Erdoğan’ı Gül ile tasfiye edecekler

Erdoğan’ı Gül ile tasfiye edecekler

11. Cumhurbaşkanı Gül'ün son dönemdeki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve AKP'yi rahatsız eden çıkışlarıyla ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. İşte haberin ayrıntıları;

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Abdülkadir Selvi, bugün ki köşesinde yine çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı.

Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yakınlığıyla tanınan Abdülkadir Selvi, Kasım 2017'de konuşulan Abdullah Gül senaryosunu köşesine taşıdı.

"Tüm suç O'nda"

İşte Selvi’nin köşesinden belirli kesitler;

"Attığı bir tweet üzerinden günlerdir Abdullah Gül’ü tartışıyoruz. Ama 11. Cumhurbaşkanı’nın bu tartışmaları izleyip izlemediğini ve ne düşündüğünü pek bilmiyoruz...

11. Cumhurbaşkanı’nın attığı tweet 44 kelimeden oluşuyor ama öylesine büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi ki, eteklerdeki taşlar döküldü. Dilerim Gül, kendi ellerinde doğan, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığını üstlendiği AK Parti ile arasında esen soğuk rüzgârları doğru tahlil eder.

'Silahım ve 3 şarjörümle kapıda bekledim' dedi ama... Zeybekçi böyle kaçmış!

ERDOĞAN’I TASFİYE HESABI

Açık konuşmayı, net yazmayı tercih ederim.

Gül ile AK Parti arasındaki mesafenin açılmasında en önemli etken, Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyen çevrelerin, Gül merkezli senaryoları piyasaya sürmeleri oldu. Çünkü Erdoğan’ı tasfiye etmek ancak AK Parti içinden güçlü bir isimle mümkündü. O da Gül’den başkası olamazdı. Abdullah Bey, bu hesapların içinde miydi, dışında mıydı bilinmez. Ama hiçbir zaman çıkıp, bu beklentileri boşa çıkaracak bir adım atmadı. Gezi’den bu yana Erdoğan’ın yanında değil, karşısında bir pozisyon aldı. 15 Temmuz gecesi hariç. Şimdi uzun bir kronoloji verecek durumda değilim.

İLGİNÇ SENARYO

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Kasım 2017 tarihli grup toplantısında, “AK Parti içinde sureti haktan görülenler var” demişti. O zaman neyi kastediyor diye kulak kabarttım. ABD’de Erdoğan düşmanlığının tavan yaptığı, Amerika Erdoğan’ı tasfiye edecek söylentilerinin dolaştığı, Zarrab davasının bir kâbus gibi Türkiye’nin üzerine çöktüğü günlerdi. İstanbul iş çevrelerinden pişen, Ankara’ya düşen bir modelden söz ediliyordu. Kulislerde, “Geçiş sürecinde Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olsun. Ekonomi yönetimini Ali Babacan üstlensin. Erdoğan ve ailesinin hukuku korunsun” söylentisi dolaşıyordu. İlk duyduğumda, “Bu bir senaryo değil, Erdoğan’a karşı darbe girişimi” dedim. “Erdoğan’ın tasfiyesi amaçlanıyor. Ancak hesap etmedikleri bir şey var. Erdoğan bununla mücadele eder” diye tepki gösterdim.

Erdoğan’ı tasfiye planları hazırlayanların Erdoğan’ı tanımadıkları belliydi. Darbeye boyun eğmeyen adam, senaryolara mı eyvallah diyecekti. Ancak onların Gül ve Babacan’ı tanıdıklarından da emin değildim. Gül ve Babacan’ın bu tür senaryolardan haberleri yoktu. O nedenle ciddiye alıp, yazmadım. Peki bugün neden yazma gereği duydum? Ne o gün ne bugün Gül ve Babacan’ın bu tür ara rejim modellerinin içinde, yanında, yöresinde olmadığından eminim. Ancak belli ki Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyenlerin Abdullah Gül’e sarılması AK Parti’de bir rahatsızlığa yol açmış. Bu tür yanlış algılara son verecek kişi ise Abdullah Gül’den başkası değil. Tabii isterse."

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.