Erasmus Öykü kimdir, Erasmus Muharrem kimdir, Enayi Enayi kimdir? Gerçek mi?

Hikâyeye göre Enayi Enayi (Öykünün Enayisi) adlı hesap sahibi, Öykü ile bir arkadaşlık yaşıyor. Ona karşı hissettiği yoğun duyguları anlatırken elini bir kere dahi tutmadığını ifade ediyor. 

Ancak Enayi Enayi, esas gelişmelerin Öykü’nün Erasmus için yurt dışına gitmesinden sonra başladığını belirtiyor.

Yurt dışına giden Öykü, bir süre sonra Muharrem adlı biriyle yakın ilişki içerisine giriyor. Bunu duyan Enayi Enayi, Öykü’nün kendisini düşürdüğü durum karşısında hissettiklerini kaleme alıyor ve twiterda paylaşımlarda bulunuyor.

GERÇEK Mİ KURGUSAL MI?

Bu olayın gerçek mi yoksa hikaye mi olduğu henüz belli değil. Gerçek olma ihtimali olduğu gibi kurgusal da olabilir.

İşte Enayi Enayi adlı hesabın paylaşımlarından bazıları:

“kendi günlüğüme yazdığım bir şey. bunun tek sebebi senin davranışların. bir insan sevgilisini böyle bir duruma sokar mı? insanların hazdan, mutluluktan nefesi kesiliyor sevgilisi olduğunda, benim ise panik ataklardan, mutsuzluktan.”

“dilediğin kişilerle birlikte ol ve sonrası bir kişinin tek dilediği kişiyle zahmetsizce birlikte ol. muharrem olmak için hayatımdan 5 sene verebilirdim ama sana verdiğim seneler sonucu hala muharrem değil bir enayiyim maalesef.

“ve ben bütün bu sevgi, arzu, emek, özlemle beklerken, sana aldığım doğum günü hediyesi kolyeyle gün sayarken sen onunla öpüşüyordun. ne kadar güzel bir sevgi değil mi. zahmete gerek yok, uğraşmaya gerek yok, beklemeye, özleme gerek yok, istismara gerek yok.”

“ve hepsinin üstüne 31reis oldum öyle mi? benim kalbime kezzap attın öykü. libidoma kezzap attın. hani erkekler beraber olduğu kadınların yüzüne kezzap atar ya, sen onu duygusal ve cinsel olarak yaptın :'(“

“bir de muharremin geçirdiği sağlıklı gençliğe ve cinselliğe bak. ben seni bekler, senin hazır hissetmelerine, istismarına, senin arzularına saygı duyarken o dilediğini yapıyordu. ben libidom düşsün diye sigara üstüne sigara yakıyordum o sıralarda seninle.”

"sadece kendini kandırmış olursun. o günden çok önce de tüm favlarım tivitlerim yargılanıyordu. hatta daha 2 ay önce "konuşmayı kesecek noktada değiliz, etrafındaki kızlarla birlikte olmanı istemiyorum, sana zarar vermelerinden korkuyorum" diye bir şeyler dedin."

"cinsiyetimi hissedemiyorum. çok utanıyorum. bu benim suçum değil ama utanıyorum. keşke biraz yüzün olsa ve sen de utansan. suçlusun ama suçlu hissetmeni istemiyorum, pişman zaten değilsin, yine olsa yine yaparsın ama utanmanı isterim. biraz utan"

ve şimdi 29 yaşında bir bakirim. tek kabahatim seni sevip, sevdiğim insana zaman tanımak, onu beklemek. tek eşli olmak isterken sıfır eşli oldum. dünyadaki en kötü insanların bile tattığı zevkleri tadamadım. sevgilisini öldüren insanların yaşadığı güzellikleri bile yaşatmadın"

"mağara adamlarının koyduğu ve aynı mağara adamlarının mirasçıları olan diğer mağara adamlarının uyguladığı bu soyut acılardan ve şiddetten anlamayan, kalibresi düşük mağara hukukunu medenileştirip bana uyguladığın istismarla yargılanman için elimden geleni yapacağım"

"eylem yapacağım, çadırımla aliağaya gelip açlık grevine başlayacağım, ortaçağ vaizler vaazler vereceğim. önce toplumun algısını değiştireceğim, sonra o toplumla beraber bu unga bunga kanunlarını."

"işim çok zor biliyorum. öncelikle, maalesef bir erkeğim, sen ise zarar gören ve zarar gördüğünü iddia edecek olan genç bir kız. yaralı bir aslan ve yaralı bir kedi gördüğümüzde yaralı kediye koşmamız gibi, bir avantajla başlayacaksın."

"ama bu hikayede "tipik türk erkeği veya ortadoğulu erkek" erkek bedeninde olmama rağmen ben değilim. işim çok zor olacak çünkü, bu mağara adamlarının koyduğu mağara kanunlarındaki fiziksel, somut, gözle görülür ilişki şiddeti bile hakkınca uygulanmıyorken..."

ben "yapılan fiziksel şiddet" ile değil "yapılmayanlarla, duygusal şiddet ve duygusal istismarla" hakkımı arayacağım. fakat hakkımı arayacağım. bunun önünde durabilecek hiçbir kuvvet yoktur. olamaz da."

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

Siyasetcafe.com