Halk Tv niçin ısrarla Tunceli'ye Dersim diyor? Halk TV'nin gerçek sahipleri kimdir?

"Hatay sorunu"nu yaşadığımız yıllarda İngilizler tarafından kışkırtıldığı kesinleşmiş ve Cumhuriyetin kararlı tutumuyla bastırılmış 'Dersim İsyanı' denilen gerici işbirlikçi kalkışma, Atatürk dönemi CHP yönetimi tarafından kotarılmıştı.

Dersim'de 1937-1938 yıllarında merkezi Türk hükümetine Seyit Rıza adlı bir dinci yobazın önderliğinde isyan başlatılması ve Hatay gibi kritik bir sorunla boğuşan Türkiye'nin başına bela olması daha sonra kentin (Atatürk'ün emriyle olduğu söyleniyor) adının da Tunceli olarak değiştirilmesine neden olmuştu.

Dersim adı, genç Cumhuriyetimizin CHP'li yöneticileri tarafından 25 Aralık 1935 tarihinde çıkarılan "2884 sayılı Tunceli Vilayeti'nin İdaresi Hakkında Kanun" ile değiştirildi ve Mamiki köyünde yeni il merkezi oluşturuldu.

Gel gör ki bir kaset oyunuyla CHP yönetimini ele geçiren Kemal Kılıçdaroğlu salondaki CHP'lilerin gözünün içine bakarak "Ben Dersimli Kemalim" diyerek 'eski' gerçek CHP'yle ilişkisinin olmadığını açıkça ve korkmadan ilan etmiş, ardından Özgür Özel'e varana dek tüm jünyor CHP'liler Tunceli'ye "Dersim" demeye başlamışlardı.

Bunun en son örneği, bugün AA'nın bir haberini veriş şekliyle internet sitesinde yaşandı.

Haber şöyle yayınlandı:

"AA'nın aktardığına göre, nüfusuna oranla en fazla kişinin aşılandığı şehir yüzde 29,32 ile Edirne oldu. Bu ili yüzde 28,72 ile Çanakkale, yüzde 27,89'la Balıkesir, yüzde 27,63'le Sinop ve yüzde 26,97'yle Muğla izledi.

"Bu şehirlerin ardından en az bir doz aşı yapılanların oranının yüzde 25'ten fazla olduğu iller sırasıyla Dersim, Kırklareli, Giresun, Kastamonu ve Amasya olarak kayıtlara geçti.

"Bu oran Dersim’de yüzde 26,78, Kırklareli'nde yüzde 26,73, Giresun'da yüzde 26,59, Kastamonu'da yüzde 25,18 ve Amasya'da yüzde 25,16 oldu. Verilere göre, ancak 10 ilin nüfusunun yüzde 25'ten fazlası aşılanmış oldu."

"AA"nın (Anadolu Ajansı!) orijinal haberde Tunceli yazdığına göre, HalkTV "editör"lerinin, bu değişikliği özellikle yaptıklarını gösteriyor? 

HalkTV "editör"leri bu cüreti nereden almaktadırlar?

CHP kanalındaki bu gelişmeler ister istemez kanalın gerçek sahibi kim tartışmalarını yeniden anımsatıyor.

Bilindiği gibi 2019'un son günlerinde, bir 'hülle' satış olduğu yazılıp çizilen satışla, Baykal'ın kızından kanalı İngiltere'de yaşayan ve işleri pek de iyi gitmeyen bir işadamı satın almıştı.

Kılıçdaroğlu CHP'nin başına geldi geleli yarı mesaisini HalkTV'nin sahipliğini ele geçirmeye harcamıştı. Hatta öyle ki, yeter ki kanalda eski 'CHP' damar  kalmasın diye, en gerekli olduğu yıllarda bile, madem satın alamıyorum diyerek parasını kesti, bir iki yıl boyunca şarkı türkü klibi çaldırarak kanalı söndürmeye çalıştı. 

2019 yılı sonunda İngiltere'den bir işadamı geldi, daha önce Deniz Baykal ve kızı Aslı Baykal'a ait olan kanalı, çuval dolusu parayla aldı, Cafer Mahiroğlu'nun o dönemde adı her yerde çıktı, ama belgelerde izine rastlanmadı. 

Adı ilk kez duyulan bu gizemli işadamının, hem CHP'yle, hem yayıncılık/medya işleriyle bir yakınlığı olmamasına karşın, bu cüretkar satın alışı, arkasında İngiltere'ye yüklü miktarda servet kaçırmış ve FETÖcülükten aranan Koza Altın'ın eski sahibi Akın İpek'in olduğu  tartışmalarını gündeme getirmişti.

Cafer Mahiroğlu'nun isminin satışla ilgili resmi hiçbir kayıtta geçmemesi, televizyonun sahibinin Mahiroğlu'nun eniştesi (Süleyman Özen), yönetim kurulunun ise Mahiroğlu'nun ikinci eşinden baldızı (Armağan Küçük) ve eşinin teyzesinin kızından (Mediha Burumoğlu) oluşması, kafaları karıştırıyordu.

HalkTV'nin FETÖ'den yargılanmış bir dolu gazeteci eskisine ekranları açması bir yana, güzel Tunceli ilimize ısrarla "Dersim" demeye başlaması, sahibinin gerçekte kim olduğu sorusunu yeniden tartışmak gerekliliğini dayatıyor.

Cafebudsman