Kur'an kurslarının kapatılması kararıyla ilgili ortak açıklama

Kur'an kurslarının kapatılması kararıyla ilgili ortak açıklama

Çavuşoğlu ve Tatar Kuzey Kıbrıs'ta AYM'nin Kur'an kurslarının kapatılmasına ilişkin kararla ilgili ortak açıklamada bulundular.


Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Kur'an kurslarının kapatılmasına ilişkin karara, "Yargıya saygımız var ama bu karar ideolojik bir karardır. Kararın zamanlaması manidardır. 2018'de yapılan başvuru Ramazan ayının ilk haftasında değerlendiriliyor" şeklinde tepki gösterirken, Tatar ise "Bizler bu topraklarda Müslüman olarak imanımızla geldik. Kur'an kurslarının kapanması gibi bir durum asla olamaz" diye konuştu. 

Bakan Çavuşoğlu, dün Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın basın toplantısındaki skandal sözleriyle ilgili soruya ilişkin ise "Biz nezaket içinde, gerginliği azaltma konusundaki düşüncelerimizi de dile getirdik. Ama basın toplantısının belli bir noktasından sonra sayın Dendias gerçek dışı ithamlarla ülkemi suçlamaya başladı. Bu neyi gösteriyor? 'Ben bu kavgayı devam ettirmek istiyorum' demektir. Bu maksimalist anlayışı, sözde Sevilla haritası gibi anlayışlara kendilerini de inandılarsa zaten bir yerer varmamızın anlamı yok. Biz bu Sevilla haritasını paçavraya çevirdik. Bunların geçerli olmadığını gösterdik" ifadelerini kullandı.


​Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar:

- Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar'ın da söylediği gibi bu ziyaretin amacı gayri resmi 5+1 BM toplantısı öncesi hazırlıklarımızı gözden geçirmekti. Son derece yararlı toplantılar geçirdik.

- Elbette bu görüşe bir gecede varmadık. İki bölgeli, toplumlu federal çözüm için Türkiye elinden gelen çabayı tüm platformlarda gösterdi. Rum-Yunan ikilisi bu çözümü istermiş gibi gözükürken günün sonunda Kıbrıs Türkü'nün eşitliğini reddetti. NE iktidarı, ne refahı paylaşmak isterler. Son 4 yılda değişen bir şey yok.

- Siyasi süreçte, önümüzdeki süreçte, müzakerelerde, elbette süresi geçmiş ve Kıbrıs Türk halkının iradesinin yansıtmayan BMGK kararlarına işaret ederek federasyon modelini tekrar dayatmak istediklerini görüyoruz. Bir faydası olmayan ve olmayacak olan kararları ve artık statükoya dayanmış parametreleri dayatmanın anlamı yok. İmkansızı dayatmanın sebebi ne?

- Crans-Montana'da Rum tarafının masayı devirmesiyle yaptığımız tüm açıklamalarda artık federasyonu müzakere etmeyeceğimizi defaatle söyledik. Federal çözüm 53 yıl müzakere edildi ve sonuç vermedi. Biz artık federal çözüm için zaman kaybetmeyeceğimizi, yeni fikirlerin görüşülmesi gerektiğine inanıyoruz. Adadaki gerçekler çerçevesinde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir vizyon ortaya koyuyoruz. Bu vizyon, adadaki iki devletin egemen eşitliği temelinde işbirliği yapması ve birbirlerini karşılıklı tanımalarıdır.

- Bu sağlandıktan sonra iki devlet egemen eşitlikleri temelinde işbirliği yapabilirler, diğer fırsatları değerlendirebilirler. Biz gerçek, anlamlı, eşit ve sonuç getirecek yeni bir müzakere süreci başlatılmasını istiyoruz. Kıbrıs Türk tarafı artık egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümü ve işbirliğini savunuyor. Türkiye her zaman KKTC'nin yanında olmaya devam edecek.

- Cenevre'de 5+1 formatındaki toplantı gayri resmi bir toplantıdır. Burada yeni bir müzakere başlamıyor. Kesinlikle Crans-Montana'da kaldığımız yerden devam etmeyeceğiz, bu söz konusu bile olamaz. Bunu da bir kez daha vurgulamak isterim.

- Biz Türkiye olarak her zaman KKTC ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve refahı Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk halkının refahıdır.

'Yunanistanla gerilim' açıklaması
 

Tatar:  Sayın Çavuşoğlu'nun dünkü cevabı çok yerindeydi. Biz Doğu Akdeniz'de ne Kıbrıs Türk halkının ne Türkiye'nin haklarını yedirtmeyiz. Yunan Dışişleri Bakanı'na verilen cevapta, Kıbrıs Türk halkı olarak sizi izlerken "Bravo sayın bakanımız" dedik. Çünkü çizgiyi aşmıştı, cevabını aldı. Onların iddia ettikleri alan çok daha azdır. Doğu Akdeniz bağlamında söylenen cevap çok yerindeydi diye düşünüyorum

Çavuşoğlu: Yunanistan'la son 1.5 yıldır gerginlikler yaşadık ve diyalog yoluyla bu farklılıklarımız görüşerek bir çözüm bulma anlayışı istedik. İstikşafi görüşmeleri tekrar başlattık. Sayın Dendias'ın Ankara ziyaretini de önemli bir yumuşatma fırsatı olarak görmüştük. Buradaki görüşme son derece güzel, samimiydi. Dostane bir ortamdaydı. Farklılıklarımızı ortaya koyduk. Bir toplantıda bu kadar farklılığın giderilmesi tabii ki mümkün değil ama istikşafi görüşmelerin başlamasının amacı bu görüşmelerin devam etmesiydi. Daha sonra basın toplantısı kısmına gelirken, sayın Dendias ve ekibinden bize şöyle bir talep geldi: Biz basın topğlantınısda tartışma yaratacak konulara değinmeyeceğiz, sizden de aynı yaklaşımı bekliyoruz. Biz nezaket içinde, gerginliği azaltma konusundaki düşüncelerimizi de dile getirdik. Ama basın toplantısının belli bir noktasından sonra sayın Dendias gerçek dışı ithamlarla ülkemi suçlamaya başladı.

- Bu neyi gösteriyor? 'Ben bu kavgayı devam ettirmek istiyorum' demektir. Bu maksimalist anlayışı, sözde Sevilla haritası gibi anlayışlara kendilerini de inandırlarsa zaten bir yerer varmamızın anlamı yok. Biz bu Sevilla haritasını paçavraya çevirdik. Bunların geçerli olmadığını gösterdik.

Tatar'ın açıklamaları şöyle: 

- Kıbrıs Türk halkı her zaman anavatan Türkiye'nin desteğini önemsemiştir. Garantörlüğünüz bizim için fevkalade önemlidir. Türkiye'mizin garantörlüğü bizim vazgeçilmezimizdir. Cenevre'deki konferansa bu anlayışla gidiyoruz.

- Biz, BM'de devletten devlete ilişkiyi ifade edeceğiz. Böylelikle egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir.

- Bizlere bir anlaşma empoze edilmeyecekse Kıbrıs Türk halkı doğal olarak kendi egemenliği ile bir anlaşmaya girmek isteyecektir. Gelinen aşamada eski anlayışa göre fark şudur: Eski anlaşmada egemence kelimeler kullanıldı, onlar aldatmacaydı. Esas önemli olan bağımsızlıktır. dedi.

- Orada o cevap verilmeliydi. (Dendias) Çizmeyi aştı. Sayın Bakan (Çavuşoğlu) gerekli cevabı vermiştir. Teşekkür ediyorum.

Kur'an kursları kararı
 

Tatar: Bu karardan büyük rahatsızlık duyuyorum.

Çavuşoğlu: Kararın zamanlaması manidardır ve ideolojiktir. 2018'de yapılan başvuru Ramazan ayının ilk haftasında değerlendiriliyor. 

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.