Cübbeli'den kaset açıklaması! FETÖ İsmailağa Cemaati'ne mi sızdı?

Nakşibendi tarikatına bağlı 'İsmailağa Cemaati'nin şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu'nun 23 Haziran'daki ölümünün ardından tarikat mensupları arasındaki polemik devam ediyor. 

Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katılan Cübbeli Ahmet, kaset tartışmasına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.

TARTIŞMA NASIL BAŞLADI?

Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, cemaat içinde engellendiğini belirtip "Efendi Hazretlerimize bir bardak, bakraç cenaze şerefisine su bile döktürmediler" diyerek tepki göstermişti. 

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu ise Cübbeli Ahmet'in iddialarına Youtube'da yayınladığı 4 saatlik video ile yanıt vererek, "Sen cenazeye su dökmeye gelsen Show TV'yle geleceksin. Seninle mi uğraşacaktık. Basit bir derse giriyorsun külliyede, Show TV orada" demişti. 

VEHHABİLİK NEDİR, VEHHABİLİK NE AMAÇLA ORTAYA ÇIKTI? VEHHABİLİK NEYE İNANIR? 
 

"Cübbeli Ahmet Mahmut'un ülkeler arası maceraları. Filmin kendisini daha piyasaya sürmedik. Bunlar daha fragman" diyen Ustaosmanoğlu, "Endonezya'dan başlayalım mı? Mısır, Lübnan, İran... Film ortaya çıktığında bütün şalterlerin atacak zaten. Erkeksen şeyhliğini ilan et. Çok meraklısın çünkü. İlan et de kasetlerini patlatalım. Hadi buyur" ifadelerini kullanmıştı.

İLK İDDİA FETÖ İMAMINDAN

FETÖ'nün TSK imamı da olan Hamdullah Bayram Öztürk, Cübbeli Ahmet'e yönelik ilk kaset iddiasını ortaya isim oldu. 

Hamdullah Bayram Öztürk, Youtube kanalı üzerinden Cübbeli Ahmet'in kasetleri olduğunu söyledi. Hamdullah Bayram Öztürk'ün bu yayını sonrası Cübbeli Ahmet'e yönelik "kasetin var" paylaşımları arttı. 

Bu konuyla ilgili en son paylaşımı da İBDA-C terör örgütü üyeliğinden ceza alan Saadeddin Ustaosmanoğlu yaptı. Kaset iddiaları ilk olarak FETÖ'nün etkin olduğu dönemde ortaya atılmıştı.

O İSMİ İŞARET ETTİ

Habertürk TV’de katıldığı programda da Cübbeli Ahmet isim vermeden Hamdullah Bayram Öztürk’ü işaret etti. 

Cübbeli Ahmet, şu anda Siyasal İslam’a karşı uyarılar yaptığını aktararak Akit gazetesi ve çevresinin yanı sıra hem cemaat içerisinde hem de diğer cemaatlerden kendisine yönelik saldırıların olmasının sebebinin bu olduğunu anlattı. 

Daha önce FETÖ’nün “Dinlerarası Diyalog” projelerine yönelik yaptığı uyarı dönemlerinde benzer saldırılar aldığını hatırlatan Cübbeli Ahmet, şimdi de Vahabilik ve Siyasal İslam uyarısını yapmasının ardından tepkiler gördüğünü anlattı. 

VAHABİLİK TEHLİKESİ

“Araştırmalara göre Türkiye'de selefiliğin oranı %3,6'ya kadar yükseldi. 8-10 ilde selefi oranı %10'u buluyor” ifadelerini kullanan Cübbeli Ahmet, “İngiliz desteğiyle yeni bir İslamiyet yaratmak istiyorlar” diyerek şunları söyledi:

Bizimkilerin maalesef öngörüleri yok. FETÖ meselesinde öyle oldu, Adnan meselesinde de öyle oldu. Öngörü maalesef bizim camiamızda yok.

Dış güçlerin yönettiği bir kadro varsa diyalog olamaz. Bizimkilerin devamlı tavsiyesi, büyütmeyelim, abartmayalım. FETÖ meselesini ilk burada yaptık. Fatih Bey sağ olsun bizi çıkarmaya cesaret etti. O zaman FETÖ'cüler çok uğraştı. O güvenle çıktık Mahmut Efendi Hazretleri de "Çık" dedi. Ertesi gün gittim, tebrik etti. Onun tasvipi olmasa cesaret edemezdim. İslami camianın tümü o zaman beni fitne ile suçladı. Bana yapmadıkları kalmadı.

Mesele 25 senelik süreç. Bir Ali Kalkancı ile hükümet devirdiler. Ondan sonra bütün uyarılar haklı çıktı. FETÖ meselesi... Şimdi hükümetçi olan adamlar, "Saptırıyor" diye telefonla bağlandı. "Bu adamlar din hainidir, devlet sevicisi olamaz" diyordum. Dinde görüşlerine güvenilmeyen bir zihniyet size zarar verecek. Bunları alenen uyardım kaç defa. Darbe olana kadar bu tehlike sezilmedi. Yüzde 5 tehlike var deniyor. Bir kişi ile devlet arası olay çıkarır. Gizlileri var hala.

Şimdi de yine başladılar... Sen bu tehlikeleri görmek istemiyorsan... Hiç yakıştı mı diyorlar şimdi Vehhabî hadisesinde.

"İÇ SAVAŞ" ÇIKIŞI

İki sene evvel de söyledik. Bundan dolayı "Savcılar niye çağırmıyor" diye muhalif kanallar vazife yaptı. Biz de çalıştık, saha çalışması yaptık. İki ay sabahlara kadar çalıştık. İlk çağrılmamda 4-5 sayfa bir şey götürdüm. "2000 dernek" demişim ama ne 2000'i, az demişim. Adıyaman'da çay ocağı idi. Üç patlama burada oldu: Gar katliamı da buradan oldu, gümrük patlaması da buradan oldu. Çay, kahvehane, kitap dükkanı bunları topladığında "Ne 2000'i" diye ben bunları açıkladım. Diyanet'in DEAŞ raporu var. Ondan sonra Türkiye'de Selefiliğin durumunu Hilmi Demir Hoca, ben sizin kanalda dinledim. 2020'de Selefiliğin nüfusa oranının 3.6'ya kadar yükseldiğini söylüyor. Bazı vilayetlerde yüzde 8-10. Bu vilayetlerdeki durum... Orada hangi hocanın da dinlendiği söyleniyor. Diyelim AK Parti'nin fazla olduğu yerde Nihat Hatipoğlu. Ben Türkiye ikinciliğini kaybetmemişim. Konya, Adıyaman... 10 vilayet ismi veriliyor bu raporda. Yüzde 8-10 ne demek biliyor musunuz? Ben burada sokağa çıktığım zaman yüz kişiden 8'i, 10'u benim kanımı, canımı, karımı helal sayıyor. yani beni gavur sayıyor. Bundan büyük nasıl tehdit olacak? Orada kim fazla dinleniliyor, misal Nurettin Yıldız.

İSMAİLAĞA’DAN CÜBBELİ’YE DESTEK

İsmailağa Cemaati'nin şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümünün ardından başlayan polemik büyürken, Cübbeli Ahmet’e yönelik “kaset” tehdidine cemaat yönetimi de tepki verdi.   

www.ismailaga.org sitesinde 'İsmailağa İstişare Heyeti' imzasıyla bir açıklama yayınlandı. 

"Cübbeli Ahmet Mahmut şeyhliğini açıkla da kasetlerini patlatalım" sözlerine yer verilmeden sadece Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadeddin Ustaosmanoğlu’nun adının anıldığı açıklamada "Cemaatimizin birlik ve beraberlik içinde olduğu bir zamanda, cemaatimizin kıymetli hocalarını zan altında bırakan açıklamalarda bulunarak cemaatimiz içinde post kavgası varmış havası estirilmesi bizi son derece üzmüştür. Nitekim iddialarda adı geçen Cübbeli Ahmet Hocamız da ittifak hususunda görüşlerini İsmailağa İstişare Heyetimiz ile görüşmesinde dile getirmiş ve sohbetinde kamuoyuyla paylaşmıştır" ifadeleri yer aldı.

“SADECE AKRABALIKTAN MÜTEVELLİT SOYADI BİRLİKTELİĞİ VAR”

Saadeddin Ustaosmanoğlu’nun 'akrabalıktan mütevellit' soyadı birlikteliğinden hareketle cemaatle ilişkilendirmeye yönelik ısrarlı açıklamaların reddedildiği vurgulanan açıklama şöyle devam etti: 

"Mezkûr şahsın Ustaosmanoğlu ailesi yahut cemaatimiz adına açıklama yapma gibi bir yetkisi yoktur.

İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı’mızın internet sitesi ve resmî sosyal medya hesapları dışında yapılan açıklamalara asla itibar edilmemesi gerektiğini tekrar hatırlatır, cemaatimizin birlik ve beraberliğini ilâ yevmi’l-kıyâm muhafaza buyurmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz."

Siyasetcafe.com