Gayrimenkul piyasası için riskli yıl

Emlak balonunun daha da derinleşmesinden endişe ediliyor.

ABD Merkez Bankası FED'in ABD ekonomisini teşvik etmek için uyguladığı tahvil alım programı ile birlikte emlak fiyatlarının artacağı korkusunu tetiklemişti. Fakat FED varlık alımını azaltmaya başladı. Şimdi ise, azaltımın global emlak piyasası için yeni riskler yarattığı konuşulmaya başlandı.

FED her ay 85 milyar dolar tahvil alıyor ve dünya finansal sitemine ekstra likidite pompalıyordu. Tüm bu ekstra fonlar, yatırımcıların gayrimenkul gibi riskli varlıklara yatırım yapmasını cesaretlendirdi ve bu varlık sınıflarında yığılma gerçekleşti. Bunun sağladığı katkı ile birlikte, birçok gelişmekte olan ülke piyasasında belirgin fiyat artışları gerçekleşti. Global gayrimenkul danışmanlık firması Knight Frank's'ın Global Konut Fiyatı Endeksi'nden elde edilen verilere göre, Hindistan'da konut fiyatları yüzde 13,5, Türkiye'de yüzde 12,5 ve Brezilya'da yüzde 11,9 oranına kadar yükseldi.

Knight Frank'ta araştırma müdürü olan Liam Bailey ''Fed teşvikinin istenmeden yapılan sonuçları oldu. Bir çok insan, parasal genişleme ve düşük faiz oranlarının konut fiyatlarının artmasında rol oynadığına katılacaktır'' dedi.

Aralık ayında Fed Başkanı Ben Bernanke varlık programında azaltıma başlayacağını onaylamasıyla, 2013'de görülen emlak fiyatları enflasyonunun tersine dönebileceği düşünülmeye başladı. Örneğin, bir çok yatırımcı gelişmekte olan ülke piyasalarından fon çıkışını destekledi. Gayri menkul araştırma firması Cushman & Wakefield'ın başında bulunan David Hutchings'e göre bu yatırımcılar paralarını nakit olarak yığmak yerine daha az riskli olan gayri menkul varlıklarına yatırabilirler Hutchings, işlerin tersine dönmesi yerine bunun emlak balonunu daha da ağırlaştırabileceği konusunda uyardı.