Atlantik Konseyi itiraf etti! Mülteci akınları savaş yöntemi olarak kullanılıyor

Atlantik Konseyi itiraf etti! Mülteci akınları savaş yöntemi olarak kullanılıyor

Atlantik Konseyi, mültecilerin ve sığınmacı akınlarının hibrit savaş yöntemi olarak kullanıldığını itiraf etti.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi (Atlantic Council), NATO'ya yön veren düşünce kuruluşu olarak biliniyor.

Atlantik Konseyi'nin Swiss Info'dan (İsviçre Bülteni) paylaştığı bir makalede, mülteci akınlarına ilişkin çarpıcı bir ifade yer aldı.

 

Aynı zamanda Atlantik Konseyi üyesi olan Finlandiyalı Güvenlik Uzmanı Rasmus Hindren, şu ifadeleri kullandı:

 

"Avrupa Birliği sınırları dışındaki çatışmalarda, mültecilerin hibrit savaş yöntemi olarak kullanıldığını gözlemledik."

Söz konusu mültecilerin Iraklı ve Suriyeli olduğuna dikkat çeken Rasmus Hindren, bir dönem Finlandiya Savunma Bakanlığı'nda danışman olarak görev almıştı.

Günümüzde Avrupa Hibrit Tehditlerle Mücadele Kurumu Dış İlişkiler Konseyi başkanlığını yürütüyor.

 

HİBRİT SAVAŞ NEDİR?


"Karma savaş" olarak da bilinen hibrit savaş, iki güç odağı arasında, doğrudan çatışmaya girilmeden yaşanan savaş yöntemi olarak biliniyor.

Buradaki güç odakları devletler olabileceği gibi, aynı zamanda Avrupa Birliği, NATO, "Batı Bloku", Afrika devletleri vb. uluslararası kuruluşlar, devletler ittifakları vb. de olabilir.

Rus Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'un hakkında tez ve kitap yazdığı Hibrit Savaş'ta güç odakları, bilhassa istihbarat, dezenformasyon, psikolojik harp, 5. kol faaliyetleri, vekalet savaşları, kur savaşları, ticaret savaşı ve diplomatik rekabet ile adeta bir savaşa giriyor.

İki tarafın orduları doğrudan, resmi olarak bir harp durumunda karşı karşıya gelmiyor.

Örneğin Avrupa Birliği'nin Özgürlük Radyosu ve Soros vakıfları ile Rusya'da yürüttüğü faaliyetler, buna karşılık Rusya'nın Avrupa'da NATO karşıtı milliyetçi partileri desteklemesi, Batı ve Rusya arasındaki hibrit savaşa örnektir.

Batı, Rusya'nın sürekli zayıf düştüğüne ilişkin dezenformasyon yayarken, Rusya da Batı'daki komplo teorisyenlerini fonluyor.

Öte yandan Ukrayna'da yürütülen vekalet savaşında Batı bloku Ukrayna'yı, Rusya'ya karşı sıcak çatışma amacıyla kullanıyor.

Batı'nın Rus gazına yaptığı yaptırım ve rublenin düşmesi beklentisi, daha sonrası Rusya'nın merkez bankası politikaları ve Afrika-Asya ülkelerinden ticari ortaklar bularak rubleyi koruması, hibrit savaşın kur savaşları kısmına bir örnek.

Psikolojik harpte ise en önemli faktör, karşı taraftaki güç odağının halkını demoralize etmek. Batı bloku, özellikle ABD, Ukrayna'daki savaşta Rusya'nın yenilgiye uğramasını ve bu sayede Putin'in devrilmesini hedefliyor.

Vladimir Putin hükümeti ise Ukrayna'daki savaşı kazanarak Batı blokunda siyasi istikrarsızlık yaratmayı, erken seçimlere gidilmesini ve seçimlerde başa gelecek isimlerin Rusya'ya karşı bir müddet sert politikalar yürütememesini hedefliyor.

Her iki taraf da karşı güç odağını bir süre zayıflatarak kendisine o süre zarfında diplomatik, askeri, ekonomik ve istihbari hareket alanı açmayı hedefliyor.

Hibrit savaşa aynı zamanda siber savaşın, uzay ve bilim yarışının, yapay zeka teknoloji yarışının ve benzeri her türlü etmenin dahil olduğu ifade ediliyor.


Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.