Bugün Peyami Safa’nın 59.ölüm yıl dönümü

Bugün Peyami Safa’nın 59.ölüm yıl dönümü

‘Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’, ‘Matmazel Noraliya'nın Koltuğu’ ve ‘Fatih Harbiye’ gibi psikolojik türdeki eserleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ön plana Server Bedi takma adıyla birçok roman kaleme alan yazar ve fikir adamı Peyami Safa anılıyor

"Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır." sözünün de sahibi usta kalem, Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa ile Server Bedia Hanım'ın çocuğu olarak 2 Nisan 1899'da dünyaya geldi. İsmini, usta şair Tevfik Fikret koydu.


Tarihçi İsmail Hami Danişmend'e göre, baba tarafından soyu, Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemsettin'e uzanan Safa, henüz 1 buçuk yaşındayken babasını kaybetti.
 

ZORLU BİR ÇOCUKLUĞU OLDU

Küçük yaşlarda babasının yakın arkadaşlarından birinin hediye ettiği Petit Larousse'u ezberleyerek kendi kendine Fransızca öğrenen Safa, tıp, psikoloji ve felsefe kitaplarına duyduğu ilgiyle, varlıklı bir ailenin çocuğu olmasa da zor şartlar altında kendini yetiştirdi.

Peyami Safa, ailesinin geçim yükünü hafifletmek amacıyla 1915'te Posta Telgraf Nezareti'nde çalışmaya başladı. Rehber-i İttihad Mektebi'nde 1917'de öğretmenlik yapmaya başlayan yazar, 1918'de ise Duyun-ı Umumiye'de memur olarak görev aldı.

"ASRIN HİKAYELERİ" İLE TANINDI

Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ile Ali Kami'nin yönlendirmesiyle edebiyata ilgi duyan Safa, ilk olarak ağabeyi İlhami Safa ile çıkardıkları "Yirminci Asır" gazetesinde kaleme aldığı "Asrın Hikayeleri" başlıklı yazılarıyla tanınmaya başladı. Safa, bu dönemden sonra 43 yıl süren gazetecilik ve yazı hayatına adım atmış oldu.

Usta yazar, annesinden ilhamla kullanmaya başladığı "Server Bedi" imzasıyla, 1914’ten 1961'e kadar Cingöz Recai'nin de aralarında bulunduğu 61 roman kaleme aldı.

Bir tür anti kahraman, zeki bir dolandırıcı ve zenginden alıp yoksula veren bir Köroğlu modeli Cingöz Recai, ilk olarak 1924 yılında 10 kitaplık bir seri olarak yayınlandı. Okurların gösterdiği ilginin ardından 1925'te seriye 10 kitap daha eklendi.

 


DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU KARİYERİNDE ÇIKIŞA SEBEP OLDU

 

Peyami Safa'nın 1930'da kaleme aldığı "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" kitabı, kariyerinde bir çıkış noktası olarak değerlendirildi. Kitap, aynı zamanda Safa'nın kitapları arasında kendi hayatından en çok iz taşıyan eser oldu. Çocukluğunun yedi yılını, iltihap kapan kolunun kesilme endişesiyle geçiren ve uzun yıllar tedavi olan yazar, romanında benzer acıları ayağı nedeniyle yaşayan bir karakteri ele aldı.


43 YIL KÖŞE YAZDI

Yazar Safa, 1928-1940 arasında Cumhuriyet gazetesinde "Server Bedi" ve "Peyami Safa" imzalarıyla yazılar kaleme aldı, köşe yazarlığı ve edebiyat sayfası editörlüğü gibi pek çok işi üstlendi.

Safa, Cumhuriyet gazetesinde edebiyat sayfasını yönetmeye başladığı günlerde af kanunuyla Türkiye'ye dönen ve tutuklanan Nazım Hikmet'in affedilmesini sağlamak için onun "Yanardağ" şiirini yayımlamıştı. Ancak gazete ertesi gün bu şiirin ve altındaki imzanın kendi görüşleriyle hiçbir alakasının bulunmadığına dair bir açıklama yapınca gazeteyle arası açılan Peyami Safa bir süre sonra işinden ayrılıp Nâzım Hikmet'in de yazdığı Resimli Ay mecmuasında yazılarını yayımlamaya başladı.

"Yeni Mecmua", "Büyük Doğu", "Vakit", Milliyet, "Son Havadis", "Çınaraltı"nda yazıları yayımlanan Safa, çeşitli fikir akımlarını benimseyerek edebi ve fikri yazılar kaleme aldı, romanlarını ise tefrikalar halinde gazete ve dergilerde yayımlamaya devam etti.


TIP KONUSUNDA BİLGİLİYDİ


Süreli yayınlarda 1914-1961 yılları arasında gerçek ismiyle ve Server Bedi, Çömez, Serazad, Safiye Peyman, Bedia Servet gibi takma adlarla yazan Peyami Safa, Erzincan'da yedek subay olarak görev yapan oğlu Merve'yi 27 Şubat 1961'de kaybetmesinin ardından büyük acı yaşadı.Çiftehavuzlar'da bir yakınının evindeyken tansiyonu yükselerek beyin kanaması geçiren usta yazar, oğlunun vefatından 4 ay sonra 15 Haziran 1961'de hayata veda etti. Gazeteciler Cemiyeti, yazarın ölümünün ardından bir bildiri yayımlayarak tüm gazetecileri cenaze törenine davet etti.

Safa'nın naaşı, 17 Haziran 1961'de Şişli Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehitliği'nde eşinin ve oğlunun yanında toprağa verildi.

ESERLERİ

Cingöz Recai serisi olarak bilinen aşk ve cinayet romanları 1954, 1969 ve 2017 yıllarında sinemaya aktarılan, çeşitli eserleri de televizyon dizisi olarak izleyiciyle buluşan usta yazarın vefatından sonra çeşitli yayınlarda çıkan yazıları kitaplaştırılarak Ötüken Neşriyat'ın "Bütün Eserleri" serisiyle okurla buluştu.

Peyami Safa'nın eserlerinden bazıları şöyle: Hikayeleri: "Gençliğimiz", "Siyah Beyaz Hikayeler", "Ateş Böcekleri", "İstanbul Hikayeleri", "Hikayeler"

Piyes: "Gün Doğuyor"

Romanları: "Sözde Kızlar", "Şimşek", "Mahşer", "Bir Akşamdı", "Canan", "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu", "Fatih Harbiye", "Bir Tereddüdün Romanı", "Matmazel Noraliya'nın Koltuğu", "Yalnızız", "Biz İnsanlar", "Cumbadan Rumbaya"

Fikir Kitapları: "Türk İnkılabına Bakışlar", "Felsefi Buhran", "Millet ve İnsan", "Mahutlar", "Sosyalizm", "Mistisizm", "Doğu-Batı Sentezi", "Kızıl Çocuğa Mektuplar", "Büyük Avrupa Anketi"

LÜTFEN BU LİNKİMİZİ TIKLAYARAK YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.