Erdoğan’dan flaş Kudüs çağrısı

Erdoğan’dan flaş Kudüs çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa, olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde flaş Kudüs çağrısında bulundu. İşte haberin ayrıntıları;

Cumhurbaşkanı Erdoğan İİT zirvesinde "Kudüs'ü, Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum" dedi.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıma ve ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma yönündeki planını açıklamasının ardından dönem başkanı Türkiye’nin ev sahipliğinde olağanüstü toplandı.

Açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı ve zirveye katılan ülkelere, ‘Kudüs'ü, Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum’ çağrısında bulundu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

"Kudüs’ün kardeşi İstanbul’dan, tüm kardeşlerime, Kudüs dostlarına selamlarımı yolluyorum.Bugün burada İslam’ın ilk kıblesi ve El Aksa’nın şehri Kudüs’ümüzün tarihi statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Davetime icabet ederek, Müslümanlarla birlikte tüm insanlık için tarihi önemi olan toplantıya iştirakiniz için her birinize teşekkür ediyorum. ABD’nin Başkanı uluslararası hukuku hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştır.

HİÇBİR ÜLKE KUDÜS'TE BÜYÜKELÇİLİK BULUNDURAMAZ

Hiç uzun söze gerek yok, Kudüs’te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır.Zaten işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının hiçbir hükmü olamaz. ABD’nin veto yetkisine sahip olduğu BM Güvenlik Konseyi’nin 1980 tarihinde aldığı karara göre hiçbir ülke Kudüs’te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim ABD’nin bu hukuksuz kararına sadece Kudüs’ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu gayri meşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz.

PAPA KARARLI BİR DURUŞ SERGİLEDİ

Sayın Papa dahil olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde bu kararlı duruş teyit edilmiştir. İslam ülkeleri de ABD’nin Kudüs’le ilgili kararını külliyen reddetmiştir. Zirve dönem başkanı olarak, dünya kamuoyuna çağrıda bulunarak bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar her şeyden önce barıştan yana tavır koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor.

FİLİSTİN KÜÇÜLÜRKEN İSRAİL BÜYÜYOR

Bu karar şimdi sizlere haritada da göstereceğim. 1947’den bu yana Filistin’de neler oldu bunu görmenizde büyük faydalar var. Sene 1947, BM paylaşım planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949 – 67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne. İşte buyurun, şu anda 1947’de İsrail neyse, şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi.

İSRAİL BİR İŞGAL VE TERÖR DEVLETİDİR

Böyle bir taksimi inanın kurt kuzu mücadelesinde kurt bile yapmaz. Ama bu taksim, işte burada yapıldı. Sizlere ayrıca bunların birer tablo üzerinde de dağıtılmış olması lazım. Zaten de biliyorsunuz. 1947’den günümüze işte Filistin toprakları bu hale getirildi. Bu şunu gösteriyor, İsrail bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail aynı zamanda bir terör devletidir.

EY TRUMP SANA DAHA NEYİ ANLATALIM

“Erdoğan niye böyle söylüyorsun?” Nasıl söylemeyeyim? 10 yaşındaki çocukları o terörist askerler alıyor gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. Gözleri bağlanıyor, ve 14 yaşındaki çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu. Annesi yavrusuna sarılıyor ve o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Bu işgalci değil de, terörist değil de nedir? Bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bak, 20’ye yakın asker, o çocuk gözleri bağlı, yüzü kan revan içinde.Bunu ispat etmek için, ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail’e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok.

TÜM KARDEŞLERİMİZ ZİYARET ETMELİ

Artık daha geç kalamayız diyorum. İslam ülkeleri olarak başkenti Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden asla vazgeçmeyeceğiz. İsrail askerlerinin, Filistinli kardeşlerimize uyguladığı zulmü lanetliyoruz. Filistin davasının tüm şehitlerini rahmetle anıyoruz. Geçen hafta Kudüs’te İslam idaresinin sona erişinin 100’ncü yıl dönümüydü. Birinci dünya savaşında Filistin cephelerinde çatışan ve toprağa düşen tüm şehitlerimizi Allah’tan rahmetle andık. Müslümanlara düşen görev Kudüs’e sahip çıkmaktır. Ülkemizdeki ve dünyanın her yerindeki tüm kardeşlerimizden, imkan ve fırsat buldukça Kudüs’e gitmelerini özellikle istiyoruz.

KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

Bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Harem-i Şerif, ebediyete kadar Müslümanlara ait kalacaktır. Giderek artan, yerleşimci saldırılarına karşı buranın hamiliğini üstlenen Ürdün Kralı 2’nci Abdullah kardeşimizle dik duruşumuzu da devem ettireceğiz. Selahaddin Eyyubi’nin altın tavsiyesi rehber olmalıdır. “Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez” Henüz Filistin devletini tanımamış ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklı selimi ve adaleti ayakta tutacak dengenin sağlanabilmesi bakımından şarttır.Özellikle Avrupa’nın İsrail’in bir tarafından yerleşimleri genişletirken, diğer taraftan Filisin devletini tanımayın barışa mani olur söyleminin esiri olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İşgali devam ettiren devlet kabul görürken, barış isteyen, tarihi Filistin topraklarının neredeyse 5’te 1’ini kabul eden tarafın tanınmıyor olmasının hiçbir makul sebebi yoktur.

KUDÜS'Ü FİLİSTİN DEVLETİNİN İŞGAL ALTINDAKİ BAŞKENTİ OLARAK TANIMAYA DAVET EDİYORUM

Amerika’nın bu açıklamasından sonra barış zemini başka türlü canlı tutulamaz. İsrail’in dünyayı oyalamasına prim verilmemelidir. İşgal edenle, edilen arasında tarafsız kalmak zulme destek vermektir. Bunun için en azından Filistin’in uluslararası anlaşmalara dahil olma süreci hızlandırılmalıdır. İslam ülkeleri olarak, Filistin devletinin tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir. Amerika’yı attığı bu hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ediyoruz. Arabuluculuk vasfını tamamen yitiren Amerika’nın yerine, dünya barışı için sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz. Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum."

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum