Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu: Diyarbakır Cezaevi müze oluyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu: Diyarbakır Cezaevi müze oluyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Cezaevi'nin müze olacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'daki toplu açılış töreninde dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Batı'nın insan hakları savunucularının Diyarbakır annelerini ziyaret etmediğinin altını çizen Erdoğan, "Diyarbakır'ın rengi, terör ve siyaset baronları değildir. Diyarbakır'ın rengi kökenine, inancına, sahip çıkan asil insanlardır" dedi. Erdoğan, Diyarbakır Cezaevi'nin müze olacağını söyledi. 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 

Diyarbakır'ı çok özlemişiz. Sizden anladığım coşku kadarıyla Diyarbakır da biz özlemiş. Bartın'da yaşanan elim bir kaza sebebiyle programımızı ertelemek zorunda kaldık. Değerli kardeşlerim bütün şehitlerin aileleri bize bir emanettir. O emanete de sonuna kadar sahip çıkacağız.

Başlatılan araştırma ve incelemelerin ardından olayda kusuru olanlar tespit edilirse onlarla ilgili her türlü işlemi yapacağız.

Pankartlar kalkıyor. Maşallah bu ne coşku. 6'lı masa size buradan mesaj var. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Gürcü'süyle... Ne diyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Değerli kardeşlerim bir dönem kucaklaşmamızı engellemek için her yolu denediler. Ama bilmiyorlar da ki kalpten kalbe giden görülmeyen yollar vardır. Gerekirse serden, gerekirse candan geçeriz. Ama Diyarbakırlı kardeşlerimizle gönül birliğinden vazgeçmeyiz dedik, yolumuzdan asla dönmedik.

 

"DİYARBAKIR ANNELERİNİ BATI'NIN ŞEMPANZELERİNE BIRAKMADIK"


Kardeşlerim, Diyarbakır Annelerini Batı'nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede Batı'nın insan hakları savunucuları? Bir kere gelip Diyarbakır Annelerini ziyaret ettiler mi? Gördüler mi? Hayır, neden? Onların insan hakları savunuculuğu ile işi yok. Onlar sadece sahne artisti. Benim Diyarbakır Annelerim bunlara fırsat vermedi.

Bugün burada bir kez daha Diyarbakırlı kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Bu coşku ve heyecan çok farklı. Sadece bununla kalmıyoruz. Eserlerimizi açıyoruz. Buradan tüm dünya ile tüm Türkiye ile altını çizerek paylaşmak istiyorum; Diyarbakır'ın rengi terör değildir, baskı, zulüm ve acı değildir. Bugün yenilerinin açılışlarını yaptığımız, üretim ve istihdam eden fabrikalardır. Bugün sizlerle beraber sergilediğimiz bu kardeşliktir, birliktir.

Diyarbakır'ın rengi, terör ve siyaset baronları değildir. Diyarbakır'ın rengi kökenine, inancına, sahip çıkan asil insanlardır...

Diyarbakır'ı köklerinden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bir maziden maziye köprü kurarken zamanın ruhunu da es geçmiyoruz. Bunun için diyorum ki; Ey Diyarbakır gel, her güzelliği içinde barındıran rengine birlikte sahip çıkalım. Gel; binlerce yıllık geçmişindeki enginliklere beraberce sahip çıkalım. Gel; ülkemizin geleceğinize 85 milyonla hep birlikte yürüyelim.

Çünkü sen bu ülkenin göz bebeğisin. Çünkü sen koskoca bir medeniyetin sembolüsün. Çünkü sen Güçlü ve Türkiye hedefimizin en güçlü lokomotiflerinden birisin.

 

"DİYARBAKIR'A GÖZ DİKENİN İFLAH OLMAYACAĞI KESİNDİR"


140 kalem eseri bugün buradan açıyoruz. Sur Kültür Yolu Festivali'nin heyecanlı geçtiğini biliyorum, buradan tüm dünya ile tüm Türkiye ile altını çizerek paylaşmak istiyorum. Diyarbakır'ın rengi terör rengi değildir, Sur Kültür Yolu Festivali'dir. Diyarbakır'ın rengi HDP'nin sapkınlığı değildir, işte bugünkü kardeşliktir. Diyarbakır'ın rengi bu şehrin halkını neredeyse zincirli kölesi gibi gören terör ve siyaset baronları değildir, kültürüne sahip çıkan asil insanlardır. Kur'an-ı Kerim'de ismi zikredilen peygamberlerin şehri Diyarbakır'ı köklerinden koparmaya kimsenin gücü yetmez.

Ey Diyarbakır gel binlerce yıllık geçmişindeki zenginliklere beraber sahip çıkalım. Gel ülkemizin aydınlık geleceğine hep birlikte yürüyelim.

Kardeşlerim; Hz. Ömer'in fethinden beri bizim olan Diyarbakır'a göz dikenin iflah olmayacağı kesindir. Ah şu Diyarbakır surlarının, Dicle Nehri'nin dili olsa da konuşsa... Ah şu Diyarbakır sokaklarının dili olsa da konuşsa... Diyarbakır'ın kolunu kanadını kıranların ihanetini anlatsa... Her nutuklarını hak, hukuk ve özgürlük lafıyla bitirenlerin nasıl baskının, zulmün dibine vurduklarını anlatsa... Bunların adı Kürt, kendilerinin Kürtlükle alakası yok. Kürt kardeşlerime en büyük zulmü yapan bunlar. Kandil'e benim Kürt kardeşlerimi kaçına bunlar değil mi? Her türlü tacizi yapan bunlar değil mi? 7 ay var. 7 ay sonra yapılacak seçimlerde bütün bunların hesabını sormaya var mıyız? Yasin Börü kardeşimizi şehit eden alçaklar bunlar değil mi? İşte bunun hesabını Diyarbakırlı kardeşlerim Allah'ın izniyle soracaklar.

Diyarbakır'ın yaşadığı karanlık günler de geride kalmıştır.

 

"BATI'YA NEYSE DİYARBAKIR'A ONU YAPTIK"


Türkiye'yi büyütüyoruz derken; işiyle aşıyla küresel krizler karşısındaki duruşuyla her şeyi ile büyütüyoruz. Kardeşlerim biz bugüne kadar Diyarbakır'ı 57 milyar TL'lik kamu yatırımıyla her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduk. Batı'ya neyse Güneydoğu'ya da onu yaptık.

Bu şehrin her karış toprağına alın terimizle, bu şehrin insanlarının her birinin hayatına gönül bağı ile dokunduk.

Eski stadın yerine Millet Bahçesi yapıyoruz. Kayapınar Şehir Hastanemizi de hızla yenileyerek sizlerin hizmetine sunacağız. Sizin için çalışıyoruz. Çalışmaya devam ediyoruz. Durmak yok yola devam. Açılışını yapacağımız eserlerden biri şehrin trafiğini önemli derecede rahatlatacak olan Diyarbakır-Güneybatı çevreyoludur. Hem sizlere hem bu yolu kullanarak transit geçiş yapacak araçlara ekonomik bir ulaşım sağlayacak Güneybatı çevreyolunun hayırlı olmasını diliyorum.

Tarım, sağlık ve milli eğitim bakanlıkları ile valiliğimizin şehre kazandırdığı çok sayıda eseri şehre kazandırıyoruz. Belediyemizin eserlerine tek tek giremeyeceğim. Çok güzel hizmetler veriliyor, şehrimize çok önemli yatırımlar yapılıyor.

Değerli kardeşlerim tüm bu eser ve hizmetlerin açılışını da bugün buradan yapıyoruz. Bugün açılışını yapacağımız 19 yeni fabrika bu hakikate işaret ediyor. Tamamlanan bu fabrikalar üretim ve istihdam da sağlayacağı katkılarla şehrimize önemli katkı sağlayacaktır.

 

DİYARBAKIR CEZAEVİ MÜZE OLUYOR


Burada 70 binin üzerinde bir katılım var. Biliyorsunuz; bugün buraya müjdeyle geliyorum. Adalet Bakanlığımız, cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla cezaevimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir. Bakanlığımız cezaevinin restorasyonu için gereken projeleri hazırladı. İçinde müzeden kütüphaneye, kültür ve sanat birimlerine kadar pek çok bölümün yer alacağı bu eserin şimdiden Diyarbakır'a hayırlı olmasını diliyorum.

Diyarbakır cezaevi müze oluyor. Kütüphanesiyle, sanat gösteri alanları ile artık bu acının yaygınlaştığı cezaevi ortadan kalkıyor. Bu tablodan rahatsız olanlar da var. Diyarbakır'ın bu birlik ve beraberlik görüntüsü karşısında kahroluyorlar.

HDP denen parti görünümlü emperyalist operasyonel aygıt, maneviyatımızı hedef alan tüm sapkınların aktörü durumundadır. Bunlar 6'lı masanın altında kalmış olmanın mahcubiyeti ile İstanbul'da bir grup adı sanı belli olmayan parti ile ittifak kurmuşlar. Kimin kiminle yürüdüğünü görüyoruz. Biz tercihimizi haktan adaletten yana yaparak yolumuza devam ediyoruz.

Türkiye'nin dünkü sorunlarını nasıl biz çözdüysek bundan sonra da yine biz çözeceğiz.


Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.