Kaç yıl ömrünüz kaldı? Hemen tıklayıp öğrenin!

Kaç yıl ömrünüz kaldı? Hemen tıklayıp öğrenin!

'Kaç yıl ömrüm kaldı', hayatın başlangıcından beri insanların kendilerine sorduğu bir sorudur. Bazıları için yaş sadece bir sayıdır. Diğerleri için bu sayı korku, pişmanlık ve tehlikeli paranoya anlamına gelir.

Kum saatinin dolu tarafından bakanlar, yaşlılığı ulaşılabilir bir hedef haline getiriyor. Öz değeri iş üretiminden gelenler için 65 yaşında emekli olunca hayat sona eriyor.

Sağlıklı miktardaki kiloyu korumak, sigara içmemek, sebze içeren dengeli bir diyet yemek, aktif bir yaşam tarzı yaşamak ve güvenli kan basıncı ve kolesterol seviyelerini korumak, başarılı uzun yaşamı etkileyen olumlu faktörlerdir.

2020 itibariyle, dünya genelinde ortalama yaşam beklentisi 72,75 yıldır. Bu istatistikte Türkiye, 2020- 2025 dönemi için doğuşta beklenen yaşam süresi; erkekler için 75,6 yıl, kadınlar için 81,2 yıl olarak tahmin ediliyor.

 

HAYVANLAR İÇİN DE GEÇERLİ


İstatistiksel verilerin dışında, insanların ne kadar yaşayacağını belirlemeye çalışan bilim insanları yeni bir bulguya imza attı. Buna göre, daha kısa genlere sahip insanların daha hızlı yaşlandığını, daha erken öldüğünü ve hastalığa daha yatkın olduğunu gösterdi. Bilim insanları, daha uzun ve daha kısa genlerin sırasıyla daha uzun ve daha kısa yaşam süreleri ile bağlantılı olduğunu bulurken, aynı durumun hayvanlar için de olduğunu ortaya koydu.

ABD’de bulunan Northwestern Üniversitesi'nden çalışmanın baş yazarı Dr. Thomas Stoeger, "Neredeyse her yerde gördük. Hayvanlarda yaşlandıkça genlerin etkinliğinde meydana gelen değişikliklerin neredeyse tamamını tek, nispeten özlü bu ilkeye bağlı" dedi.

 

VÜCUTTAKİ HÜCRELER DENGESİZLEŞİYOR


Araştırma ekibi, insan, fare, sıçan ve killifish dokularından toplanan verileri analiz etmek için yapay zeka kullandı ve daha uzun ve daha kısa genlerin sırasıyla daha uzun ve daha kısa yaşam süreleri ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Spesifik olarak, yaşlanmaya kısa genlere doğru bir kayma eşlik eder ve bu da hücrelerdeki aktivitenin dengesizleşmesine neden olur. Bu durum, karaciğer, kalp, bağırsaklar, beyin ve akciğerler dahil olmak üzere kan, kas, kemik ve organları etkiler.

Araştırmacılar, 30 ila 49, 50 ila 69 ve ardından 70 yaş ve üzerindeki insan genlerindeki değişiklikleri inceledi. Genin uzunluğuna göre gen aktivitesinde meydana gelen değişikliklerin, insanlar orta yaşa ulaştıklarında hali hazırda meydana geldiği bulundu.

Genler, içindeki nükleotid sayısına bağlı olarak uzunluklarına göre incelendi. Her nükleotid dizisi, daha sonra bir protein oluşturan bir amino aside dönüşür. Bu nedenle çok uzun bir gen, büyük bir protein verir. Kısa bir gen, küçük bir protein verir. Bir hücrenin sağlıklı olması için dengeli sayıda küçük ve büyük proteine sahip olması gerekir. Bu denge bozulduğunda sorunlar ortaya çıkar.

 

‘GÖRMEZDEN GELEMEYİZ’

 

Araştırmacılar, uzun genlerin artan yaşam süreleri ile ilişkili olduğunu bulmuş olsalar da, kısa genler de vücutta önemli roller oynamaktadır. Örneğin, patojenlerle savaşmaya yardımcı olmak için kısa genler çağrılır.

Dr. Stoeger, "Bazı kısa genler, hayat pahasına hayatta kalma konusunda kısa vadeli bir avantaja sahip olabilir. Dolayısıyla, bir araştırma laboratuvarının dışında, bu kısa genler, hayvanın nihai ömrünü kısaltma pahasına zorlu koşullar altında hayatta kalmaya yardımcı olabilir" diye ekledi.


Siyasetcafe.com

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.