Menzil Cemaati'ndeki bölünmenin şifreleri! Şirketler, kanallar, derneklerin hangisi kimde kaldı?

Menzil Cemaati'ndeki bölünmenin şifreleri! Şirketler, kanallar, derneklerin hangisi kimde kaldı?

Şeyhleri Abdülbaki Elhüseyni’nin ölümünün ardından Menzil Cemaati bölündü. İşte şeyhin ölümünden sonra Menzil Cemaati’nde yaşanan post kavgasının nedenleri, Menzil Cemaati’nin mal varlığı ve siyasi gücü...

Menzil Cemaati'nin Gavs olarak adlandırılan şeyhi Abdülbaki Erol ya da bilinen adıyla Abdülbaki Elhüseyni’nin ölümünün ardından oğullar arasında başlayan kavga bölünmeyle sonuçlandı. Abdülbaki Elhüseyni’nin halifesi olarak adlandırılan büyük oğlu Muhammed Saki Elhüseyni iki kardeşinin de şeyhliğini ilan etmesi ardından cemaatin bölündüğünü açıkladı.

Muhammed Saki Elhüseyni yeni örgütlenmenin nisan ayında kurduğu Serhendi Vakfı olarak devam edeceğini ve Menzil’in 28 yıldır omurgasını oluşturan ve holdingleşen Semerkand Vakfı ile bir bağının kalmadığını açıkladı.

 

SÖZDE HAK DAVASI ÖZDE MAL KAVGASI

 

Muhammed Saki Elhüseyni, babası Abdülbaki Elhüseyni ölmeden aylar önce Serhendi Vakfı’nı kurmuş ve babasının ölümünden sonra yola bu vakıfla devam edeceğini açıklamıştı. Muhammed Saki Elhüseyni yaptığı son açıklamayla resmi olarak tüm bağlarının koptuğunu açıkladı.

Elhüseyni’nin yaptığı açıklamada “Sevgili kardeşlerimiz, Serhendi Vakfı olarak aşağıdaki sivil toplum kuruluşlarıyla hiçbir bağımız kalmamıştır: Semerkand Vakfı, Tümsiad, Beşir Derneği, Gençkon.”

Bu açıklamadan saatler sonra bir mesaj daha paylaşan Elhüseyni “Bir dava için yürüyorsan, davan Hakk’sa (c.c), davan seni ayakta tutar ve zafere götürür” dedi. 

Semerkand Vakfı Menzil cemaati ile özdeşleşirken devasa bir ekonomiyi de elinde bulunduruyordu.

Asıl kavganın ekonomi yönetiminin başına kimin geçeceğinin kararlaştırılamaması ve küçük kardeşlerin abi Muhammet Saki Elhüseyni’nin otoritesini tanımaması oluştururken bölünme cemaat içinde fikirsel ayrılıklara oturtuluyor.

 

MENZİL’İN EKONOMİK FAALİYETLERİ

 

Menzil Cemaati uzun yıllardır iktisadi faaliyetler yürütüyor. Menzil ile bağlantılı bir iş derneği olan Türkiye Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜMSİAD) çalışmaları küçük ve orta büyüklükteki işletmelere dayanıyor. İhracatla büyüme hedefine odaklanan TÜMSİAD mensuplarının servetini artırmaya çalışıyor.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) üyesi olan TÜMSİAD’ın genel başkanları, DEİK Yönetim Kurulu'nda temsil ediliyor. TÜMSİAD, 2013 yılından bu yana TÜMEXPO Genel Ticaret Fuarı ve Uluslararası KOBİ Şurası’nı düzenliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişte hem bu fuarın açılışını yapmış hem de TÜMSİAD Genel Kurulu'nda konuşmuştu.

TÜMSİAD, Erol’un ölümünün ardından yayımladığı açıklamada, Erol'dan “Gavs-ı Sânî Şeyh Abdülbaki Elhüseyni hazretleri” diye bahsederek bir taziye mesajı yayımladı.

 

FİKRİ TARTIŞMA DA VAR… KONU: MUAVİYE

 

Cemaat içerisinde Muaviye üzerinden bir tartışma yaşandığı ve Muhammed Saki Erol’un Muaviye övgüsü yaptığı öğrenildi. Muaviye’ye görece mesafeli olan kardeşlerin bu yüzden Muhammed Saki’den uzaklaştığı bildirildi.

 

MENZİL CEMAATİ’NİN KÖKENİ NE?

 

Menzil Cemaati Nakşibendi tarikatının bir kolu olarak kuruldu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Yönelişler adlı gizli raporda, benzer oluşumlar içerisinde en çok taraftarı bulunan grup olarak tanımlanıyor. 

Raporda oluşumdan, "Geleneksel Dini Kültürel Oluşumlar (Tarikatlar)’" başlığı altında bahsediliyor ve grup için "Menzil/Semerkand Cemaati" tanımı kullanılıyor.

Cemaat hakkında, “Menzil grubu ülkemizdeki benzer yapılar içerisinde en çok taraftara sahip olanlardan biri olarak görülmektedir” değerlendirmesi yapılıyor.

Cemaat, 1902’de doğup 1972’de yaşamını yitiren Abdulhakim Erol tarafından kuruldu. Aslen Siirt’te yaşayan Erol ve aile üyeleri Doğu Anadolu Bölgesi’nden ayrılarak 1971 yılında Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bir köy satın alarak buraya yerleşti. Bu köyün adı olan Menzil de bu dini oluşuma adını verdi.

1970’li yıllarda Türkiye’nin farklı yerlerinden insanlar, kimi zaman kafileler halinde bu köyü ve şeyh olarak gördükleri Erol’u ziyarete başladı. Kendisinin ölümünden sonra yerine oğlu Muhammed Raşit Erol geçti. 1983 yılında Raşit Erol, bir süreliğine Gökçeada’ya mecburi ikamete yollandı. Raşit Erol 1993’te hayatını kaybedince, yerine kardeşi Abdulbaki Erol geçti.

 

MENZİL’İN İLK BÖLÜNMESİ

 

2000’li yıllara gelinirken Menzil grubu ikiye bölündü. Buhara olarak da anılan bu ikinci grubun başında, Muhammed Raşit Erol'un oğullarından olup ana koldan ayrılan Fevzettin Erol bulunuyor. Bu grubun merkezi ise Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Buhara köyü.

Ancak günümüzde Menzil olarak tarif edilen asıl büyük tarikat Menzil köyü merkezli örgütlenen gruptan oluşuyor.

 

MENZİL’İN DİNİ ANLAYIŞI

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait raporda grubun, Avrupa’nın pek çok ülkesinde de tekke adını verilen yerlerde faaliyetlerinin bulunduğu belirtiliyor. Bu raporda, Menzil’in dini yaklaşımı açıklanırken, Nakşibendi tarikatının devamı olan tasavvufi bir hareket olduğu belirtiliyor.

 

Metinde, grubun dini anlayışıyla ilgili şu tespitler yapılıyor:


“Bu tür hareketlerde olduğu gibi şeyh önünde tövbe, zikir, vird, hatme, rabıta, vesile, tevessül, şefaat ve hizmet konuları öne çıkmaktadır. Aynı şekilde rüya, keramet ve menkıbeye de büyük önem veriliyor.”

 

SİYASETLE İÇ İÇE BİR CEMAAT

 

Menzil Cemaati, Türkiye’deki bir çok tarikat ve cemaat gibi siyaset yapıyor. Sağ görüşlü partilere geçmişten beri destek veren Menzil, Refah Partisi ve ülkücü camia içerisinde etkili oldu.

Akademisyen Niyazi Usta tarafından, Menzil oluşumu mensuplarıyla yapılan saha araştırmasına dayanan ve 1990’larda yayımlanan Menzil Nakşiliği adlı kitapta, yaşlı müridlerin daha çok Refah Partisi’ne, gençlerin ise milliyetçi partilere eğilimi olduğu belirtiliyor. Bu araştırmada özellikle 12 Eylül darbesi sonrasında ülkücüler arasında bu gruba yönelim olduğu tespiti yapılmış.

Usta, çalışmasında, 1995’teki genel seçimlerde bazı grup mensupların Milliyetçi Hareket Partisi'ne, bazılarının Refah Partisi'ne, bazılarının ise Büyük Birlik Partisi ile ittifak yapması dahil çeşitli nedenlerle Anavatan Partisi'ne oy vereceğinin anlaşıldığını yazıyor.

Fevzettin Erol, Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ün yazdığı Menzil: Bir Tarikatın İki Yüzü adlı kitapta yayımlanan röportajında, babasının yıllar içinde birçok siyasetçi ile iyi ilişkileri olduğunu belirtiyor.

Erol, bu siyasetçiler arasında eski cumhurbaşkanı ve başbakanlardan Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın da bulunduğunu öne sürüyor.

2009'da Kahramanmaraş'ta helikopter kazasında hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da bu cemaatle uzun yıllar sıkı ilişkisini sürdürdü.

Menzil: Bir Tarikatın İki Yüzü adlı kitapta yayımlanan başka bir röportajda Menzil'in önemli isimlerinden Saki Erol da, “Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i, Turgut Özal’ı, Mesut Yılmaz’ı sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledik. (…) Hâlâ AK Parti’yi destekliyorum” diye konuşmuş.

Menzil Cemaati son seçimlerde de Cumhur İttifakına ve ittifakın cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan’a destek verdi.

 

SİVİL TOPLUM FAALİYETLERİ

 

Menzil Cemaati mensuplarını artırabilmek için halk içerisinde tanıtım ve propaganda faaliyetleri de yürütüyor. Menzil bu faaliyetleri sivil toplum örgütleri kurarak maskeliyor. Bunların başında Semerkand Vakfı ve Beşir Derneği geliyor. Bu kurumların son yıllarda deprem gibi afetlerde veya maden kazası gibi büyük facialarda olay yerine giderek etkin bir şekilde faaliyet gösterdiği görülüyor.

Semerkand Vakfı; bağış çalışmaları ile kongre, sohbet, ziyaret gibi etkinlikler düzenliyor.

Beşir Derneği’nin yardım çalışmaları ise Endonezya, Afganistan, Somali, Suriye, Güney Afrika, Kazakistan, Bangladeş, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Azerbaycan gibi ülkeleri kapsıyor.

Gençlik Eğitim ve Kültür Konfederasyonu (GENÇKON) ise gençlik alanında çalışmalar yürütüyor.

Derneğin çalışmaları arasında; “Son Büyük Sultan Abdülhamid Han’ı Anlamak” başlığıyla gerçekleştirilen konferanslar, Fetih ve Gençlik Buluşmaları, Geleneksel Çocuk İftarı, Bir Öğrenci de Sen Okut, İzci Kampları gibi projeler yer alıyor.

Semerkand Vakfı, Beşir Derneği ve GENÇKON, Erol’un ölümünün ardından sosyal medya hesaplarında, Menzil Yolu imzasıyla yayımlanan taziye mesajını paylaştı.

Menzil’in özel eğitim ve sağlık kurumları alanında da çalışmaları var.

Cemaatin, hac ve umre organizasyonu yapan turizm şirketleri de bulunuyor.

 

BASIN-YAYIN FAALİYETLERİ

 

Menzil’in basın ve yayın alanındaki çalışmalarını ise Semerkand Yayın Grubu üzerinden yürütüyor.

Semerkand TV, Semerkand Radyo, Semerkand Yayınevi, Hacegan Yayınları, Semerkand Dergisi, Semerkand Çocuk Dergisi, Semerkand Aile Dergisi, Genç Okur dergisi yayın faaliyetleri arasında yer alıyor.

 

BÜROKRASİDE KADROLAŞMA İDDİALARI

 

Menzil Cemaati, diğer tarikat ve cemaatler gibi devlet içerisinde etkili olmayı hedefliyor. Resmen asla kabul etmeseler de bürokrasiye yerleştirdikleri mensupları ve ittifak kurdukları diğer sağ gruplar üzerinden devleti ve toplumu dizayn etmeyi amaçlıyorlar.

 

Kendi içlerinde dahi bir devlet düzeni şeklinde örgütlenen bu yapılanmayla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nın raporunun son bölümü dikkate alınmalı: 

 

“Son zamanlarda Menzil grubunun bürokraside teşkilatlandığı ve kamuda etkinliğini artırdığı yönünde kamuoyunda bir kanaat dillendirilmeye başlanmıştır. Doğru olması halinde bu tezahürün ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açacağı değerlendirilmektedir.”

Gazeteci Saygı Öztürk’ün kitap çalışması sırasında bu tür iddiaları sorduğu "Menzilciler" ise bu iddiaların doğru olmadığını söylemiş.

Ancak Abdülbaki Erol’un on binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni ve törene destek veren devlet görevlileri düşünüldüğünde Menzil, Türkiye'de ilerleyen dönemlerde etkili olmaya çalışacak bir cemaat olduğu görünüyor.

 

Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.