Ergen Şiddeti Alarm Veriyor: Gençler Neden Öfkeli, Çözüm Nerede?
Ergenlikte şiddet dalgası yükseliyor! Öfkenin ardındaki nedenler neler? Uzmanlar uyarıyor: Erken müdahale şart, yoksa geleceğimiz risk altında!
Son yıllarda, ergenlik dönemindeki gençler arasında şiddet olaylarının arttığına dair algı, hem toplumda hem de medya organlarında sıkça tartışılıyor. Okullarda, sokaklarda ve hatta aile içinde gözlemlenen şiddet davranışları, anne-babaları, eğitimcileri ve ruh sağlığı uzmanlarını endişelendiriyor.
Ergen şiddeti, bireysel, ailesel ve toplumsal faktörlerin karmaşık bir bileşimiyle ortaya çıkıyor ve bu sorunun çözümü için çok yönlü bir yaklaşım gerekiyor. Bu haberde, ergen şiddetinin nedenlerini, etkilerini ve çözüm yollarını, uzman görüşleriyle birlikte ele alıyoruz.
ERGEN ŞİDDETİ NEDİR VE NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?
Ergenlik, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçtiği, fiziksel, duygusal ve bilişsel değişimlerin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu süreçte, gençler kimlik arayışı, bağımsızlık çabası ve akran kabulü gibi zorluklarla karşı karşıya kalır. Şiddet eğilimi, bu dönemde öfke, korku veya çıkar sağlama gibi duyguların bir davranışı tetiklemesiyle ortaya çıkabilir.
Şiddet, fiziksel (vurma, itme), psikolojik (aşağılama, zorbalık), cinsel veya ekonomik olarak sınıflandırılabilir.
Uzmanlar, ergen şiddetinin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, çevresel faktörlerin de büyük rol oynadığını vurguluyor. Aile içi şiddet, ebeveynlerin tutumları, medyanın şiddeti özendiren içerikleri, sosyoekonomik koşullar ve akran baskısı, gençleri şiddete yöneltebilen unsurlar arasında yer alıyor. UNICEF’in 2017 raporuna göre, dünya genelinde her yedi dakikada bir ergen veya çocuk şiddete maruz kalıyor ve bu durum, özellikle okullarda fiziksel veya sözel zorbalık şeklinde sıkça görülüyor.
ERGEN ŞİDDETİNİN NEDENLERİ
Biyolojik Faktörler: Ergenlikte hormonal değişimler, özellikle testosteron seviyesindeki artış, saldırganlık eğilimini artırabilir. Beynin frontal lobu, dürtü kontrolünden sorumlu bölge, bu dönemde henüz tam gelişmediği için gençler riskli davranışlara daha yatkın olabilir.
Aile ve Çevre: Aile içi şiddet gören veya ebeveynlerinden duygusal destek alamayan gençler, öfke ve saldırganlık gibi olumsuz duygularını dışa vurabilir. “Erkek adam ağlamaz” veya “Kızını dövmeyen dizini döver” gibi söylemler, şiddeti normalleştiren kültürel kalıplar olarak gençlerin davranışlarını şekillendiriyor.
Toplumsal Etkiler: Şiddetin medyada yüceltilmesi, “kahramanlık” veya “güç” göstergesi olarak sunulması, ergenlerin bu davranışı içselleştirmesine yol açabilir. Ayrıca, yoksulluk, işsizlik ve düşük eğitim seviyesi gibi sosyoekonomik sorunlar da risk faktörleri arasında.
Psikiyatrik Sorunlar: Depresyon, kaygı bozukluğu, davranım bozukluğu veya madde bağımlılığı gibi ruhsal sorunlar, şiddet eğilimini tetikleyebilir. Özellikle ergenlikte alkol ve madde kullanımının artması, dürtüsel davranışları körükleyebiliyor.
Akran Baskısı ve Yalnızlık: Ergenler, gruba ait olma ve kabul edilme arzusuyla istenmeyen davranışlara sürüklenebilir. Yalnızlık hissi veya akran zorbalığı, şiddet eğilimini artıran diğer önemli faktörler.
ERGEN ŞİDDETİNİN SONUÇLARI
Ergen şiddeti, yalnızca mağdurları değil, uygulayanları ve tanık olanları da derinden etkiler. Şiddete maruz kalan gençlerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kaygı, depresyon ve özgüven kaybı gibi sorunlar görülebilir. Şiddet uygulayan ergenler ise sosyal izolasyon, akademik başarısızlık, yasal sorunlar ve ilerleyen yaşlarda antisosyal davranışlar sergileme riskiyle karşı karşıya kalır.
Toplumsal düzeyde ise şiddet, güvensizlik ve korku ortamı yaratır. Okullarda artan şiddet olayları, eğitim süreçlerini sekteye uğratırken, ailelerde çaresizlik duygusunu derinleştiriyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ: PROF. DR. ÖZGÜR ÖNER (ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSTİ)
Prof. Dr. Özgür Öner, ergen şiddetinin önlenmesinde erken müdahalenin kritik olduğunu vurguluyor:
“Şiddet, bir duygu değil, bir davranıştır ve kabul edilmemelidir. Ergenlerde şiddet eğilimini azaltmak için öncelikle risk faktörlerini ele almalıyız. Aileler, çocuklarının duygularını anlamaya ve onları yargılamadan dinlemeye özen göstermeli. Şiddeti normalleştiren söylemlerden kaçınılmalı, ‘eline sağlık’ gibi ifadeler yerine sorun çözme becerileri teşvik edilmeli.”
Öner, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:
Eğitim ve Farkındalık: Ergenlere alternatif sorun çözme becerileri öğretilmeli, öfke yönetimi ve empati geliştirici programlar düzenlenmeli.
Rol Modeller: Ebeveynler, öğretmenler ve popüler kültür figürleri, şiddeti reddeden tutumlar sergileyerek gençlere örnek olmalı.
Profesyonel Destek: Şiddet eğilimi gösteren veya şiddete maruz kalan ergenler için psikoterapi ve gerekirse medikal tedavi uygulanmalı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Aile İçi İletişim: Ebeveynler, çocuklarıyla açık ve yargılayıcı olmayan bir iletişim kurmalı. Sağlıklı sınırlar koyarak, ergenlerin bireyselleşmesine destek olmalı. Örneğin, “Eve geç gelme” yerine “Akşam 8’de evde ol” gibi net ifadeler kullanılabilir.
Okul Programları: Okullarda zorbalık karşıtı kampanyalar ve sosyal beceri atölyeleri düzenlenmeli. Öğretmenler, şiddet belirtilerini erken fark etmek için eğitilmeli.
Toplumsal Politikalar: Şiddeti azaltmak için ulusal politikalar geliştirilmeli, silahlara erişim sınırlandırılmalı ve sosyal hizmet sistemleri güçlendirilmeli.
Medya ve Kültür: Medyada şiddeti yücelten içeriklere kısıtlama getirilmeli, olumlu rol modeller öne çıkarılmalı.
Psikolojik Destek: Şiddet mağduru veya uygulayıcısı olan ergenler için ücretsiz psikolojik destek hatları ve danışma merkezleri yaygınlaştırılmalı. Türkiye’de bu konuda hizmet veren Nirengi Derneği gibi kuruluşlar, mağdurlara hukuki ve psikolojik destek sunuyor.
Ergen şiddeti, karmaşık bir sorun olup biyolojik, psikolojik ve toplumsal faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Bu sorunu çözmek için birey, aile, okul ve toplum düzeyinde işbirliği şart. Uzmanlar, erken müdahalenin ve önleyici çalışmaların önemine dikkat çekerken, şiddetin normalleştirilmediği bir kültür yaratmanın uzun vadeli çözüm olduğunu vurguluyor. Ebeveynler, öğretmenler ve gençler, bu süreçte bilinçli adımlar atarak daha güvenli bir gelecek inşa edebilir.
Kaynaklar:
Prof. Dr. Özgür Öner, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
UNICEF, “Tanıdık bir Yüz: Çocukların ve Ergenlerin Yaşamında Şiddet” Raporu, 2017
Nirengi Derneği, Şiddet Mağdurları için Destek Rehberi
Madalyon Psikiyatri Merkezi, Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
Journal of Turkish Studies, Ergenlerin Şiddet Eğilimine Etki Eden Faktörler
Siyasetcafe.com
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.