Bahçeli: Teröristin yeri TBMM değil, demir parmaklıkların arkasıdır

Bahçeli: Teröristin yeri TBMM değil, demir parmaklıkların arkasıdır

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli konuşmasında CHP'li Tuncay Özkan'ın Selahattin Demirtaş hakkındaki sözlerine tepki göstererek başladı.

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, 'Teröristin yeri TBMM değil, demir parmaklıkların arkasıdır' dedi.

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde;

 

'Nevruz müstesna bir günün adıdır. Balkanlardan Sibirya'ya bozkırlara uzanan büyük bir coğrafyada kutlanan Nevruz'un geçmişle bugün arasında bir köprü olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Doğu'dan Batı'ya Kuzey'den Güney'e aynı inanç ve istekle bir araya gelen gönüller bu toprakları vatan yapmıştır. Beraber ağlayıp beraber gülen aziz millet fertleri inanıyorum ki hiçbir bölücü emele geçit vermeyecektir. Nevruz bölücülerin, terörizme yakasını kaptırmışların değil Türk'ün ezeli bayramıdır.

 

HDP'NİN NEVRUZ PROVOKASYONU


HDP'nin hafta sonu düzenlediği sözde nevruz kutlamaları, provokasyona dönüşmüştür. Korsan kutlamalarla fitne saçmışlardır. Bir CHP'linin terörist Demirtaş'a barış elçisi demesi, bulanık ve buhran içerisinde kalmış bir zihnin ürünüdür. Teröristin yeri TBMM değil demir parmaklıklar arkasındadır.

Kış mevsiminin ardından bahara yeni bir kapı aralayan Nevruz'un kıyamete kadar baki kalmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

 

ÇANAKKALE ZAFERİ


Çanakkale denince akla gelen, imanlı direniştir. Aziz ceddimiz Çanakkale'de bir destan yazmıştır. Bu destan nesilden nesile aktarılmıştır ve tarihe mal olmuştur. Çanakkale Zaferi Türkiye Cumhuriyet'inin önsözüdür. Atatürk'süz Çanakkale diyenlere sesleniyorum. En az diğer kahramanlarımız kadar Atatürk'te Çanakkale'nin her yerindedir. Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum diyen sözler Çanakkale'de hala duyulmaktadır. Hiçbir densiz Atatürk üzerinden yeni bir tartışmaya yanaşmamalıdır.

Çanakkale Köprüsü'nün açılışının, Çanakkale zaferine gölge düşürmek olduğunu söyleyen çürük beyinlerin ne Çanakkale'den ne Atatürk'ten haberi vardır.

Bizim feyzimizin ana kaynağı bellidir. Buna karşın Türkiye'yi kötülemeye çalışanların soyunun sopunun nereye dayandığı meçhuldür. Sırtını yasladıkları, durmadan sufle aldıkları odaklar karanlıktır.

18 Mart 2022'de hem Çanakkale Zaferi'nin 107. yıl dönümünü andık, hem de muazzam bir eserinin açılışını yaptık.

Çanakkale bugün de geçilemez, Türkiye'yi geçmek asla mümkün olamaz. Çanakkale'den geçiş fırsatını sadece Türk milleti verecek o da 1915 Çanakkale Köprüsü'nden olacaktır. Bu köprüde emeği geçen Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.

Dediler ki bu köprü milletin sırtında bir kamburmuş. Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan bu yapı için milletimizden para çıkacakmış. Ey gafiller bu köprüden siz de geçeceksiniz. Niye gocunuyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururdur. Bunu da mı kabullenemiyorsunuz. Yapılan tabrik ve takdirden uzaksınız, bari susun da uzaktan bakanlar sizi adam zannetsinler. Madem köprüden geçmeyeceksiniz, buyurun denize atlayın yüz yüze gidin. Çanakkale'nin rövanşını almak için yanıp tutuşuyorlar. Dün başaramadıkları işgali bugün asla yapamayacaklar.

 

TTB'YE SERT TEPKİ

 

Türkiye'nin yükselişine engel olamayacaklar. Önümüze taş koyamayacaklar. Milletimize ve ülkemize hizmet eden, her meslek mensubunun başımız üzerinde yeri vardır ve bu tartışmasızdır. Hiç kimseye peşin hükümlü bakamayız. Bizim kıstaslarımız kriterlerimiz anlayış ölçülerimiz gayet berraktır. Türkiye'ye nefret besleyenler karşı cephemizdir. Hem ihanete çanak tutan, hem terör örgütlerine methiyeler düzen hem de insan haklarından bahsedenler köksüzlerdir. İhanet edene göz yummak günaha ortaklıktır. Türk Tabipler Birliği isimli bölücü yapılanma Türk hekimlerini temsil edemez. Doktorlarımız bizim can yoldaşımızdır. Nerede bir melanet varsa TTB başkanı oradadır. PKK'nın yanında olanlar bunlardır, bölücülüğün propagandasını yapan bunlardır. Bunlara doktor demek, Türklüğe ve doktorluğa yapılmış en büyük bühtandır.

Muğla'da bir uzman çavuşumuzun maruz kaldığı durum bizleri üzmüştür. TBMM'ye sunulan ve ilgili komisyona havale edilen sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için kanunda değişiklik yapılmasını öngören tasarıyı ön koşulsuz kabul edeceğiz.

 

MUTLAK SURETLE KAPATILMALIDIR


1970'li yıllarda hain bir kurşunun bedenine isabet ettiği bir dava arkadaşımız, Hacettepe'ye kaldırılmıştı. O dava arkadaşımızın bir an önce tedavi altına alınması gerekiyordu. Çünkü hayati tehlikesi vardı. Arkadaşımızın ülkücü olduğunu öğrenen bir kaç doktor müsveddesi, bırakın gebersin demiştir. Ülkücü hareket, kalpsizlerin oyunlarını bozarak bugünlere gelmiştir. İşte o doktor müsveddelerinin çatı kuruluşu TTB'dir. Dağdaki teröriste pansuman yapanla bunun ne farkı vardır. Doğu ve Güney Doğu'daki meskun mahal operasyonlarından dolayı Uluslararası mahkemelerde yargılanmasını gerektiğini söyleyen bu kişi değil midir. Açık açık sesleniyorum. TTB mutlak suretle kapatılmalıdır.

Dışişleri Bakanımızın açıklamasına bakarsak, Ukrayna ve Rusya'nın pozisyonlarında bir yakınlaşma olduğu anlaşılmaktadır. Müzakere edilen altı maddelik şartların ilk 4 maddesinde mütabık kalındığı açıktır. Savaşa en dengeli yaklaşan ülke Türkiye'dir. Putin'in aklıselim çizgiye gelmesi beklentimiz ve temennimizdir.'

 

Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.