CHP’deki 25 Milyonluk rüşvet skandalında yeni gelişme!

CHP’deki 25 Milyonluk rüşvet skandalında yeni gelişme!

Eski CHP milletvekili ve eski Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ün Mansur Yavaş ile CHP’li 3 belediye meclis üyesi hakkında suç duyurusunda bulunduğu 25 Milyonluk rüşvet skandalında yeni bir gelişme yaşandı.

Eski CHP milletvekili ve eski Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile CHP’li 3 belediye meclis üyesi hakkında “25 milyon lira rüşvet istedikleri iddiasıyla” savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

Aygün’ün Eskişehir Yolu üzerinde ODTÜ’nün karşısındaki TOGO inşaatı, Mimarlar Odası’nın açtığı dava nedeniyle durdurulmuştu. 

Mevzuata göre mahkeme kararının bir üst mahkemeye taşınması için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın itiraz etmesi gerekiyordu.

Aygün, konunun üst mahkemeye götürülmesi için kendisinden 25 milyon lira rüşvet istendiği iddiası ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Belediye Meclis üyeleri CHP Grup Başkan Vekili Coşkun Torun ile avukatlar Ömer Koçak ve Haydar Demir hakkında “rüşvet ve irtikap” iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 18 Aralık’ta suç duyurusunda bulunmuştu.

 

MAHKEME KARARI İPTAL ETTİ

 

Ankara 18. İdare Mahkemesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada eski Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’ün TOGO Kuleleri’nin bulunduğu yerin ‘ticaret alanı’ olarak düzenleyen kararını iptal etti.

Aygün’ün sahibi olduğu TOGO Kuleleri ile ilgili Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Ankara 18. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, mahkeme, Çevre Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’nün kulelerin yapıldığı alanı ticarete açan kararını iptal edildi. Mahkeme alanın ticarete açılmasının hukuka ve kamu yararına aykırı olduğuna hükmetti.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, mahkemenin alanla ilgili daha önce de yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatarak, “Resmi kurum alanının turizm ve ticaret alanına dönüşmesi ve yapılaşmasının artırılmasına yargı bir kez daha izin vermedi. Kentsel mücadelede haklılığımız hukuk yoluyla bir kez daha tescillenmiştir” dedi. 

Candan, “Bu karar ayrıcalıklı imar hakkı, emsal artırımı ve kamusal alanların peşkeşi sürecinden vazgeçmeyenlere karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha gösterdi” ifadelerini kullandı.

 

Candan, mahkemenin iptal kararı gerekçesinde yer alan şu ifadelere dikkat çekti:

 

 “Kamu kurumu kullanımın da MİA (Merkezi İş Alanı) tanımı içinde yer aldığı, bu bakımdan söz konusu plan değişikliklerinin üst ölçekli plan kararlarına uymak için hazırlandığından bahsedilemeyeceği, dava konusu 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinin parsel bazlı bir değişiklik olduğu bu durumun düzenleyici nitelikteki Nazım İmar Planının çerçevelediği ‘genellik’ kavramıyla uyuşmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince, plan değişikliğinin yapılabilmesi için plan değişikliğini zorunlu kılan koşulların bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelerle ortaya konulması gerekliliği karşısında, dava konusu plan değişikliklerini zorunlu kılan herhangi bir teknik ve nesnel gerekçenin olmadığı; öte yandan dava konusu imar plan değişiklikleri ile kamunun mülkiyetindeki dava konusu alanın, kamusal kullanımdan özel kullanıma geçişini sağlayacak bir düzenleme yaratacağından kamu yararına aykırı olduğu, sosyal ve altyapı standardının düşürüldüğü anlaşıldığından, dava konusu 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinde ve 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

 

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum