Baykal İsviçre raporuyla partiden gönderilmiş

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanlığının Deniz Baykal'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na geçişine damga vuran kaset skandalı dışında ABD'nin finanse ettiği bir üniversitenin hazırladığı rapor iddiası ortaya atıldı. Sabah'ın haberine göre, eski CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, o dönemde bu raporu sadece Deniz Baykal ve Onur Öymen'in bildiğini söyledi. CHP'li Mengü, "Bu rapor bize anlatılsaydı Baykal'ı gönderme hatası yapmayacaktık" ifadelerini kullandı.

BAYKAL DÖNEMİNDEN SONRA CHP’DE NELER DEĞİŞTİ?

Baykal’ın kaset olayının ortaya çıkmadan önce CHP'de bir süreçte belli insanlar siyasette parlatılmaya başlandı. Amerikalıların finanse ettiği İsveç'te bir üniversitenin hazırladığı bir rapor vardı. O rapor sayın Baykal'a yapılan operasyondan önce Baykal ve Sayın Onur Öymen tarafından bilindiği ortaya çıktı.

Eski CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, “O raporda sayın Baykal'ın gideceği ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun da tarif edildiği belirtiliyordu. Eğer bu rapor bir kapalı grup toplantısında anlatılsaydı biz Baykal'ın bu şekilde gönderilme hatasını yapmayacaktık” dedi.

Eski CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün açıklamalarından satış başlıkları şöyle;

KILIÇDAROĞLU’NUN İLK İCRAATI ULUSALCILARI TASFİYE ETMEK OLDU

Hatayı yapanlardan biri de benim. Deniz Bey tasfiye edildikten sonra CHP'de benim de içimde bulunduğum ekibin bir hatası vardı. Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok hafife alıyorduk. Bütün ulusalcılar ondan sonra tasfiye olmaya başladı.

Bana göre Kemal Bey'in ihanet demiyorum ama en büyük yanlışlarından biri "biz sosyal demokratız" tabiri oldu. Ben sosyal demokrat değilim. Çok iyi bir CHP'li olduğuma inanıyorum ve ben halkçı-devrimciyim. Türk toplumunda sosyal demokrat denilenlerde oluşan algı şu; Emperyalistlerin işçi-emekçi sınıfını uyutmak için uydurduğu bir sistem.

BAYKAL İLE KILIÇDAROĞLU'NU KIYASLAMAK SAYGISIZLIK

Sayın Baykal ile Sayın Kılıçdaroğlu'nu kıyaslamak Sayın Baykal'a çok büyük saygısızlık. Arada çok büyük entelektüel düzey farkı var. Bunu partide mesela Kılıçdaroğlu'nun yanından hiç ayrılmayan Tuncay Özkan'a sorun o da bunu kabul edecektir. Aralarında böyle bir uçurum vardır. Baykal'a her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz. Ama bir entelektüel derinliği olduğu ve bir devlet adamı olduğu da bir gerçekti. Onun döneminde hiçbir liste bu kadar sancılı olmadı.

Bunun birkaç sebebi var. Bir; onun döneminde çarpık listeler yapılmadı. İki; Baykal'a duyulan saygı. Kılıçdaroğlu hem partideki bu egemenliği yitirdi hem de bu entelektüel derinliğe sahip değildi.

Deniz Baykal’ın, Kılıçdaroğlu'na kırgın olduğunu zannetmiyorum. Baykal'ın çok güzel bir lafı vardır; 'Siyasette yüzde 10 ihanet kontenjanı vardır' der.

ARTIK HERKES ‘BEN DE CHP GENEL BAŞKANI OLACAĞIM’ DİYOR

Bakın önceden CHP'de bir Genel Başkan yarışından bahsedilmezdi. Şimdi en ufak ilçede hatta köy kahvesinde bu konu konuşuluyor. CHP Genel Başkanlığı artık o kadar sıradan hale geldi ki artık birçok kişi ben de Genel Başkan olsam diyor.  Baykal döneminde Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı adayı olması mümkün müydü? Muharrem Bey'in şansı olduğunu zannetmiyorum. Ama şartlar ne getirir bilinmez. Bundan 10 sene önce sorsaydınız Kemal Bey'e de kimse şans vermezdi.

BURASI KEBAPÇI DÜKKANI MI? 

Ben yeniden partiye dönseydim, üye yapısından başlarım değiştirmeye. Söylemi değiştiririm. "Yeni CHP" ne demek. Burası kebapçı dükkanı mı? CHP tektir. Sen dışarıdan geliyorsun ve "Yeni CHP" diyorsun. Buna kim karar vermiş.

HDP’YE TESLİM OLUNMUŞ MU?

Bir parti ile ittifak yapıyorsanız her iki taraf da fedakarlık yapmak zorunda. HDP'ye teslim olunmuş mu derseniz buna inanmak istemiyorum. HDP ile açık bir ittifak yapılmış mıdır gerçekten bilmiyorum. HDP'nin terör ile bir bağlantısı varsa kapatılsın. Bulamıyorsanız legal bir parti olarak kabul etmelisiniz. Ben HDP'ye hayatımda oy vermem. HDP'lilerle kaç kişi ile selamlaşıyorsun dersen bir ikisi ile mecburen selamlaşıyorumdur. Hiçbir bağlantım yok.

Ben Cumhuriyet Halk Partisi olarak HDP ile ittifak yapmam. Ben CHP olarak bir yerde dururum istiyorsa gelir destek verir. HDP ile kağıt üzerinde bir ittifak kurulursa ben buna bir CHP'li olarak isyan ederdim. CHP büyük bir parti ben niye ittifak yapayım.

 PAZAR YERİNE GİDİP ÜYE KAYDETTİK

Bizim siyasi hayatımızda siyasi liderler maalesef zor değişir. CHP'nin çok ciddi bir restorasyona ihtiyacı var. CHP'nin yapısı bozulmuştur. Tarihimizde olmayan şeyler yaşadık. Pazar yerine adam gönderip üye kaydettik. Elektronik üyelik getirdik. Üye olan adamın kim olduğunu bilmiyorum. Bizde bir kural vardı. İki üye sizi önermesi gerekiyordu. Şimdi 10 milyon üye olduğu söyleniyor. Böyle bir üye yok. 100 bin üye olsun ama taş gibi olsun. Tekrar söylüyorum. CHP'nin bir restorasyona ihtiyacı var. Bunu da partinin abilerinden biri yapabilir. Partiyi kuruluş felsefesini bugünkü modern yapıya getirmemiz gerekir.

LİSTELERDE ONUN BUNUN AKRABASI VARMIŞ  

Bana da bir liste geldi. Onun bunun akrabası varmış deniliyor. Bana da saldırdılar zamanında kontenjandan geldim diye. Allah'tan partide hiç akrabam yok. Bana da gönderdiler bir liste. Bunun amcası, onun yeğeni. Bunlar hoş şeyler değil. Yıllarca bu partiye emek veren insanlar var. Niye başkasının yeğeni. Önseçim olsaydı bu sıkıntıların hiçbiri yaşanmazdı.

SİYASETTEN ÇIKIŞ ANCAK MEZARDA OLUR

CHP'de çalkantı demeyeyim ama bu fikir ayrılıkları hep devam edecektir. Delege ne yapar onu kestirmek şimdiden zor. Siyasetten çıkış ancak mezarda olur. Vekillik gibi bir niyetim yok ama verilen her görevi yaparım.”

SİYASETCAFE.COM