerel seçimlere olduğundan fazla anlam yüklemek yanlış olur.'

'Haziran seçimleri öncesi, en çok parayı anketlere harcadık. Ama orada, ‘Oy vereceğim’ diyenlerle ‘Oy verebilirim’ diyenleri toplayarak beklentiyi yükseltip hata ettik.'

Bu ifadelere baktığımızda iki türlü tespit yapabiliriz.

Birincisi, hırs yapmayıp alacağı oya rıza gösterme eğilimi.

İkincisi, yerel seçimlerin bir ‘Beka meselesi’ haline dönüştürülmemesi çağrısı.

Hayat normalleşmiş bir Türkiye ikliminde ilerliyor olsaydı, bu sözleri ideal olana yapılan bir çağrı olarak okuyabilirdik.

Ama henüz öyle bir noktada değiliz.

Meral Hanım böyle şeyler söylese de, ittifak partneri CHP’nin söylemlerinin, bizzat Genel Başkan düzeyinde açılan ‘Meşruiyet tartışmalarının’ Ak Parti ve MHP’yi ‘Beka’ya yönlendirdiği bir gerçek.

Devlet Bahçeli, ittifak bağlamında daha ilk önerisini yaparken, yerel seçimlerin cumhurbaşkanlığı hesaplarına hükümet sistemi için atılan adımları, kaydedilen mesafeyi, ters istikamete sokmak isteyenlerce bir araç olarak kullanılması niyetine atıf yapmıştı.

Akşener de bugün böyle diyor ama seçim sonuçlarına göre 1 Nisan’da aynı duruşu sergilemeye devam edecek mi?

Çok fazla kuşku var.

Bu nedenle yukarıdaki sözler daha çok, 31 Mart’a endeksli, yani ‘Köprüyü geçene kadar’ kullanma amacıyla geliştirilmiş bir taktik ya da strateji gibi duruyor.

Önceki seçimlerde Ak Parti’ye oy verdiği halde, şu an için kararsızım diyen seçmen kitlesini ‘gevşek bir ruh ikliminde’ tutma amacı taşıyan bir taktik izleniyor sanki.

Ya da ben öyle anladım.'

imam-003.jpg

ozhaseki-004.jpg

secim-009.jpg

SİYASETCAFE.COM

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.