FETÖ'nün TSK'daki Gizli Oyunu: Nutuk'u Kalkana Çevirdiler

FETÖ'nün TSK'daki Gizli Oyunu: Nutuk'u Kalkana Çevirdiler

Atatürk’ün Nutuk’u 98 yaşında! Ancak FETÖ, bu eşsiz eseri istismar ederek TSK içinde gizli bir yapılanma kurdu. 2019’da hazırlanan rapor, örgütün Nutuk’u nasıl kalkan yaptığını ve hücre tipi sızma stratejisini gözler önüne seriyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk adlı eseri, 98 yıl önce yayımlanarak Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini ve Cumhuriyetin kuruluş sürecini ölümsüzleştirdi.

Ancak bir zamanlar FETÖ, bu değerli eseri kendi karanlık emelleri için istismar etmişti.

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin, TSK içerisinde hücre tipi yapılanmaya gittiği ve sivil abiler/imamların sorumluluğunda "üst düzey komutanlar", "alt rütbede subaylar" ve "astsubay" şeklinde gruplandırıldığı tespit edilmişti.

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Dairesi Başkanlığınca "FETÖ/PDY askeri mahrem yapılanması"ndaki şüphelilerin iletişim için kullandığı kontörlü sabit/ankesörlü telefon hatlarına ilişkin tespit ve değerlendirmelerin yer aldığı "Kontörlü (Büfe) Sabit/Ankesörlü Telefon Hattı ile İletişim Modeli Değerlendirmesi" raporu hazırlanmıştı.

Rapor hazırlanırken soruşturmalarda şüpheli, tanık, müşteki, mağdur ve bilgilerine başvurulan kişilerin beyanları, raporlar, tahkikat evrakları, müfettiş raporları ve açık kaynaklardan faydalanılmıştı.

FETÖ 1990’LI YILLARDA SIZMAYI SİSTEMATİK HALE GETİRMİŞTİ

Rapora göre, 1980’li yıllardan beri Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisine sızmaya başlayan FETÖ, 1990’lı yıllardan itibaren bu sızmayı sistematik hale getirmişti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1980’li yıllarda örgüt mensubu Hava Harp Okulu öğrencileriyle yaptığı bir sohbet toplantısında, “Bizim işimiz çok uzun soluklu bir iş, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede, maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacağız. En az 20-30 sene sonra harekete geçtiğimizde kimsenin yapacak bir şeyi kalmayacak zaten. İçki içebilirsiniz, amirinizin bütün işlerini halledin ki sizden vazgeçmesin.” planıyla örgüt elemanları söz konusu kurumlara sızmaya başlamıştı.

ASKERİ ÖRGÜTLENME 4 SÜREÇLE GERÇEKLEŞMİŞTİ

15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren terör örgütü, TSK’deki yapılanmasını "mahrem hizmetler" olarak isimlendirmiş ve bu yapılanmadaki mensuplarından gizliliğe azami derecede bağlı kalınmasını istemişti. Bu kapsamda bir örgüt mensubu, "Işık evi", "Hususi/özel ev", "Askeri okullardaki eğitim süreci" ve "Birim yapılanması" süreçlerinden geçmişti. FETÖ, askeri mahrem yapılanmada, özel olarak seçip yetiştirdiği elemanlarını askeri okullara sokarak dikey büyüme stratejisini takip etmişti.

GEZİCİ VE ARIZA KODLARI KULLANILMIŞTI

FETÖ örgüt mensuplarının devlet birimlerine sızdırılmasına ve yerleştirilmesine işlerlik kazandıran ve mahrem yapılanmanın devamlılığına katkıda bulunan örgüt mensupları "gezici yapılanma"da yer almıştı.

Askeri mahrem yapıyla irtibatını koparan örgüt üyeleri, "arıza" olarak kodlandırılmış, "gezici yapılanma"da yer alan örgüt mensupları bu muvazzaflardan ve onların tekrar yapıya kazandırılmasından sorumlu "ümitçi yapılanma" mensuplarıyla yılda birkaç kez görüşme yapmıştı.

ÖRGÜTTEN UZAKLAŞANLARA ADLİ CEZA

Örgütten uzaklaşıp geri kazandırılamayan öğrenciye, örgüt tarafından "şefkat tokadı" olarak adlandırılan adli veya idari müeyyideler uygulanmıştı. TSK içerisinde hücre tipi yapılanmaya giden FETÖ, buradaki militanlarını "sivil abiler/imamlar"ın sorumluluğunda "üst düzey komutanlar" (General, albay, yarbay, binbaşı), "alt rütbede subaylar" (Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı) ve "astsubay" şeklinde gruplandırmıştı.

Raporda, FETÖ/PDY askeri mahrem (birim) yapılanmasına ilişkin örgüt şeması da yer almıştı. Buna göre, yapılanmada, her askeri kuvvetin (kara, hava, deniz, jandarma) başında ayrı ayrı "birim sorumlusu" belirlenmişti. Bunun altında bulunan "temsilci"ye, general rütbesindeki personel ve üst düzey subaylardan oluşan "temsilci öğrencileri", belge enformasyon yöneticisi olan "bey" ve "müdür" bağlanmıştı.

HER ADIM VE BİLGİ FETÖ ELEBAŞI GÜLEN’E GİTMİŞTİ

Birim yapılanmasındaki FETÖ örgüt mensupları arasında düzenlenen toplantılarda, öğrencilerin durumunun ve örgüt mensubu olmayan personel hakkında bilgi toplanması için neler yapılabileceği ele alınmıştı. Ayrıca bu toplantılarda gizlilik için yapılması gerekenler, örgüt elebaşı Gülen’den gelen örgütsel notlar, mevsimsel gündem olarak sene başı, tatiller, tayin dönemleri, sicil, okuyan öğrencileri illerinde ziyaret ve izdivaç gibi konular görüşülmüştü.

ÜST DÜZEY İTİRAFÇI FETÖ’CÜ YAPIYI ANLATMIŞTI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan örgütün askeri mahrem yapılanmasında müdür, müdür yardımcısı ve öğretmen görevlerinde bulunan bir kişi örgüte dahil olduğunda kendisine içerisinde hat olan bir telefon verildiğini kaydetmiş ve şunları aktarmıştı:

"Öğretmen, örgütün hiyerarşik yapısında müdür yardımcısına karşı sorumluydu, öğrencilerle direkt temastaydı. Evlerde örgüt öğrencileri ile ayda bir yatılı kalarak kitap okumak zorundaydı. Öğretmen, maaşını tam alıyorsa aylık, evli ise yüzde 5, bekar ise yüzde 10 verirdi.Örgüt içerisindeki teslimiyetine göre subay ise yükselirdi, astsubay ise subay olur veya en iyi yerlere gelirdi. İş yapabilme durumuna göre örgütün şifreli USB’si verilir ve bunu kullanması söylenirdi.Askeri alan içerisinde etrafında bulunan askeri personelin bilgilerini öğretmene iletirdi. Kurban, zekat, fitre, sadaka, medya paralarını öğretmenine verirdi. Örgütün belirlediği her türlü tedbir kuralına ve ima yöntemlerine koşulsuz uymak zorundaydı."

"EVDE 1-2 ATATÜRK FOTOĞRAFI OLUR"

FETÖ, örgüt öğrencilerinin ev tutarken Atatürk’ü nasıl istismar ettiği de ortaya çıkmıştı.

Terör örgütü militanlarının dikkat ettiği hususlara ilişkin de yine aynı kişi şu bilgileri aktarmıştı:

"Ev ara kat olmalıydı, giriş katı olmamalıydı. Aynı binada başka bir askeri personel olmamalıydı. Binada kamera olmamalıydı. Girişte güvenlik olmamalıydı. Genelde eski eşya satanlardan eşya alınırdı. Evin girişine kesinlikle halı konmazdı. Bundaki sebep eve girerken ayakkabı çıkarma süresini ortadan kaldırmak ve evin örgüt evine benzemesine engel olmaktı. Çünkü örgütün sivil yapılanmasındaki evlerde girişten itibaren hemen her yerde halı bulunurdu. Evde ‘Nutuk’ ve 1-2 tane Atatürk fotoğrafı bulunurdu. Bunlar belirgin yerlerdeydi. Evde seccade, takke kesinlikle olmazdı.

HABERLEŞMEDE HER ALAN KULLANILMIŞTI

Raporda, dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösteren ve binlerce mensubu olan FETÖ’nün, iç haberleşme, talimatlarının alınıp verilmesi, gelişmelerin güvenli ve hızlı aktarılması, faaliyetlerin sağlıklı şekilde yürütülmesine hayati derecede önem verdiği bildirilmişti.

Rapora göre, birçok alanda faaliyet yürüten FETÖ, iletişim yöntemi olarak "yüz yüze/buluşma", "canlı kurye", "kriptolu IP hattı", "not ile haberleşme", "basın yayın üzerinden talimat verme", "sosyal medya", "telefon" (GSM, operasyonel hat, ankesör/büfe arama) ve "iletişim/haberleşme programları" (ByLock vb.) kullanmıştı.

Örgüt, diğer faaliyet alanlarındaki gibi haberleşmede de gizlilik içinde hareket etmişti.

Canlı kurye kullanılması, örgüt içinde en sağlıklı haberleşme yöntemlerinden biri kabul edilmişti. Örgüt mensupları, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in "çok önemli hususların yüz yüze (Ru Be Ru) görüşülmesi" talimatına uygun davranmıştı.

Bu kapsamda üst düzey örgüt üyeleri, talimat almak ve faaliyetler hakkında bilgi vermek için ABD’nin Pensilvanya eyaletine giderek Gülen ile görüşmüştü. Kiralık hatlar aracılığıyla kriptolu IP telefonlar, özellikle yurt dışındaki okullarla irtibatta kullanılmıştı.

Siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.