Cinayet mi? Meşru Müdafaa mı? Tüm Türkiye bunu tartışırken babalar da konuştu

Cinayet mi? Meşru Müdafaa mı? Tüm Türkiye bunu tartışırken babalar da konuştu

Cinayet mi? Meşru müdafaa mı? Tüm Türkiye bunu tartışırken cinayet zanlısı Kadir Şeker ile maktul Özgür Duran'ın babaları da konuştu.

Konya'da üniversite sınavına hazırlanan Fen Lisesi öğrencisi Kadir Şeker, kız arkadaşı Ayşe D.’yi darp eden Özgür Duran’ı engellemeye çalışırken katil olmuştu. Hemen ertesinde tutuklanmış ve bir anda Türkiye’nin gündemine sosyal medyada #kadiriçinadalet hashtagi ile bir anda oturmuş ve bütün Türkiye’den Kadir Şeker’e destek yağmıştı.

Televizyonlar da ana haber bültenlerinde geniş yer kaplamış ve birçok hukukçu konu ile demeçler vermişti. Hukukçular da bu konu da ikiye ayrılmış Kadir'in cinayetten mi meşru müdafaadan mı yargılanacağını tartışmaktaydı.

Bugün ise ajanslara düşen son dakika haberlerinde tutuklanan Kadir Şeker ile maktul Özgür Duran’ın babasının konuşmaları tekrar gündemi bir anda değiştirdi.

Kadir Şeker'in babası, "Olay ailemizi yıktı" şeklinde konuşurken, maktul Özgür Duran'ın babası ise, ek bıçak neden kalbe" diye sordu.

Kadir Şeker’in babası Cengiz Şeker ; Kadir'in en son iki hafta önce anneannesinin cenazesi için köye gelmişti, bu olay yıktı bıraktı bizi. Hiç aklımızdan geçmezdi. Kadir çok iyi niyetliydi. O an kadının feryatlarını duyunca çekip gidememiş. Adama 'abi' diye de hitap etmiş ama sonu iyi gelmiyor. Ne o adamı tanırız ne de ailesini. Kadir kristal gibi bir çocuk. Yalanı da olmaz. Keşke olmasaydı ama olmuş. Keşke kadınlara şiddet olmasa, televizyonlarda şiddet dizileri olmasa, insanların canı yanmasa, gençlik harcanmasa... Adaletin tecellisini bekliyoruz. Kadir’in masum olduğuna, hiçbir kötülük kastı olmadığına inanıyoruz" diye basına açıklama yaptı.

KADİR ŞEKER’İN ANNESİ ZELİHA ŞEKER DE KONUŞTU

Kadir'in annesi Zeliha Şeker ise en son oğlunu karakoldan hastaneye götürülürken gördüğünü ve aralarında yaşananları şöyle anlattı:

"Biz köydeydik. Gittiği dershane ve ders çalıştığı kütüphane teyzesinin evinden uzaktaydı. Kütüphanede geç saatlere kadar çalışıyordu. Gideceği yol uzaktı. Başına bir şey gelir diye endişe ediyorduk. Teyzesi de ben de o eve gelmeden uyumazdık. O gün çok rüzgar vardı. Telefonda konuştuk. 'Yavrum çok bekleme, erkenden eve git' dedim. "Tamam' dedi. Parası bitmiş, onu konuştuk. 'Sen teyzenden al, ben yakında geleceğim' dedim. Saat 9 gibi olay olmuş. Ben köydeyim. Konya'daki kardeşim buradaki ablamı aramış. 'Kadir'in başına büyük bir iş geldi, annesi çabuk gelsin' demiş. Ablam da bana haber verdi. Kalktık gittik. Rüyamda görsem 'Bu nasıl rüya' derdim. Çocuklarımızı okutmak için didindik hep.

Biz geldiğimizde karakola götürmüşler. Polisler (hastaneye götürülürken) halime acıdı. Bir dakikalığına görebildim. Sarıldım yavruma. Yaprak gibi titredi. Ben de titredim. Bir gün de sararmış solmuş. Konuşmadık. ’Üzülme anne' dedi. Çok destek alıyoruz. Herkesten Allah razı olsun. Adalet yerini bulacak inşallah."

MAKTULÜN BABASI DA KONUŞTU…

Özgür Duran'ın (32) babası Cengiz Duran (52) da basına verdiği açıklamalarda; "Kadir, olay yerine elinde bıçakla gelmiş. Tek darbe neden kalbine? Bacağına, karnına, koluna değil de neden kalbine? Hukuk mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bu davanın takipçisiyiz" dedi.

Cengiz Duran, "Kadir 20, benim oğlum 32 yaşındaydı. Kadir tıp öğrencisi olacakmış, hayalleri varmış. Benim oğlumun hayattan beklentisi yoktu. Sadece kardeşi Niyazi Remzi Duran'ı futbolcu yapmak istiyordu. Sosyal medyada Kadir 'kahraman' ilan edildi. Ellerinden gelse oğlumu mezardan çıkarıp cezaevine koyacaklar. Bunlar hiç evlat acısı çekmemişler. Vicdan, merhamet kalmamış. Bu olay komple tesadüf. Kadir, olay yerine elinde bıçakla gelmiş. Tek darbe neden kalbine? Bacağına, karnına, koluna değil de neden kalbine? Tıp öğrencisinin elinde kalem olması lazım, bıçak mı olması lazım? Benim oğlum her yerde 'terörist' ilan edildi. Oğlumun 19 suç kaydı varmış. Buna devlet karar verir, millet veremez ki" diye sözlerine devam etti.

Cengiz Duran, "Oğlum eşi ile tartışıyormuş. Çocuk yanlarına gelmiş, 'Kadına neden eziyet ediyorsun' demiş. Kadın da 'O benim eşim, tartışıyoruz' demiş. O an da bıçağı çıkarmış. Oğlum da alkollüymüş, 'Buradan git. O benim hanımım oluyor' demiş. Çocukla ufak bir boğuşma oluyor. Boğuşma anında kalbine bıçak geliyor. Hukuk mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bu davanın takipçisiyiz" şeklinde konuştu.

CİNAYET Mİ MEŞRU MÜDAFAA MI?

Olayın duyulmasından sonra Kadir Şeker'in tutuksuz yargılanması için başlatılan imza kampanyası 65 bine ulaşmış durumda şu an.

Asıl soru ise: Cinayetten mi meşru müdafaadan mı yargılanacak? Peki Kadir Şeker neye göre ceza alacak?

Eylem meşru müdafaa olarak değerlendirilirse, önce meşru müdafaa sınırı aşıldı mı ona bakılıyor. Sınır aşılmışsa mazur görülebilecek bir "heyecan, korku veya telaş' var mı, o değerlendiriliyor. Kanaat olduğu yönündeyse ceza almayacak, değilse alacak. Eğer cebinden çıkardığı bıçak arbede sonucu maktulün kalbine saplandıysa bu kez de 'taksirle öldürme' gündeme gelecek.

Şu anda hukukçular ikiye bölünmüş durumda ve sosyal medya da linç mahkelemeleri kurulmuş vaziyette.

KADİR ŞEKER GÜNDEMİYLE KONYA’DA BARO TOPLANTISI

Gündem maddesi Kadir Şeker olan toplantı yaptıklarını dile getiren Baro Başkanı Mustafa Aladağ, "Aile özel bir avukat tuttu. Ancak biz de baro olarak soruşturma sürecini çok yakından izliyoruz ve üzerimize düşün tüm desteği vermeye hazırız. Pırıl pırıl bir çocuk ve şiddete uğrayan bir kadına yardım etmek isterken bu üzücü olayı yaşadı. Elbette bizler hukukçu olarak kendisinin bu zor durumunda yanındayız, gereken tüm yardımı yapmaya hazırız" dedi.


 


Siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.