MHP Lideri Bahçeli: Kiralık anket şirketlerinin algı operasyonları bize sökmez

MHP Lideri Bahçeli: Kiralık anket şirketlerinin algı operasyonları bize sökmez

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, ''MHP'yi itibarsızlaştırmaya, oy oranının iniş halinde olduğunu göstermeye çabalayan kim varsa 2023'de nal toplayacak, bozguna uğrayacaktır. Algı operasyonları bize sökmez.' dedi.

Daha önceki toplantılarını 6+1 formatında yapan bu partiler, şimdi Kuytulcuları da alarak sayıyı 6+2’ye çıkarmışlardır. Kılıçdaroğlu, “altımız da birbirimize benziyoruz”, derken, Allah var ya doğru bir noktaya temas etmiştir. Bizim de dediğimiz aynısıdır. Ancak yedekte bekleyen, masa altında sıkışıp kalan siyasi bölücülerle münafık soytarı Kuytulu da ihmal etmemesi tavsiye ve temennimizdir. Zillet ittifakı partilerinin ortak açıklaması evlere şenlik, trajikomiktir.'' ifadelerini kullandı.

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde;

 

''Partimizin bu haftaki olağan Meclis Grup Toplantısı’na başlarken yüksek heyetinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Televizyon ekranlarından, radyo kanallarından, sosyal medya platformlarından toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımızı, gönül ve kültür coğrafyalarımızda varoluş mücadelesi veren değerli kardeşlerimizi bu vesileyle selamlıyor, hepsini kucaklıyorum.

Sabırlı ve sağlam bir hazırlık olmadan, samimi ve sağduyulu bir mizaç bulunmadan, sağlıklı ve sahici bir hedef koyulmadan büyük keşifler gerçekleşemez, gönüllere girilemez. Amacımız gönül kazanmak, gönüller yapmaktır. Amacımız milletimizin takdir ve tercihine mazhar olabilmektir. Niyetimiz halis, nirengi noktamız Türkiye, nihai hedefimiz İ’la-yi Kelimetullah’tır. Biliyor ve inanıyoruz ki, tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur. Bizim ne odunlaşmış kafalarla, ne de odunluktan kurtulamamış anlayışlarla işimiz ve ilgimiz vardır. Fikir ırmağında ıslanmamış her söz önümüze koyulan taştır. Fikrimiz köklüdür, faziletimiz engindir, fedakârlığımız aşkındır. Biz ne yapacağını, hangi vasıtaları kullanacağını, nereye ulaşacağını bilen ve bu doğrultuda bıçkın bir iradeyle mücadelesini sürdüren Türkiye sevdalılarıyız. Şayet nereye gittiğimizi tespit ve tefrik edemezsek, mukadderdir ki, hiç beklenmedik, hiç umulmadık, aklımızdan dahi geçmedik sahillere yara bere içinde çıkmamız kaçınılmazdır.

 

"NAL TOPLAYACAKLAR"

 

Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaseti, başkaları gibi icazetli, icar ve ipotek altında bir siyaset olarak görülemez. Milliyetçi Hareket Partisi’nin vizyonu kısıtlı, kırılgan ve kısa menzilli bir çerçevede de tanımlanamaz. Milletimiz ne diyorsa sözümüz odur. Milletimiz neyi istiyorsa dileğimiz aynısıdır. Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü olan 2023 Türkiye’nin kader ve karar yılı, aynı zamanda tarihsel kavşağıdır. Bu bilinç ve kavrayışla siyasi faaliyetlerimizi günden güne yaygınlaştırıyor, istikrarlı şekilde yoğunlaştırıyoruz. Şunu bir defa inançla ve iddiayla söylemek isterim ki, Milliyetçi Hareket Partisi’ni itibarsızlaştırmaya, oy oranının iniş halinde olduğunu göstermeye çabalayan kim varsa 2023’de nal toplayacak, hayal kırıklığının pençesinde bozguna uğrayacaktır. Algı operasyonları bize sökmez.

 

"SİPARİŞ VE YALAN ANKETLERİ..."

 

Kamuoyu araştırma şirketlerinin sipariş ve yalan anketleri güneşi balçıkla sıvamaya, doğru duvarı yıkmaya, milletin iradesine ket vurmaya yetmez, yetmeyecek. Gerçeği bilip susanlar, gerçeği bilmeden konuşanlar kadar tehlikelidir, utanç kaynağıdır. Bir gerçek vardır ki, o da Milliyetçi Hareket Partisi’nin kaderi milletin kaderi, varlığı Türklüğün ebedi varlığıyla bir ve aynıdır. Aziz milletimizin pirüpak iradesi üzerinde hiç kimse ambargo koyamayacak, buna da güç yetiremeyecektir. Bizim kiralık anket şirketlerinden öğreneceğimiz bir şey olmadığı gibi, bunların sahtekarlıklarına aldanarak siyaset yapmamız da aklın ve 53 yıllık mazimizin inkarıdır. Hamd olsun biz inkarcı değiliz, dosta güven, düşmana korku veren Milliyetçi Ülkücü Hareketiz.

Bizim anketimiz 85 milyon Türk vatandaşının duasıdır, güzel bakışıdır, müşfik seslenişidir, kucaklayıcı hasletidir, muhabbet dolu selam ve sahiplenmesidir. Bizim hakkımızda tek söz ve karar sahibi büyük Türk milletidir. Ve Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin güçlü nefesi, gür sesi, parlak geleceğinin müjdesidir. Nehir olmayan yerde balık avına çıkan, kalplerinde tortulaşan kiri husumet saçan eylemleriyle teyit eden çevreler bizimle boy ölçüşemez, bizimle aşık atamaz, bizim yanımızdan bile geçemez. Biz Türkiye’nin her yerindeyiz. Biz vatanımızın her yöresinde, her noktasındayız.

 

"CHP'NİN İÇ YÜZÜNÜ ANLATTIK"

 

19 Şubat 2022 tarihinde başladığımız “Adım Adım 2023; İlçe İlçe Aydınlatma ve Anlatma” toplantılarımızı geçtiğimiz hafta sonu tamamladık. İlk etapta, 24 Haziran 2018 Milletvekilliği Genel Seçiminde CHP’nin sandıktan birinci çıktığı 6 il, 125 ilçede bu partinin iç yüzünü, gerçek emel ve hedeflerini açık seçik milletimizle paylaştık.

CHP’ye oy veren kardeşlerimize, parti yönetiminin ne hallere düştüğünü, kimlerin ve hangi vahim senaryoların peşinden tıpkı kurumuş yaprak gibi sürüklendiğini üstüne basa basa ifade ettik. 131 seçim bölgesinde CHP yönetiminin yakalandığı iflah olmaz hastalığı, altı oku Kandil’in mağara girişine nasıl astığını detaylarıyla anlattık.

Bu kapsamda sürdürülen çalışmalara katılan, seve seve ülkemin her köşesine giden siz değerli milletvekili arkadaşlarıma, Merkez Yönetim Kurulu ile Merkez Disiplin Kurulu üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Allah nasip ederse, Ramazan Bayramı’nı müteakip kalan diğer tüm ilçelerimizi heyetler halinde ziyaret edip; aynı şevkle, aynı heyecanla, aynı azim ve inançla mücadelemizi sürdüreceğiz, bu suretle 2023 hedeflerimizi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları birer birer aktaracağız.

Yeni sistem diyeceğiz, güçlü siyaset diyeceğiz, milli destek isteyeceğiz, kutlu emanete hep birlikte sahip çıkacağız. Türkiye’nin ümitsiz ve çaresiz olmadığını göstereceğiz.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin teşkilatları 4 Eylül 2021 tarihinden bugüne kadar birbiriyle bağlantılı 3 farklı siyasi programı başarıyla ve alnının akıyla yerine getirmiştir. Planlama aşamasından sahadaki birebir tatbikine kadar gereği neyse yapılmış, en küçük ihmal ve gevşemeye prim verilmemiştir. Bu vesileyle tüm teşkilatlarımızı gönülden kutluyorum.

Büyük İslam Filozofu İbn-i Haldun, meşhur eseri Mukaddime’de, kendilerini her şeyi kavramaya, bütün nedenleri anlamaya, varoluşun bütün ayrıntılarını bilmeye ehil ve yetenekli sanan zihniyetlerin telkinine inanmamayı, güvenmemeyi tavsiye etmişti. Biz, çok bilen değil, çok seven, çok çalışan, çok inanan, çok daha büyük işler yapmaya memur ve mecbur olan bir davanın mensuplarıyız. Gücümüz millet, güvencemiz devlettir.

Zilletin çarkı kırılacaksa, zillet kervanının önü kesilecekse, zalimlerin karanlık senaryoları yırtılıp atılacaksa, bunun yegâne yolu ve yordamı Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın tavizsiz ve emsalsiz yüksek mücadelesidir. Bu çerçevede tüm hazırlıklarımızı dört başı mamur şekilde yapıyoruz. Biliyoruz ki, işleyen demir pas tutmaz, akan su yosun tutmaz.
İmanla dolu kalpler, sevdayla yoğrulmuş yürekler çağın gerisinde kalmaz, hadiselerin ardına takılmaz.

 

"2023'ÜN HAZİRAN AYINA KADAR DURMAYACAĞIZ"

 

Kuyumcu titizliğiyle planladığımız siyasi çalışmalarımızı sırasıyla hayata geçiriyoruz. Yine bu kapsamda, geçtiğimiz hafta sonu Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanlarımızla Antalya’da bir araya gelerek verimli, faydalı ve ufuk açıcı iki günlük bir toplantı sürecini elbirliğiyle, güç birliğiyle, inanç birliğiyle gerçekleştirdik. Belediye başkanlarımızın duruşları, tutumları, illerine, ilçelerine ve beldelerine şuurla hizmet etmeleri hem sevindirici bir gelişme hem de gelecek için umut verici demokratik bir fırsat olarak bir kez daha teyit edilmiştir. Huzurlarınızda bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyor, görevlerinde üstün başarılar diliyor, hayırlı ve güzel haberlerini beklediğimi özellikle dile getirmek istiyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Türkiye’nin istikbal aydınlığı, istiklalinin güvenlik kilididir.

Biz 2023 yılının Haziran ayına kadar durmayacağız, durgunluk emaresi dahi göstermeyeceğiz. Sürekli bir adım önde olmanın gayesi ve gayreti içinde olacağız. Bir günümüzü boş geçirmeyeceğiz. Bir günümüzün diğeriyle eşit olmasına göz yummayacağız. Fitnecilerin tuzaklarına takılmayacağız.

Şairin dediği gibi:
Mehmed’im sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.

Geçmişin temelleri üzerinde yükselen kutlu bir gelecek ancak ve ancak onu hak edenlerin, ona layık olanların mükâfatıdır. Bunu bilir, bunu söyler, buna inanırız. Biz muazzam bir tarihi özümseyerek muhteşem bir geleceğin fecri olmaya, Türkiye’yi ve Türk milletini muasır medeniyetlerin üstüne çıkarmaya Cumhur İttifakı olarak sonuna kadar varız ve buna da kararlıyız.

Dünya genelinde barış, huzur, güvenlik ve istikrara duyulan özlem insanlığın haklı beklentisi, ortak hedefidir. Daha adil, daha eşitlikçi, daha dengeli, daha güvenli, daha hür bir hayat kuşku yok ki her insanın amacıdır. Ekonomik çalkantılar, sosyal gerilimler, siyasal anlaşmazlıklar, simetrik ve asimetrik çatışmalar huzur ümitlerini sistematik olarak baltalamaktadır.

Terörizmin sancıları, aşırılıkçı ideolojilerin sakatlıkları, donmuş diyalogların ağır sonuçları, başarısız devletlerin savrulmaları, kitlesel ve düzensiz göçlerin neden olduğu çok boyutlu sorunlar artık hiçbir coğrafyayla sınırlı değildir. Devletlerarası kutuplaşmaların varlığı kadar, devlet altı gurupların, paramiliter örgütlerin, dünyanın farklı bölgelerinde yürütülen hâkimiyet mücadelelerine vekaleten katılan silahlı çetelerin iyice palazlandığı, geniş bir alana yayıldığı bilinen ve yakıcı bir gerçek olarak malumlarınızdır.

Bugünkü dünya tablosunda sayıları 85 milyona ulaşan insan ya sığınmacı ya da mülteci durumuna düşmüş, yurtlarından ve yuvalarından kopmuşlardır. En son olarak, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Türkiye’ye sığınan Ukraynalı sayısı 60 bini bulmuş, bu sayı diğer ülkelere gidenlerle birlikte 3,5 milyonu geçmiştir. Silahların konuştuğu yerde maalesef insanlık susmaktadır.

Aynı zamanda savaş demek kıtlık demektir, yokluk demektir, tehdit demektir, mağduriyet demektir. Elbette haklı bir bahanesi olmayan, meşru bir temele dayanmayan hiçbir savaşın kazananı, kazançlı çıkanı da olmayacaktır. Neticesi ne olursa olsun, her savaşın kaybedeni insanlıktır, insani değerlerdir

 

ŞEKER FİYATLARINDA FAHİŞ FİYAT ARTIŞI

 

Ayçiçek yağından sonra şeker fiyatlarında yaşanan tırmanışların gerçekçi bir temeli olmadığı gibi, piyasa şartlarının esasını da yansıtmadığı açıktır. Şekerin kilogram fiyatının iki hafta içinde 7 liradan 19 liraya çıkması ve bunun da siyasileştirilip istismar edilmesi pis bir kumpasın, bayat bir ekonomik operasyonun dış bağlantıyla servis edilmesinden başka bir şey değildir. Ülkemizde yeterli şeker olmasına rağmen, önümüzdeki dönemde fiyat artış beklentisi, bu beklentinin şiddetle körüklenmesi, şeker stoklayan fırsatçıların gözünü hırs bürümesi birden bire şekeri tartışma konusu haline getirmiştir. Türkiye’nin yıllık şeker ihtiyacı 2,7 milyon tondur. Şu anda şeker eksiği değil, fazlası mevcuttur. Telaşa ve paniğe hiç gerek yoktur. Ancak stokçulardan, karaborsadan nemalanan, dini imanı para olan çıkarcılardan da mutlaka hesap sorulmalı, bunların yırtık yakalarından tutulmalıdır. Bizim önerimiz, Türk-Şeker’in fiyatları maliyetlere göre yeniden belirlemesi, pancar ekim kotasının aşamalı şekilde kaldırılmasıdır. Esasen mesele ne ayçiçek ne de şekerdeki fiyat artışlarıdır. Dün domates, soğan, patates, patlıcan diyerek ortalığı karıştırmaya çalışanlar, bugün farklı ürünlere bel bağlamışlar, kendilerine alçakça ve kurnazca bir fırsat kapısı açmaya yeltenmişlerdir.
Anlaşılan 2023’e kadar bu karanlık kampanya hız kesmeyecek, farklı boyut ve içeriklere bürünerek gıda güvenliğimizi ve sosyal bünyemizi tehdide devam edecektir.

Ekonomik gerçeklerden uzak fiyat artışlarını siyasal itiraza dönüştürüp toplumsal kargaşaya yatırım yapanların kalbi taşlamış, Türkiye sevgileri buharlaşmıştır. Bunlar firavun siyasetinin figüranlarıdır. Bunlar Türkiye’nin karşısında dizilen husumet ve huşunet aktörleridir. Enflasyonun ve bunun sonucu olan hayat pahalılığın geldiği noktadan doğal olarak biz de rahatsızız, biz de müştekiyiz.

Fakat zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri de asla iyi niyetli göremeyiz, görmeyeceğiz. Devletimiz ve hükümetimiz tüm meselelere hakimdir.
Türkiye’nin altını oymaya, toplumsal barışını bozmaya, huzur ve istikrarını sabote etmeye kalkışan zillet korosunu açık açık uyarıyorum, ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız, bununla kalmaz kendinizi de ateşe vermiş olursunuz.

Kışkırttığınız, gölgesinde yattığınız, ömür bağladığınız yalan ve dedikodular ters tepecek, alayınızı birden rezil edecektir. Türkiye’nin 2023 iradesine, geleceğe yön verme, dünyada imrenilecek bir seviyeye ulaşma iddiasına değil zillet ittifakı, onların ve arkalarındaki güçlerin yedi ceddi gelse yine de engel olmayacaktır.

 

6 PARTİNİN GÖRÜŞMESİ

 

Daha önceki toplantılarını 6+1 formatında yapan bu partiler, şimdi Kuytulcuları da alarak sayıyı 6+2’ye çıkarmışlardır. Masa altına saklanan sabıkalı ve suçlu sayısı böylelikle ikiye ulaşmıştır.

Bu ittifakın adı zillet olduğu kadar aynı zamanda Kuytul ittifakı olarak hafızalara kazınmıştır.
Gönül ister ki, dürüst olsunlar, mert olsunlar, HDP ile Kuytul’u da yanlarına alarak yuvarlak masanın çapını genişletsinler. Ne var ki yapamazlar, yapmaya yürekleri yetmez. Altı siyasi partinin ortak imzasıyla yayımlanan bildiride yine hiçbir şey yoktur.

Kılıçdaroğlu, “altımız da birbirimize benziyoruz”, derken, Allah var ya doğru bir noktaya temas etmiştir. Bizim de dediğimiz aynısıdır. Ancak yedekte bekleyen, masa altında sıkışıp kalan siyasi bölücülerle münafık soytarı Kuytulu da ihmal etmemesi tavsiye ve temennimizdir. Zillet ittifakı partilerinin ortak açıklaması evlere şenlik, trajikomiktir.

Altına imza attıkları metnin bir akıl tutulmasına, vahim bir çarpıklığa ve baştan ayağa tutarsızlığa çanak tuttuğu hakikaten belgelenmiştir. Dünya, Türkiye’nin dış politikadaki stratejik ve mukayeseli yükselişini konuşuyorken, bu zillet ittifakı anlaşılan gelişmeleri tribünden izlemekten, gerçekleri itiraf ve ifadeden aciz ve mahrum kalmıştır.

Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin, akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha gösterdiğini iddia etmişler ve yüz kızartıcı bir yanlışın faili olmuşlardır. Bunlar hacıyatmaz gibi, düşüp düşüp kalkıyorlar. Ne dediklerini kendileri de bilmiyorlar. Derslerine çalışmıyorlar, densizliklerine aldırmıyorlar.
Altı partinin ortak açıklamasında yer bulan bu saçma sapan değerlendirmeye karşı biz de diyoruz ki, hepinize geçmiş olsun, bu yakalandığınız illet hastalık gözünüzü perdelediği gibi, vicdanınızı da pençelemiştir. Yazık size, ayıp size, Türkiye’ye bu kadar mı yabancısınız? Bu zilletin kendine hayrı yoktur, ülkemize hayrı nasıl dokunacaktır? Bunların cüretleri cehaletlerinin eseridir. Kemal Kılçdaroğlu, sözde darbe davalarının sanıklarını tekrar yargılamaktan bahseden selamsız Babacan’ın yüzüne nasıl bakabilmiştir? Buna karşılık cevabı ne olmuştur?

Sayın Kılıçdaroğlu, “burunlarından fitil fitil getireceğiz” haykırışını, bu selamsızın gözünün içine baka baka söyle de sözünün arkasında mısın değil misin öğrenelim. Haydi yap da görelim. Yüreğin varsa konuş da gerçek düşünceni bilelim. Birbirlerinin kuyusunu kazan bu ittifakın Türkiye’nin geleceğinde bırakınız söz sahibi olmasını, bunun konuşulması dahi akla ve mantığa bühtandır. Türk milleti bunlara müsaade etmeyecek, 2023 yılının Haziran ayında sandığa gömecektir.

 

Siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.