Aman dikkat! Ölünün arkasından yakışıksız konuşmak artık tazminat sebebi

Aman dikkat! Ölünün arkasından yakışıksız konuşmak artık tazminat sebebi

Milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ölen kişinin arkasından ‘mikrop’ ifadesini kullanan sanığın manevî tazminat cezasına çarptırılması gerektiğine hükmetti.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir ilke imza atarak, ölen kişinin arkasından olur olmaz konuşanların ölen kişinin mirasçılarına manevî tazminat ödemesine hükmetti. A.A., devlet memuru olarak çalışan N.A.'ya hakaret ettiği gerekçesiyle 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce suçlu bulundu.

'SIRA ÖBÜR MİKROPLARDA'

 

Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti. Bir süre sonra N.A., geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Aile cenaze acısı yaşarken, A.A., iddiaya göre sosyal paylaşım sitesinden, N.A.'yı kastederek, “Cenabı Allah'ın sopası yoktur, alma masumun ahını elbette çıkar. Sıra öbür mikroplarda” ifadesini kullandı.

7 BİN LİRALIK MANEVİ TAZMİNAT

2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvuran acılı eş S.A. ile çocukları E.A. ve M.A., A.A.'nın ağır ifadeler kullanarak manevî değerlerine saldırdığını, onarılmaz ve tarif edilmez derecede incindiklerini, psikolojilerinin davalının söylemlerini öğrenmekle bir kez daha alt üst olduğunu, acılarının daha da sarsıcı bir hâl aldığını ileri sürdü. Davacı aile, toplam 7 bin liralık manevî tazminat talep etti.

Kararı davalı temyiz edince devreye giren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, ‘mikrop' ifadesine verilen manevî tazminat cezasını ağır bularak, mahkemenin yakışıksız sözler sebebiyle ‘kınama' ile yetinmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozdu.

 

Emsal kararda şöyle denildi:

 

“Mûrisin (miras bırakanın) trafik kazası sonucu ölümünden iki gün sonra davalının ‘Cenab-ı Allah'ın sopası yoktur, alma masumun ahını elbet çıkar, daha temizlendi, sıra öbür mikroplarda' şeklinde paylaşımda bulunduğu hususu uyuşmazlık dışıdır. Davacılar mûrisinin ölümü sonrasında davalı tarafça internet ortamında paylaşılan bu sözlerin özellikle kullanılan ‘mikrop' kelimesi dikkate alındığında küçük düşürücü ve incitici olduğu kuşkusuz olduğu gibi; olayın oluş şekli, söylenen sözlerin içeriği ve tarafların durumu birlikte değerlendirildiğinde bu sözlerin nezâkete aykırı sözler olarak kabulü mümkün görülmediğinden kınama ile yetinilmesi uygun düşmeyecektir. O hâlde ölenin şeref ve haysiyetine yönelen saldırılar onun yakınlarının kişilik hakkına saldırı teşkil edeceğinden, bu tür saldırılar karşısında ölenin yakınları, kendi kişilik haklarının ihlâline dayanarak Türk Medenî Kanununun 25. maddesinde belirtilen davaları açabileceğinden, mahkemece davacılar lehine manevî tazminata hükmedilmesi isabetlidir. Hâl böyle olunca; mahallî mahkemece yukarıda açılanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usûl ve yasaya uygun olup, yerindedir. Ne var ki, özel dairece tazminat miktarı yönünden bir inceleme yapılmadığından, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın özel daireye gönderilmesi gerekir. Davalı vekilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığına yönelik temyiz talebinin hukukî yarar yokluğundan reddine, diğer temyiz itirazlarının reddi ile direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin hükmedilen tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.”

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.