'Cemaat MOSSAD'la işbirliği içinde'

'Cemaat MOSSAD'la işbirliği içinde'

Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜMSİAD genel kurulunda konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT'in Adana'da durdurulan TIR'larının Türkmenlere yardım götürdüğünü iddia etti. Yayınlanan belgelere göre, MİT TIR'ları El Nusra'ya yardım götürüyordu.

 

Erdoğan, Türk askerleri tarafından korunan Süleyman Şah Türbesi'ne 'saldırı' düzenlemeyi dahi göze alan Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantının yayınlanmasını da eleştirdi. Öte yandan, Erdoğan, kendi askerimize saldırı planlanmasını eleştirme gereği duymadı!

 

Erdoğan El Kaide yanlısı Tahşiye grubunu da 'yazarlar, çizerler' diye savundu.

 

Erdoğan Cemaat'in MOSSAD'la işbirliği içinde olduğunu iddia etti, Cumhuriyet gazeteseni yine hedef gösterdi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılan Genel Kurulu’nda konuştu.

 

TÜMSİAD’la yol arkadaşlıklarının sadece resmi buluşmalardan ibaret olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz aynı davaya inandık, aynı davanın neferleri olduk, aynı dava için birbirimize yol arkadaşı, kader arkadaşı, aynı davanın hizmetkârları olarak birbirimize kardeş olduk. Son 1-1,5 yılda birçok meselede imtihana tabi tutulduk. Gezi olayların, 17-25 Aralık darbe girişiminde, 30 Mart seçimlerinde, 10 Ağustos seçimlerinde çok çetin imtihanlardan geçtik. Bizim bütün bu hadiselerde en başta kardeşliğimiz, muhabbetimiz test edildi. Eğer birbirimiz arasında bu sarsılmaz muhabbet olmasaydı bu dava bugün burada olmazdı, sizler belki bu salonda olmazdınız ben şahsen bu kürsüde olmazdım. Kaleleri zapt ederler, köyleri şehirleri tahrip ederler, toprakları işgal ederler ama o gönüldeki aşk varya, o gönüldeki ateş, o mehabet varya onu yıkamadıkları onu tahrip edemedikleri sürece asla ve asla mutlak zafer kazanamazlar” dedi.

 

Bir fatihlerin, bir de işgalcilerin olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fatihler toprakları değil kalpleri fetheder, kalpleri açar ve gönüllere girerler. İşgalciler ise toprakları alsalar bile gönülleri zapt edemez, gönüllere giremez ve onun için işgal ettikleri topraklarda tutunamazlar. Haksız rekabetle üzerimize geldiler. Yasaklarla, iftiralarla, montajlarla, kirli manşetlerle, ulusal ve uluslararası operasyonlarla üzerimize geldiler. Ellerindeki tüm imkânları, tüm fırsatlar, ellerindeki tüm silahları, kalemleri, sayfaları, ekranları yalanlarla ve iftiralarla kullandılar” diye konuştu.

 

-“BİZE BİZ YETERİZ”-

 

Uzun ve ince yolda defalarca dostluk ve kardeşliklerinin test edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

 

“Kimin gerçek dost yâda kardeş olduğunu, kiminde dostluk ve kardeşlik altında gizli olduğunu, gizli niyetler peşinde olduğunu defalarca gördük. Gidenlere, yolunu değiştirenlere, yolunu saptıranlara uğurlar olsun. Bize biz yeteriz. Bizim kardeşliğimiz bugüne kadar Türkiye’ye çok değerler kazandırdı. Bundan sonrada kazandırmaya devam edeceğiz. Biz Allah’ın izni ile birbirini sırtından hançerleyen o, o hainlerin seviyelerine inmeyecek, hiçbir nankörlerin düştükleri çukurlara düşmeyeceğiz. Bırakın hainler, hain olmanın gereğini yapsınlar. Onlar hıyaneti, nankörlüğü, fitneyi özellikle bir takım çevrelerin maşası olmayı tercih ettiler yollarını öyle çizdiler.”

 

-“YAŞADIĞIMIZ SÜREÇ, TARİHİ BİR SÜREÇTİR”-

 

“Bizim hep birlikte sevdamı Türkiye sevdası oldu. Millet sevdası oldu. Biz milletimizin seviyoruz, bizim milletimizden ayırmak mümkün değil, bizim tabularımız yok. Bizim mücadelemiz, davamız büyük Türkiye oldu, yeni Türkiye oldu, güçlü Türkiye oldu. Biz birileri gibi çıkarları peşinde koşan, kendi şahsı çıkarları peşinde koşanlardan asla olmadık. Onun için milli irade dedik, onun için sağlam irade dedik. Önce devlet demedik, devleti arkaya aldık, önce insan dedik. Bu paralel yapının ne olduğunu, nasıl doğduğunu ve bugünlere nasıl ulaştığını hep birlikte düşünmemiz, tahlil etmemiz ve üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. Yaşadığımız süreç, tarihi bir süreçtir ve bir o kadar da ibretlik bir süreçtir.”

 

-“ULUSAL BÜTÜNLÜĞÜNE TAARRUZ ETMİŞTİR”-

 

“Biz bunlara Haşhaşiler dedik! Niye Haşhaşiler? Haşhaşiler 11. Yüzyılda ortaya çıkmışlardı ve aynı bugün ki gibi paralel yapı kurarak Büyük Selçuklu Devletine ağır zararlar vermişlerdi. Bizim o günden sonraki tüm devletlerimiz, Anadolu Selçuklu Devleti de, Osmanlı Devleti de bu olaylardan ibret almış ve çok hassas davranmışlardır. Maalesef 70’lerden itibaren Türkiye Cumhuriyeti bu konuda gerekli hassasiyeti gösteremedi. 10 asır sonra aynı şekilde, aynı tarzda bir başka Haşhaşi yapı ulusal güvenliğimizi tehdit eder bir duruma ulaştı. Bu yapı sadece benim şahsıma, benim aileme, benim arkadaşlarıma taarruz eden bir yapı değildir. Bunu maalesef bugün dahil göremeyenler var. Bu paralel yapının, neye kime taarruz ettiğini tam olarak anlamayanlar var. Bu yapı benim şahsımdan ziyade Türkiye’nin ulusal güvenliğine, ulusal bütünlüğüne taarruz etmiştir. Bu vatana ihanet değil de nedir? Bu bir ajanlık değil de nedir. MİT’in Suriye’de Türkmenlere yardım götüren tırlarının önünü kesmek, oradan fotoğraflar almak, o fotoğrafları da büyük bir ahlaksızlıkla dünyaya servis etmek ne demek? ”

 

-“KİM Kİ BUNLARA KARŞI TAVIR ALMAZSA TÜRKİYE’YE HAKSIZLIK ETMİŞTİR”-

 

“Bu yapı bu milletin dini hassasiyetlerine apaçık suikast düzenlemek istemiştir. Bunlar elimizde artık var. Her yol bunlar için meşru. Bu yapı milletimizin yardımlaşma, dayanışma hasretlerini kendisine hedef yapmıştır. Başka cemaatlere, derneklere, vakıflara hayat hakkı tanımadılar. Şimdi özgür basın diye feryat ediyorlar. Tahşiye operasyonu diyerek kitaplara el koyan, kitapları suç, delik olarak kullanan bizzat bunların kendisi, basın özgürlüğünden bahsediyorsunuz. Bunu neyle izah edeceksiniz. Bu yapı aynı zamanda aziz milletin ahlak değerlerine de suikast düzenledi. İftirayı, şantajı, montajı yalanı, takiyeyi, her türlü haksızlığı meşru gördüler. Bu milletin ahlak damarlarını tahrip etmeye çalıştılar. Bunlar milli değiller, bunlar yerli değiller, buna rağmen halen bunlarla iş tutanlar bunlarla yol arkadaşlığı yapanlar, bunlarla iş birliğine girenler çok yakında mahcubiyet yaşayacaklar. Biz yandık onlar yanmasın. Siyasi partilere söylüyorum, STK’lara, derneklere, vakıflara söylüyorum, kim ki bunlara karşı tavır almazsa Türkiye’ye haksızlık etmiştir, milletine haksızlık etmiştir, dinine, vicdanına ahlaksız etmiştir. Bu yapının tabanı ile üst kademesini hep ayrı değerlendirdim. Üst kademe çok bariz şekilde başka odaklarını başka çevrelerin maşası kuklası olmuş durumda. Hatta bir üst akıl olarak ifade ettiğim emperyalist güçler bunları gayet iyi kullandılar ve halen kullanmaya devam ediyorlar. Hale bu yapının MOSSAD ile iş birliğini göremiyorlarsa yazıklar olsun, çünkü her şey çok açık ve net ortada.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.