Meral Akşener’in MHP’den ihracının ardından yeni parti kurma çalışmaları Türkiye’nin siyaset gündemine iyice oturmuştu.

YENİ PARTİ NE ZAMAN KURULACAK?

Meral Akşener; MHP’den ihraç edilen Ümit Özdağ, Nuri Okutan, İsmail Ok ve Yusuf Halaçoğlu gibi milletvekillerinin yanı sıra kendi isteğiyle ayrılanlar ile “yeni bir partinin” kuruluş çalışmalarına son noktayı vermek üzere.

Akşener, yeni partinin kuruluş çalışmalarının 15 Ekim tarihine kadar biteceğini söylemişti. 15 Ekim tarihinin Pazar gününe gelmesi nedeniyle parti kuruluşunun bu tarihten sonraki günlerde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

HEDEF CUMHURBAŞKANLIĞI

Türkiye, 2019 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerine şimdiden büyük bir ivme ile hazırlanıyor. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ve ardından Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını ilan etmesi bunun en önemli göstergelerinden.

Perinçek ve Akşener’in bu “erken” adaylık açıklaması siyaset kulislerinde oldukça farklı şekilde değerlendiriliyor. Özellikle Akşener’in kuracağı yeni partinin şimdiden kendisini “merkezde” konumlandıracağını ilan etmesiyle Türk siyasetinde oluşan boşluğu doldurması planlanıyor.

YENİ PARTİ NE KADAR YENİ?

Akşener’in “merkezde” siyaset yapacağını söylemesine rağmen bugüne kadar merkez sağ ve sol siyasetçilerinden herhangi bir katılım beyanı partiye gelmiş değil. Kamuoyuna el altından bazı önemli isimlerin katılacağı söyleniyor. Fakat, ilan edilen isimler hemen bir açıklama yaparak bunu inkar ediyor.

MHP’de düne kadar Bahçeli ile siyaset yapmış olan pek çok isimin de Akşener’in yanında konuşlanması “yeni partinin” ne kadar “yeni” olacağı sorusunu sorduruyor.

AKŞENER’DEN ERDOĞAN’A ZEYTİN DALI

FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına çıkan Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “FETÖ ile mücadelede samimi olduğunu” ve “kendisiyle 35 dakika telefonla görüştüğünü” söylemesi de siyaset çevrelerince oldukça yadırgandı.

FETÖ ile mücadelede “samimi olduğuna inandığını” söylediği Erdoğan’ın Şaban Dişli’yi Başdanışmanı olarak atamasına hiç değinmeyen Akşener’in, Cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan ettiği bu programda Erdoğan’a “zeytin dalı” uzatmasının arkasındaki saik kamuoyunca da merak ediliyor.

AKŞENER’İN İKİNCİLİĞİ MÜMKÜN MÜ?

Meral Akşener’in siyaset sahnesine yeni bir parti ile çıkıp Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını ilan etmesine rağmen, seçmen dağılımının matematiği kendisini en çok zorlayacak konulardan birisi haline geliyor.

MHP’nin küskünleri ve CHP’nin sempatizanları üzerine yeni bir parti bina etmenin Türk siyasetindeki karşılığı nedir peki?

Kuracağı partinin yüzde 21 oy alacağını söyleyen ancak, iddia sahibi anket firmasının yalanladığı bir anket üzerinden Meral Akşener’in yeni partisinin alacağı muhtemel oyu var kabul etsek bile sonuçlar yine de Akşener’i 2. Aday yapmaya yetmiyor.

Akşener’in yeni partisi gireceği ilk seçimdeki başarısı ne olabilir?

Yeni partinin alacağı oy oranı, MHP’nin 1 Kasım seçimlerinde aldığı yüzde 12’nin yarısı olan yüzde 6 oyu ile CHP’nin yüzde 6 oyunu alsa bile Türkiye genelinde toplam alacağı oy yüzde 12 gibi gözüküyor. Hadi diyelim ki, AK Parti’den de çok zor ama bir yüzde 3 oy aldı. Hepsini toplasanız bile Akşener’in yeni partisinin oy bandı ancak yüzde 15’lerde.

Bu oran eski Parlamenter sistem içerisinde oldukça önemli ve iyi gözükebilir ama yeni Başkanlık sistemi içerisinde “herhangi bir anlam” ifade etmiyor.

Daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Akşener’in “yeni partisi”; alabileceği bu oy ile MHP’nin de “baraj altı” kalmasıyla Meclis’te ciddi bir milletvekili sayısı ile yer alabiliyor.

Adı henüz konulmamış “yeni parti” Meclis’e büyük bir milletvekili sayısı ile girecek ama Akşener’e de seçimin hemen ardından “yol verilecek” gibi…

KORAY AYDIN’IN HESABI BAŞKA MI?

MHP’nin görünen muhaliflerinin Akşener’in yanında yer aldığının arka planı bu tablo çerçevesinde incelendiğinde daha net anlaşılabiliyor.

Seçimlerinden ardından Akşener büyük bir ihtimal ile çekilecek ve parti de 100’ü aşkın milletvekiliyle “görünen MHP’li muhaliflere” kalacak!

Belki de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Akşener’in “yeni partisi”nin başına “baba ocağından” ayrılan ve Bahçeli’nin “has ülkücü” ilan ettiği Koray Aydın geçecek.

İSTANBUL’DAN ANKARA’YA SİYASİ PAKET

Meral Akşener’in yeni partisindeki kuruluş zorlukları ve çelişkileri tüm bunlarla da bitmiş değil üstelik. Yeni parti çalışmalarının “görünen bir karargahı yok”. Tüm faaliyetler İstanbul’dan yürütülüyor.

Türkiye’deki tüm partilerin Başkent Ankara’da kurulduğu bir gerçek. Akşener’in yeni partisinin “İstanbul eksenli” faaliyetleri, siyaset ve iş çevrelerinde “İstanbul’dan Ankara’ya yeni bir siyasi paket mi gönderiliyor” şeklinde değerlendiriliyor.

Meral Akşener, bu durumun farkına varmış olmalı ki, son zamanlarda Samsun’dan yürüyüşe başlayacakları söylemini bıraktı ve “Başkente” yerleşeceği açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

YENİ PARTİ KAPALI KUTU

Kapalı kapalı ardında yapılan görüşmeler, parti politikaları, kurucular kurulu ve teşkilatlanmalardaki yaşanan sıkıntılar artık aleni konuşulmaya başlandı.

Durum öyle ki, Akşener’in başından beri yanında olduğu ve “yol arkadaşı” olduğunu ifade eden Müsavat Dervişoğlu, CEM TV’de yaptığı konuşmasında “Konu tamamen Meral Hanımın uhdesinde. Kurucular kurulunda kim olduğunu ben bile bilmiyorum” diyebiliyor.

Yani “yol arkadaşısınız” ama “hiçbir şeyden haberiniz yok” ama yine de peşine düşmekte bir beis görmüyorsunuz. Ortada bir siyasi boşluk var, ihtiyaç var fakat ne yazık ki, Türk Milleti; bir umut beklerken, karşısında sadece “karanlıkta birbirlerine göz kırpanlar” var.

CHP’NİN ADAYI NEDEN SIR GİBİ SAKLANIYOR?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkes Meral Akşener’e odaklanmış iken, CHP adayını “sır” gibi saklıyor.

Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenerek onun CHP adayı olarak ortaya çıkmasını istiyor. Fakat, Kılıçdaroğlu buna hiç de yanaşmıyor. CHP, tüm baskılara rağmen adayını “sır” gibi boşuna saklamıyor. CHP’nin ilan edeceği Cumhurbaşkanı adayı Türkiye’deki siyasi denklemi tamamen değiştirebilir.

CHP, YENİ BİR “MACRON” PEŞİNDE

Meral Akşener’in MHP ve CHP’nin küskünleri üzerinden siyasette yükseldiğini söylemek çok mümkün. Devlet Bahçeli’nin politikalarından memnun olmayan “görünen muhalifler” çoktan MHP’yi terk etti veya terk ettirildi.

Ancak, MHP içerisinden Bahçeli’ye karşı “içerden” bir muhalefetin başladığının sinyalleri geliyor. Özellikle Bahçeli’nin Şefkat Çetin ile yaşadığı çatışma şimdilik dinmiş gibi gözükse de bu durum fırtına öncesi sessizliğe benziyor. İşin özü, yaklaşan genel kurul öncesi MHP’de her an yeni bir çıkış oluşabilir. Oktay Vural’ın bu durum için “hazır” olduğu da MHP kulislerinde dillendiriliyor.

CHP de ise durum çok farklı.

Türkiye’nin en köklü partisinin Türk siyasetindeki karşılığını kimse görmezden gelemez. AK Partililer tarafından “tüm seçimlerin anası” olarak nitelendirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine CHP’nin oldukça titiz ve derinden hazırlandığı siyaset kulislerinde konuşuluyor.

CHP kulislerinden ortaya İlhan Kesici gibi isimler atılırken, gerçek adayın kim olacağının sır gibi saklanmasının nedeni nedir peki?

CHP, Fransa’daki “Macron” gibi bir adayın peşinde. Kim olduğu henüz bilinmiyor. Ancak, CHP’nin çıkaracağı adayın merkeze yakın, elit ve burjuvazinin içinde olan birisi olması pek mümkün.

Mesela, CHP’nin adayının Ali Koç olduğunu düşündüğümüzde, Meral Akşener’in adaylığının kamuoyundaki mevcut karşılığı yeniden değerlendirilecektir.

AKŞENER TAVŞAN ADAY MI?

Bir yandan Erdoğan’a “zeytin dalı” uzatan ve “korku duvarını aştığını” ilan eden Meral Akşener’in, öbür yandan Erdoğan’a karşı nasıl bir adaylık yarışı içerisine gireceği gerçekten merak konusu.

Tüm bu siyasi aritmetik içerisinde CHP’nin üzerine oturduğu yüzde 25’lik kemik bir oy mevcut. CHP, bunun üzerine gerçek anlamda “merkezde” Macron gibi bir aday çıkarması durumunda “ikincilik hayal olacak” ve Akşener’in tüm uğraşı Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura bırakmaktan ibaret kalacak.

Siyaset kulislerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığını bu kadar erken açıklamasının nedeninin Meral Akşener’in “tavşan adaylığı” kabul ettiği şeklinde yorumlanıyor.

Yani, dün MHP tabanını ve delegelerini tarlaya gönderip ifşa edenler, bugün de Türkiye’deki toplumsal muhalefeti bir sağa, bir sola yatırmanın peşindeler.

Görünen o ki, Akşener ile siyaset yapmak isteyenler de bu durumun farkında ve tüm hedeflerini “yeni parti” üzerinden “Meclis’e nasıl kapağı atarıza” odaklamışlar.

Hakan Sönmez siyasetcafe.com