'AKP kazanırsa ülke batar' deyip istifa ettiler bu seferki dalga çok büyük

AK Parti'nin Avrupa’daki teşkilatlanması olarak görülen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) 3 yıl boyunca genel başkan yardımcılığını yapan Avrupa Ehlibeyt Alevi Federasyonu Başkanı Dr. Fuat Mansuroğlu, partinin ‘ustalık’ değil, ‘zulüm’ döneminde olduğunu söyledi. Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun ise “Yanlış politikalarla toplumun her kesimi bunalım yaşıyor. Dört ara rejime karşı mücadele verdim; ama bu boyutta adaletin yok edildiğini, ayrımcılık yapıldığını görmedim... Tarihteki en büyük insan ayrımcılığı ve Ehlibeyt düşmanlığını yaşıyoruz. AKP dini siyasete alet ediyor. Aleviler çöpçülüğe bile alınmıyor.” dedi.

FERMANİ ALTUN: ÖNCE KARUNLAŞTILAR, ŞİMDİ EMEVİLEŞTİLER. BEN BUNLAR İÇİN CANIMI SİPER ETTİM

Geçmişte AK Parti’nin başlattığı süreçlere destek açıklamaları yapan Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, “Önce Karunlaştılar, şimdi tam Emevileştiler. Tarih boyunca, Emeviler döneminde yapılan insan ayrımı, Ehlibeyt düşmanlığının aynısını, hatta daha beterini bu dönemde yaşıyoruz.” dedi.

AK Parti hükümeti döneminde, Ehlibeyt ve Alevi düşmanlığının korkunç boyutlara ulaştığını öne süren Altun, “Geçmişte ben bunlar için canımı siper ettim.” ifadelerini kullandı.

Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olunca kendilerini çağırıp "Geçmişte hatalar yapıldı. Yeni bir başlangıç yapacağız’ dediğini aktaran Altun, “Alevilerden bir tane insan çöpçülüğe bile alınmıyor. Her aileden üç dört genç işsiz, güçsüz.” diye tepki gösterdi. “Hani siz barış güverciniydiniz? Tarih yazıyordunuz?” diye soran Altun, “Ayıptır, ne kamuda, ne siyasette bir tane adam yok. Bir de söz veriyorsunuz. Daha katmerlisi yapılıyor. Seçilebilecek yerden Alevi, Caferi, Bektaşi bir tane bile aday yok AKP’de.” dedi.

"ADALETİN BÖYLE YOK EDİLDİĞİ BİR DÖNEM GÖRMEDİM"

Alevi çalıştaylarının da göstermelik olduğunun anlaşıldığını belirten Altun, Türkiye’nin dış politikada da büyük bir bataklığa sürüklendiğini öne sürdü. Eğitimleri Türkiye’de verilen Fetih Ordusu’nun Suriye’deki Nusayri köylerinde katliam yaptığını söyleyen Altun, “Ve burada Fatih gibi çeşitli yerlerde lokum dağıtılıp kutlama yapılıyor. AKP buna en azından göz yumuyor. Aşı işi geçtik, insanlar tarihin en büyük yaşama korkusunu çekiyor. Dört ara rejime karşı mücadele verdim; ama bu boyutta adaletin yok edildiğini, ayrımcılık yapıldığını görmedim.” şeklinde konuştu.

“AKP’NİN KAZANMASI, TÜRKİYE’NİN BATMASI OLUR”

“İnşallah 7 Haziran seçimleriyle 8 Haziran’da bu kabus biter” diyen Altun, şöyle devam etti: “Türkiye’de hiç iyi bir şey yok şu an. İnsanlar can korkusu çekiyor, onun için AKP’ye oy verilmemesi gerekiyor. Seçmen bu gidişata oy verirse Türkiye büyük bir felakete girecektir. Türkiye zaten büyük sorunlar içinde, yanlış politikalarla toplumun her kesimi bunalım yaşıyor. Öyle bir sonuç Türkiye’nin batması olur. 7 Haziran seçimleri bir dönüm noktasıdır. Onun için toplumun mutlaka bu duyarlılığı göstermesini temenni ediyoruz.”

“ALEVİ ÇALIŞTAYLARI SONUNDA DAĞ FARE DOĞURDU”

AK Parti’nin Avrupa’daki lobi kuruluşu UETD’de üç yıl boyunca Genel Başkan Yardımcılığı yapan Avrupa Ehlibeyt Alevi Federasyonu (AEAF) Başkanı Dr. Fuat Mansuroğlu ise kurulduğundan beri AK Parti’ye hiçbir desteği esirgemediklerini vurguladı. Mansuroğlu, “İlk dönem hakikaten sınırlı olanaklarına rağmen çok güzel vaatlerde bulundular. Hatta ikinci dönemde de gerek reformlar açısından, AB giriş çalışmaları açısından güzel gelişmeler de oldu; birçok ilke imza atıldı. Hele Alevi Çalıştayları’nın başlatılması bizim için tarihi bir noktaydı. Türkiye’de bir normalleşmenin başladığını sanmıştık.” dedi.

Bu sıralarda Avrupa Parlamentosu’nun Alevileri Türkiye’de bir azınlık olarak göstermeye çalıştığını hatırlatan Mansuroğlu, “Biz bunu şiddetle reddettik. Çünkü biz Türkiye ve toplumunun bir parçasıyız. Sorunlarımızın Avrupa’da değil, Ankara’da Meclis’te çözülmesinden yanaydık” dedi. Yedi kez düzenlenmesine rağmen çalıştaylar konusunda hayal kırıklığına uğradıklarını bildiren Dr. Mansuroğlu, “Dağ fare doğurdu. Biz o fareyi de göremedik.” ifadelerini kullandı.

“ALEVİ KADROLARA KARŞI MÜTHİŞ BİR KIYIM BAŞLADI”

O dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Çıraklık dönemini geçtik, kalfalık dönemini yaptık, sıra ustalık döneminde” dediğini hatırlatan Mansuroğlu, “Çok umutlanmıştım. Meclis'te Anayasa çalışmaları da vardı. Gerekli Anayasal düzenlemeler yapıldıktan sonra Alevilerin temel sorunlarının çözüleceğine inancım büyüktü. Ustalık döneminde Türkiye’nin yumak haline gelmiş sorunlarının çözüleceğini umarken AK Parti’de tam tersine bir gelişme oldu. Çözülme, Alevilere karşı kıyımlar daha da arttı.” dedi.

Gezi olaylarının, AK Parti’nin Alevilere bakışını değiştirdiğini belirten Mansuroğlu, “Gezi olayları bir dönüm noktası oldu. O tarihten itibaren Aleviler açısında devlet kadrolarında müthiş bir kıyım başladı.” dedi. Sorunun Erdoğan’dan kaynaklanabileceğini düşünerek Davutoğlu ile umutlandıklarını bildiren Mansuroğlu, “Sayın Davutoğlu ile altı ay temastaydık. Yanlışları kendisi de dile getiriyordu. Ama sözlere rağmen devletin hiçbir kadrosunda Alevilerden tek kişiye yer verilmemiştir.” şeklinde konuştu.

3, 2, 1 VE SIFIR... TEK ALEVİ VEKİLE BİLE TAHAMMÜL YOK

“Bu AK Parti eski AK Parti Değil” diyen Mansuroğlu, “Birinci dönemde 3 Alevi milletvekiline, ikinci dönemde iki, üçüncü dönemde bir vekile yer verilirken, dördüncü dönemde bir tekine bile tahammül edilemiyor. Bu kadar ötekileştirme olabilir mi?” diye sordu.

Çalıştayların göstermelik olduğunu gördüklerini belirten Mansuroğlu, “Türkiye’de Aleviler can güvenliklerinden korkar noktaya getirildi. Ustalık döneminde malesef AKP kadrolarının bir yerlere getirildiği, mahkemelere bile müdahale edilidği bir dönemle karşılaştık. Müthiş bir ötekileştirme var. İslamiyet’i sadece Sünnilik üzerinden görmekle İslam’ı bölüyorsun. Alevileri ötekileştirerek İslamiyet'e en büyük zararı vermiş olursun. Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülük budur.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE, SURİYE VE KUZEY KORE'YE DÖNÜŞEBİLİR

Önümüzdeki seçimlerin dönüm noktası olacağını da belirten Avrupa Ehlibeyt Alevi Federasyonu Başkanı Dr. Fuat Mansuroğlu, “Ya otoriterleşmeye ya da demokrasi, eşitlik ve barışa gidilecek. Türkiye öyle bir kutuplaşma yaşıyor ki; adını bile vermek istemediğim komşu ülkelere benzeyebilir! AK Parti seçimlerden güçlü çıkarsa Türkiye; Rusya, Suriye, Kuzey Kore’ye benzeyebilir. Sosyal medya yasakları gibi uygulamalar beni endişelendiriyor. Cumhuriyet tarihi boyunca bağımsız olan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) artık bağımsızlığından söz edilebilir mi? Bu durumda MİT faaliyetlerini kimin doğrultusunda yapacak?” diye sordu.

CİHAN