Çerkezlerin tarih sahnesine çıkışı ve Hazar'ın kurucu boyu!

Çerkezlerin tarih sahnesine çıkışı ve Hazar'ın kurucu boyu!

Yazar Tan Can, 'Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar' kitabı ile Çerkez ve Kabar konusuna değiniyor.

Çerkezlerin en asil boyu Kabadin/Kabardey'lerdir.

Bunlar Çerkez tarihi boyunca tüm Çerkez boylarının efendisi olmuşlardır.

Adige dediklerinizin %70'i Kabardin'dir!

Kabardinler kimdir peki?

Hazar'ın kurucu boylarından olan Kabarlardan başkası değildir.

Tüm soruların cevabı Hazar'ın iç savaşı olan Kabar isyanında gizlidir.

Bugüne kadar Hazar konusunda kitap yazanlar Golden'e dayanarak bu isyanın hiç önemli bir isyan olmadığını yazdılar, söylediler!

Golden bunu bilinçli yapıyordu.

Kabar isyanı ve neticesi tüm Kafkas coğrafyasını ve hatta Rus devletinin ortaya çıkışını hatta Viking Çağı'nı ve bu süreç sonrası Batı Avrupa'nın yeniden şekillenmesine yol açmıştı!

Herkesin anlayabileceği bir dille söylemek gerekirse, Kabar isyanı tüm bu hadiselerin çözümlenmesinde elinize verilen bir çorap söküğü oluyordu.

Yapmanız gereken tek şey vardı;

Bu çorap söküğünü kendinize doğru çekmek!

Çektikçe elinizde yumak yumak çoğalan çorap söküğü, karşı tarafı çıplak bırakıyordu!

İşte bu yüzden Hazar tarihini kontrolde tutmanın birinci kaidesi Kabar isyanını önemsizleştirmekti!

Nitekim de yıllar boyu hep öyle oldu!

Kabar isyanı Hazar kitabı yazdığını sanan hocaların sayfalarında birkaç satırla ve hatta "çok önemsiz "ifadeleri ile geçiştirildi!

Kabar sözcüğü bu yüzden lugatlerimize "isyan, yanık, yara, kabarmış yara.." olarak geçti !

Kabarmak -kaynamak ,taşmak olarak geçti!

Kavurmak da Kabarmak ile aynı köktendir!

Tüm bunlar önemsiz diye atfedilen bir isyanın hayatımızın her alanına saçtıklarıdır.

Ve önemsiz dedikleri isyan yaklaşık 10 yıl sürmüştür!

Konudan dem vuranların konuya hakimiyeti bu kadar işte !

Kabar ve türevleri ile nice toponim vardır ayrıca !

Hazar tarihi midye gibidir.

Midye denizin dibinde yaşar ve koruyucu bir kabuğu vardır.

O midyeye ancak denizin dibine indiğinizde ve kabuğundan sıyırdığınızda ulaşırsınız!

Hazar tarihide böyledir işte!

Diplerde, derinliklerde arayacaksınız gizemini!

Yani hak edeceksiniz onun hakkında konuşmayı ve yazmayı!

İşte bu yüzden Hazar tarihinin yazma zahmeti 5,5 ay değil, 7,5-8 senede oluyor!

Ve bu bir kitapla da sınırlı kalmıyor!


Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.