Metropolis’te mühendislik harikası yeni yapı

Metropolis’te mühendislik harikası yeni yapı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izin ve katkıları ve Sabancı Vakfı’nın desteğiyle gerçekleştirilen Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları sırasında daha önce bilinmeyen yeni bir yapı keşfedildi.

Keşfedilen yeni yapı, eskiçağ mimarlığı ve mühendisliği ile ilgili önemli bilgilere ulaşılmasını sağladı. Yaklaşık 400 m²’lik alana inşa edilen bina, Roma İmparatorluğu’nun son yıllarında ‘Ana Tanrıça Kenti’ Metropolis’te ihtişamlı bir yaşamın izlerini taşıyor. Çok iyi korunmuş durumda bulunan bina, kentte yaşayan ustaların ileri düzeyde mimarlık ve mühendislik bilgisine sahip olduğunu da gözler önüne seriyor. Yapıya girişin sağlandığı geniş avlunun mermer döşemelerinin altında ortaya çıkarılan geometrik bezemeli mozaikler, binanın yıkıcı bir depremle zarar gören başka bir yapının üzerine inşa edildiğini gösteriyor.

 

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığında, yurtiçi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden bilim insanlarının katılımıyla gerçekleştirilen uluslararası arkeoloji projesinin 2019 alan kazı çalışmalarında yeni bulunan binanın içinde, Metropolis’teki iki büyük hamam kompleksinin aksine, özel kullanıma hizmet eden ve ‘Balneum’ olarak adlandırılan küçük bir hamam keşfedildi.

 

 

M.S. 4.-5. yüzyıllarda inşa edilen Metropolis Balneumu’nun, küçük mekânları ve ancak bir aileye hizmet verebilecek kapasitesi ile varlıklı bir Metropolisli’nin ya da Metropolis’te yaşayan bir yöneticinin mülkü olduğu tahmin ediliyor. Balneum’un mermer avlusunun bir yanında en çok 3-4 kişinin kullanabileceği bir havuz bulunuyor. Bu havuzdan, tamamı renkli mermerlerle kaplanmış havuzlu ön odaya geçiliyor. Bu oda dar bir kapı ile girilen ılık odaya geçişi sağlıyor. Buradan da Balneum’un merkezi yıkanma kısmı olan ve içinde küvet şeklinde 2 ya da 3 yıkanma bölmesi bulunan en sıcak odasına geçiliyor.

 

Bu odanın yanında yine ısıtılan, ancak hiçbir su bağlantısı olmaması sebebiyle ıslak mekân olarak değerlendirilmeyen bir başka oda bulunuyor. Bu odanın günümüzdeki saunalar ile karşılaştırılabilecek bir terleme odası olduğu düşünülüyor. Kazı ekibi, sıcak oda ile birlikte, günümüzden yaklaşık 1500 yıl önce mekânın yerden ve duvardan ısıtıldığını gösteren, eşine az rastlanır mühendislik harikası sistemi de sağlam olarak tespit etti.

 

 

 

 

Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek “Metropolis’te 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz kazılarla ortaya çıkardığımız buluntularla, 1500 yıl önce Anadolu’da ne kadar gelişmiş medeniyetlerin yaşadığını bir kez daha kanıtlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Balneum’da keşfettiğimiz gelişmiş ısıtma sistemi, kentin ve kent halkının o dönem yaşamına dair önemli ipuçlarını ortaya koyuyor. Kentin ileri gelenlerinden birine ait olduğunu düşündüğümüz özel hamam yapısı, bugün dahi çok gelişmiş kabul edebileceğimiz bir ısıtma sistemine sahip olduklarını, temiz ve kirli suyun birbirine temas etmeden geçmesini sağlayan bir mühendislik çalışması yapıldığını gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceğimiz kazılarla, ortaya çıkardığımız yeni bina ve içinde bulunan Balneum’un da birer parçası olduğu çok önemli bir yapı topluluğunu gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

 

 

Metropolis Hakkında

1990 yılından bu yana sürdürülen kazılarla gün yüzüne çıkarılmaya devam eden Metropolis Antik Kenti, İzmir'in Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alıyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Geç Neolitik Çağı ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ'a, Helenistik Çağ'dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.

 

Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Döneme ait Tiyatro, Bouleuterion (Meclis Binası), Stoa (Sütunlu Galeri) ile Roma İmparatorluğu Dönemi'nde inşa edilen iki Hamam Yapısı, Hamam ve Palaestra (Spor Alanı) Kompleksi, Mozaikli Salon, Peristil Ev, Dükkânlar, Genel Tuvalet, Cadde ve Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulundu. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler ve birçok maden buluntudan oluşan 11 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat ile Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.