Diyanet'te Ali Erbaş Defteri Kapandı: İşte Tartışmalı 8 Yılın Bilançosu
Ali Erbaş'ın 8 yıllık Diyanet İşleri Başkanlığı, tartışmalı fetvalar, günlük yaşama müdahale eden hutbeler ve Atatürk'ü anmama ısrarıyla sona erdi. Skandallarla dolu dönem, laiklik tartışmalarını alevlendirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın 17 Eylül 2017 tarihinde başlayan sekiz yıllık görevi, dün itibarıyla resmen sona erdi.
Görev süresi boyunca, Erbaş'ın verdiği fetvalar, okuttuğu cuma hutbeleri ve milli bayramlarda Mustafa Kemal Atatürk'ü anmama ısrarı, kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı.
Erbaş dönemi, kadın hakları, cinsel yönelimler, toplumsal yaşam pratikleri ve laiklik ilkeleri gibi hassas konularda skandal olarak nitelendirilen açıklamalarla anılırken, Diyanet'in bütçesinin büyüklüğü ve kurum içi nepotizm iddiaları da eleştirilerin odağında yer aldı.
Erbaş'ın yerine, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş'un atandı.
Erbaş, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu bir akademisyen olarak 2017'de göreve başladığında, Diyanet'i modernleştirme vaadinde bulunmuştu.
Ancak sekiz yıl içinde kurum, hutbeleriyle günlük hayata müdahale etmekle suçlandı.
Erbaş, eleştirilere "Hutbeler Kur'an'a dayanır, kulaktan dolma bilgilerle tepki veriliyor" diye yanıt verdi, fakat bu savunma tartışmaları dindiremedi.
İşte Erbaş'ın görev süresince öne çıkan skandal fetvalar, hutbeler ve Atatürk'ü anmadığı bayramlar:
SKANDAL FETVALAR: TOPLUMSAL GERİLİMİ ARTIRAN KARARLAR
Erbaş'ın fetvaları, özellikle kadınlar ve günlük alışkanlıklar üzerine yoğunlaştı.
Bunlar, Diyanet'in Din İşleri Yüksek Kurulu ile çelişmesi ve hukuki itirazlara yol açması nedeniyle "skandal" olarak damgalandı:
Zina Hutbesi (24 Nisan 2020): Ramazan'ın ilk cuma hutbesinde Erbaş, "İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutîliği, eşcinselliği lanetliyor. Bunun hikmeti nedir? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir" dedi. Bu ifadeler, Ankara ve Diyarbakır Baroları'nca "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçuyla yargıya taşındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erbaş'ı savunarak "Diyanet'e saldırı devlete saldırıdır" açıklaması yaptı. Hollanda Parlamentosu'nda bile tartışma yaratarak, Diyanet'in yurtdışı vaazlarını hedef aldı.
Sigara Haram Fetvası (9 Şubat 2025): Erbaş, Dünya Sigara Bırakma Günü'nde sigarayı "haram" ilan etti:
"Dinimizce haram olan bu tehlikeye son verelim."
Ancak Diyanet'in en üst fetva kurulu, sigarayı "tahrimen mekruh" (harama yakın) olarak görüyordu. Bu çelişki, Erbaş'ın kişisel yorumlarının kurumsal çizgiyi aştığı eleştirisine neden oldu.
Evlat Edinme ve Evlilik Fetvası (2023 Deprem Dönemi): Deprem sonrası yetim çocuklar için "Evlatlık çocukla evliliğin önünde engel yok" fetvası verildi.
Avukat İsmail Çakmak ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, bunu Türk Medeni Kanunu'na aykırı bularak Erbaş hakkında suç duyurusunda bulundu.
Eleştirmenler, "Çocuk istismarını teşvik ediyor" dedi.
Baldızla İlişki Fetvası (2021): Diyanet'in yayınladığı bir yayında, "Baldızla zina nikahı bozmaz" ifadesi skandal yarattı. Sosyal medyada "Diyanet aile yapısını tehdit ediyor" tepkileri yağdı.
Kızının Sosyal Medya Fetvaları (2020-2023): Erbaş'ın kızı Merve Sefa Likoğlu, Instagram'da "Anne, kızının yanında diz üstü şort giyemez" ve "Zekatınızı 'Biz Bize Yeteriz' kampanyasına verebilirsiniz" gibi fetvalar verdi. Likoğlu'nun Diyanet görevlilerini sıraya dizip brifing aldığı videolar, nepotizm iddialarını alevlendirdi. Bir diğer kızı Bihter Erbaş'ın lüks paylaşımları ise "Lüksten kaçının" fetvalarıyla çelişti.
Bu fetvalar, Erbaş'ı "toplumu geren bir figür" olarak konumlandırdı ve suç duyurularına yol açtı.
CUMA HUTBELERİ: GÜNLÜK HAYATA MÜDAHALE SUÇLAMALARI
Erbaş döneminde hutbeler, merkezi olarak hazırlanarak tüm camilerde okutuldu. Kadın giyimi, tatil alışkanlıkları ve miras gibi konular, laiklik tartışmalarını tetikledi:

Erbaş, hutbelerin "10 kişilik komisyon" tarafından hazırlandığını belirterek sorumluluğu dağıttı, ancak Din Hizmetleri Genel Müdürü Şaban Kondi ile birlikte suçlandı.
Eleştirmenler, hutbelerin "laik devleti inkar ettiğini" savundu.
ATATÜRK'Ü ANMADIĞI BAYRAMLAR
Erbaş, milli bayramlarda Atatürk'ü anmama geleneğini sürdürdü. Görev süresi boyunca Anıtkabir'e hiç gitmedi (27 tören kaçırdı) ve hutbelerde adı geçmedi:
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı (2022): Diyanet, kutlama mesajı yayınlamadı; hutbede Atatürk yoktu. İlahiyatçı Şahin Filiz, "Lanet okuyanlar kutlamaya yüzü olmaz" dedi.
30 Ağustos Zafer Bayramı (2025): Hutbede "Büyük Taarruz" anıldı ama Atatürk adı geçmedi. Ertesi gün mesajda yer aldı, muhalefet "ikiyüzlülük" dedi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı (2018-2024): Hutbelerde Cumhuriyet bile anılmadı; 10 Kasım'larda Atatürk'e dua edilmedi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Çanakkale Zaferi: Benzer şekilde Atatürk'süz geçti.
Erbaş, 2024'te nadir bir istisna olarak 29 Ekim duasında "Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk" dedi, ancak genel tutum eleştirildi.
Ayasofya açılış hutbesinde "Vakıf malını çiğneyen lanete uğrar" sözleri, Atatürk'e dolaylı lanet olarak yorumlandı.
Erbaş'ın dönemi, Diyanet'i "siyasi aktör" haline getirdiği iddiasıyla kapandı. Yeni Başkan Arpaguş'un, bu tartışmaları nasıl yöneteceği merak konusu. Erbaş, emekliliğe ayrılırken "8 yıl ne çabuk geçti" sözleriyle veda etti, ancak skandallar mirası uzun süre konuşulacak.
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.