Bahçeli'den flaş yeni kayyum açıklaması PKK aparatları duvara tosladı

Bahçeli'den flaş yeni kayyum açıklaması PKK aparatları duvara tosladı

MHP Lideri Devlet Bahçeli, 3 HDP'li belediye başkanının görevden alınmasıyla ilgili, "PKK'nın ucuz aparatı HDP'nin zehirli niyetleri bir kez daha duvara toslamıştır." dedi. 

MHP Lideri Bahçeli, CHP'nin kayyuma atamalarıyla ilgili yorumlarına çok sert tepki gösterdi.

Bahçeli, 'CHP, belediye araçlarıyla asfalta bomba döşeyen, tünel kazan, hendek açan, kanlı saldırıları provoke ve teşvik eden terörist yedekleriyle aynı çemberde, aynı çukurdadır. Bu tablo rezalettir, utanç vericidir.' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 3 HDP'li belediye başkanının görevden alınmasıyla ilgili, "PKK'nın ucuz aparatı HDP'nin zehirli niyetleri bir kez daha duvara toslamıştır." dedi. 

Bahçeli'nin açıklamasından satır başları:

Türkiye 35 yıldır bölücü terörle kıran kırana mücadele halindedir. Karşımızdaki terör musibetinin toplumsal, ekonomik ve siyasi faturası anormal düzeyde ağırdır.

Milli devletimizi kundaklamayı, milli varlığımızı dağıtmayı, milli kimliğimizi dinamitlemeyi amaçlayan iç ve dış mihraklar terörü alçakça kullanmakta, ahlaksızca kumanda etmektedir.

Nitekim tehdidin mahsuru, tehlikenin mahiyeti ziyadesiyle faik ve fazladır.

Türk milleti ile kökü maziye dayanan, özü mefsuh ve meflûç olan şiddetli bir hesaplaşma süreci terörizm vasıtasıyla devam ettirilmektedir.

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü kanlı eylemlerin, karanlık emellerin, kiralık ellerin açık ve yakın hedefidir.

Türkiye’miz, varoluş haklarını, tarihsel haysiyetini biteviye muhafazayla birlikte müdafaa edebilmek için kritik bir kavşakta, mühim bir kader ve karar eşiğindedir.

Terör, bağışlanması, vaka-i adiyeden görülmesi mümkün olmayan insanlık suçudur.

Ne demokrasi, ne özgürlük, ne de insan hak ve hukuku terörün banisi ve bahanesi olamayacaktır.

Tam tersini iddia ve ifade edenler insanlık onurundan zerre nasibini alamamış, terörizme hizmetkârlıklarını meşhur ve moda kavramlarla örtmeye niyetlenmiş sefih ve sefil mahlûklardır.

Klişe ve şablon ezberlerin arkasına saklanıp istikbali pençelemeye, istiklali perdelemeye cüret eden köksüzlerin hiç kuşkusuz mayaları lekeli, meşrepleri laçkadır.

Altını kalın olarak çizmek lazımdır ki, Türkiye bir hukuk devletidir.

Hukukun üstünlüğü tartışılmaz bir gerçektir.

Ayrıca hukukun genel ve geçer evrensel ilkeleri herkes için bağlayıcıdır.

Devlet adalet üzerine bina edilmiştir.

Adalet Türk tarihinin her döneminde mülkün temelidir, böyle de kalacaktır.

Kanunların açıkça suç saydığı bir fiili kasten ve taammüden işleyen kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmak durumundadır.

Sandık, seçim, demokrasi suç ve suçluların sığınak ve barınağı görülemeyecektir.

Demokrasi ihanetin kaynağı sayılamayacaktır.

19 Ağustos 2019 Pazartesi sabahı Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediyelerinin HDP’li Belediye Başkanları isabetli bir idari tasarrufla görevlerinden geçici tedbirle uzaklaştırılmışlar, yerlerine mezkûr illerin valileri görevlendirilmiştir.

Bu mücadelenin kesintisiz sürmesi yegane arzumuzdur.

Devletin kaynaklarını, milletin kazanımlarını teröristlere peşkeş çekenler pişman edilmelidir.

Söz konusu büyükşehir belediye başkanları PKK’nın nam ve hesabına fütursuzca çalışan, haklarında da pek çok soruşturma ve kovuşturma bulunan terör yandaşları, terörist sevicilerdir.

Belediye imkânlarını Mehmetçik katillerine sunmanın, Anayasa ve kanunları yok saymanın, sandıktan çıkan oy ve desteği yanlışa yormanın ahlaken ve hukuken bedeli herkes için bir ve aynıdır.

Demokrasi devletten bağımsız ve bağlantısız düşünülemeyecektir.

Devletin olmadığı yerde demokrasi hükümsüzdür, temelsizdir.

Bir yanda devleti yıkıp milleti bölmek için uğraşanların diğer yanda zoru görünce demokrasi çığırtkanlığı yapması şeytani bir sapkınlık, alçak bir saptırmadır.

Buna inanacak ve itibar edecek vicdan sahibi hiç kimse yoktur.

Şayet bir belediye başkanı, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, suç ve suçluyu övmek için işgal ettiği makamı silah ve cephanelik gibi kullanıyorsa devlet aklı, millet ahlakı buna seyirci kalamayacaktır.

Aksi bir durum milli bekamızı ateşe atmak, milli haklarımızı uçuruma savurmak anlamına gelecektir.

Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının idaresi egemenliğin yegane sahibi Türk milletinin doğrudan kontrolündedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’nın geçim kapısı haline gelen, para ve terörist temin merkezine dönen söz konusu büyükşehir belediyelerine adaletin ruhuyla müdahale, maşeri vicdanın beklentileriyle muamele etmiştir.

Bu belediyeler, yöre insanımızın mahalli ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamak yerine sözde eşbaşkanlık sistemiyle Kandil’e bağlanmışlar, ihanet ve melanete kucak açıp kuluçka vazifesi görmüşlerdir.

Dünyada hiçbir meşru ve egemen devletin tahammül edemeyeceği çirkinlik ve çirkeflikler yaşanmış, yaşatılmış, ezcümle PKK’lılar belediyelere doldurularak yuvalanmalarının önü açılmıştır.

HDP'NİN NİYETLERİ DUVARA TOSLAMIŞTIR

Terör maşalarının mizansen şekilde belediye başkan adayı gösterilip tiyatro sahnesine çevrilen sandık marifetiyle seçilmeleri mızrağın çuvala sığmasına yetmemiş, yetişmemiştir.

Her şey gün gibi ortadadır.

Terör örgütü PKK’nın ucuz aparatı, siyasi artçısı ve yancısı olan HDP’nin zehirli, zincirli, ziftli niyetleri bir kez daha duvara toslamıştır.

Anlaşılan boğazındaki kemendi Kandil’den tutulan HDP,  Eylül 2016’dan 31 Mart 2019’a kadar sorumluluğu altındaki 105 belediyenin 95’ine kayyum atanmasından herhangi bir ders almamış, alacak dirayet ve basireti de gösterememiştir.

Yanlış hesap devletin ve milletin var oluş azminden hamd olsun dönmüştür.

Devlet başa gelirken kuzgun leşe atılmıştır.

Kaldı ki olması gereken de kesinlikle budur. 

Irak’ın kuzeyinde icra edilen Pençe Operasyonu’yla eşzamanlı ve koordineli şekilde yürütülen geniş çaplı Kıran Operasyonu sayesinde, inanıyorum ki, terörün köküne kıran girecektir.

Başka seçenek kalmamıştır.

PKK’nın dayatmasıyla aday gösterilip hitamında seçtirilen belediye başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılmaları bazı mahfillerde ve malum isimlerde rahatsızlık uyandırmıştır.

CHP hemen öne çıkıp PKK’ya siper olmuş, Kandil’in önüne yatmıştır.

'BU TABLO UTANÇ VERİCİDİR'

CHP, belediye araçlarıyla asfalta bomba döşeyen, tünel kazan, hendek açan, kanlı saldırıları provoke ve teşvik eden terörist yedekleriyle aynı çemberde, aynı çukurdadır.

Bu tablo rezalettir, utanç vericidir.

CHP Genel Başkanı’nın “Demokrasiden uzaklaşıldı” isnadı, CHP’nin hilkat garibesi ve adamlık fukarası, üstelik özü gitmiş çöpü kalmış sözcüsünün “Darbe” iftirası aziz Atatürk’ün partisinin ne hallere düştüğünün ibret ve isyan ettirici delilidir.

HDP, kendisine dosyası günbegün kabaran yeni bir suç ortağı bulmuştur.

Zilletin parolası demokrasi güçleri olarak belirmiş ve sivrilmiştir.

CHP Genel Başkanı’nın hem tank palet fabrikası istismarını sürdürüp hem de PKK’yla paslaşması, üstelik henüz 50 milyon doları bulamaması tam bir siyasi yozlaşma ve akıl kaymasıdır.

Aziz milletimiz banker Kılıçdaroğlu’nun 50 milyon doları bulup Adapazarı’ndaki tank palet fabrikasına gözü kesiyorsa ortak olmasını sabırsızlıkla beklemektedir.

Kılıçdaroğlu’nun bir hafta içinde 50 milyon doları nasıl ve ne şekilde bulacağı ise ayrı bir tartışmanın konusudur.
 

 

SİYASETCAFE.COM

 

 

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.