Düşük yapmakla ilgili doğru bilinen yanlışlar

Düşük yapmakla ilgili doğru bilinen yanlışlar

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, düşük yapmakla ilgili doğru bilinen yanlışlardan bahsetti. Buyru, "Yanlış bir inanış var. Koşmak, zıplamak, uzanmak, kısaca fiziksel egzersiz düşüğe neden olmaz’’ dedi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, günümüzde her 5-6 gebelikten birinin düşükle sonuçlandığını vurguladı.

Buyru, '40 yaş üzeri her 4 gebelikten birinde düşük oluyor. Bu düşüklerin altında yatan neden büyük çoğunlukla kromozom bozuklukları, yani oluşan embriyonun normal kromozom yapısına sahip olmamasıdır. Bu gebeliklerin çoğu gebeliğin ilk sekiz haftasında; ilk iki ayda düşükle sonuçlanıyor. Yapılacak araştırmalarda bunu ortaya koymak mümkün. Çok da umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor, ’bu düşük beni nerden buldu’ diye düşünülmemesi gerekir. Çünkü sonraki gebelik yüzde 80’in üzerinde bir ihtimalle sağlıklı bir doğumla, canlı bir bebeğin eve gitmesi ile sonuçlanacaktır' dedi.

Ozan Arif'in MHP'li Semih Yalçın'a cevabı ağır oldu: Seni viski şişesine oturtur ve o koca kıç*nı...'

Düşüklerin birçoğunun nedeninin de bilinmediğini kaydeden Prof. Dr. Faruk Buyru, ‘‘Çevresel faktörler de etkileyebilir ama düşüklerin birçoğunun nedenini bulamıyoruz. Tek düşük durumunda herhangi bir araştırmaya gerek yok. Çünkü bu durum rastlantısal olarak ortaya çıkan, sperm ile yumurtanın normal birleşmemesinden kaynaklanabiliyor. Fakat bir sonraki gebelikte sağlıklı bir embriyo oluşup normal bir süreçte devam edecektir’’ diye konuştu.

'ENFEKSİYON DÜŞÜĞE NEDEN OLMAZ'

Tekrarlayan düşüklerde araştırma yapılmasının şart olduğunu belirten Prof. Dr. Buyru, ‘‘Her beş altı gebelikten biri düşükle sonuçlanıyor ama gebelik kaybı deyince yüzde 2-3’lük bir orandan söz etmek gerekiyor. Yani 20 kadından birinde tekrarlayan gebelik kaybı ortaya çıkıyor. Tekrarlayan gebelik kaybı demek üst üste iki ya da daha fazla düşükle karşılaşmak demek. Bu durumda nedeni araştırmaya yönelik bir takım tetkikler yapmak gerekir. Bunlar annenin, babanın kromozom yapısı, rahimle ilgili doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan şekil bozuklukları, tiroid, diyabet gibi bir takım hormonal bozukluklar olabiliyor. Halk arasında çok yaygın olarak enfeksiyonların düşüğe neden olduğu zannedilse de bu çok doğru değil, enfeksiyonlar daha az oranda düşüğe neden oluyorlar’’ ifadelerini kullandı.

DÜŞÜKLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Prof. Dr. Buyru şunları söyledi:

'Hareket etmek, koşmak, zıplamak, uzanmak bunlar düşüğe neden olmaz. Fiziksel egzersiz, cinsel ilişki, aşırı hareket bunların hiçbirinin düşükle ilgisi yok. Nadiren gebeliğin ikinci üç aylık döneminde rahim ağzı ile ilgili problem varsa anne adaylarının aşırı hareketten kaçınmasını, istirahat etmesini öneriyoruz. Ama bu çok sık karşılaştığımız problem değil. Çevresel faktörlerin, stresin ve beslenme biçiminin düşükle ilişkisi tartışmalıdır. Aşırı kahve tüketimi, alkol bağımlılığı, bazı ilaçlar düşüğe neden olabilir. Gebelikte ve hatta öncesinde sigara kullanmamak gerekir. Stres düşüğe neden olmaz. Yine aynı şekilde maydanoz gibi, sakatat gibi besinlerin de düşüğe yol açtığı gerçeği yansıtmamaktadır.'

siyasetcafe.com

 

 EDİTÖR
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.