Mustafa Destici'den önemli iddia

Mustafa Destici'den önemli iddia

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, resmi veriler toplandığında Soma'daki madende ölenlerin sayısının 302 değil, 344 çıktığını söyledi.

Büyük Birlik PartisiGenel Başkanı Mustafa Destici , resmi veriler toplandığında Soma 'daki madende ölenlerin sayısının 302 değil, 344 çıktığını söyledi. Destici, "İnşallah bakanın dedikleri doğrudur." dedi.


BBP Genel Başkan Destici, Eskişehir’de bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Soma’da yaşanan maden faciasına ilişkin konuştu. Ölen madencilere ilişkin ilgili açıklamaların birbirini tutmadığını aktaran Destici, “ Devlet 302 ölen madenciden bahsediyor. Ama bizim elimizdeki bilgileri topladığımızda ki bu en az olarak hesap ediliyordu. 344 sayısıyla biz karşı karşıyayız. 300’de kalmasını arzu ederiz ama farklı iddialar var. Hatta bundan daha fazla olduğu iddiaları var. İnşallah o iddialar doğru değildir. İnşallah Bakan’ın dedikleri doğrudur. Resmi verilere göre matematiksel olarak topladığımızda 344 sayısıyla karşı karşıyayız. Bizdeki rakamlar bunlar.” diye konuştu.

“MADEN İŞLETMECİLİĞİ VE MADEN İŞÇİLİĞİNİN SORUNLARI HEP BİLİNİYORDU AMA SÜREKLİ HASIR ALTI EDİLDİ”

Türkiye’de özellikle madencilik ve maden işçiliğinin problemlerinin hep bilindiğini ama sürekli hasır altı edildiğinin altını çizen Destici, şöyle dedi: “ Kesin çözümleri hiçbir zaman bulunmadı. Yani ne işletmecilik alanında, ne de iş güvenliği anlamında. Avrupa ve Batı standartlarında bir maden işletmeciliğine geçebilirdi Türkiye ama maalesef geçmedi. Peki niye geçmedi? ILO sözleşmesinin neden imzalamadı. ILO sözleşmesini neden imzalamadı derseniz bunun bir tane cevabı var. İşverenlerin istememesi. Yani işveren kendi karını düşündüğü için yüksek maliyetle değil, ucuz maliyetle yüksek kazanç hesapladığı için, amaçladığı için buna direndi. Maalesef Türkiye’yi yönetenler de bu işveren ve işletmecilerin taleplerine boyun eğdiler. Bunun başka hiçbir açıklaması yok.”

"KÖMÜR BİZİM İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP"

"Aslında baktığınız zaman kömür bizim sırtımızı dayayabileceğimiz tek enerji kaynağımız. En yüksek rezervlere sahibiz. Bizim doğalgazımız yok, petrolümüz yok ve biz yüzde 97 enerjiyle dışa bağımlı bir ülkeyiz." diyen Destici şunları kaydetti: "Elektrik üretimimizin önemli bir kısmını kömürle karşılıyoruz. Yani dolayısıyla kömür bizim için, Türkiye için hayati öneme sahip bir maden. Türkiye bu anlamda kömür madeni işletmeciliğinde dünyanın en yüksek teknolojisine ve en iyi standartlarına sahip olması lazım. Yarın bize doğalgazı vermediklerinde, petrolün başına bir şey geldiğinde, bölgemizdeki bir istikrarsızlıktan enerji dar boğazı ile karşı karşıya kalacağız. Bunu çözebileceğimiz birinci kaynakta kömür. Onun için biz ne ocakları kapatabiliriz, ne de bunun sırtımızda bir yük gibi atma yoluna gidebiliriz. Yapmamız gereken, özeli ya da kamu biz Batı standartlarında, Avrupa standartlarında ileri teknolojide işletmecilik yapmak zorundayız."

Başbakanın, 'Bu kazalar, bu hadiseler madenciliğin fıtratında var.' sözünü eleştiren Destici, "Bu kazalar, bu hadiseler madenciliğin fıtratında yok. Türkiye’yi yönetenlerin ve o ocakları işletenlerin fıtratının neticesidir. Yoksa madenciliğin fıtratının neticesi değil. Türkiye’yi yönetenlerin ve o madenleri işletenlerin fıtratının sonucunu yaşıyoruz." şeklinde konuştu.

Soma'da maden faciasında bir takım protestolar yaşanıldığını vurgulayan Destici bu tepkilerin doğal karşılanması gerektiğini belirtti. Destici konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Bu tepkileri böyle durumlarda normal karşılamak lazım. İkili diyaloglara girilmemesi lazım. Çünkü halk tepki gösterebilir. Halk hasıl övüyorsa, nasıl alkışlıyorsa zamanında halk tepkisini de ortaya koyabilir. Yani şiddete başvurmadığı sürece herkes elbette ki protesto hakkını da kullanabilir, eylem hakkını da kullanabilir. Zaten kullanması lazım. Siyasetçilerin kim olursa olsun karşılıklı diyaloga girmemesi lazım. Bunu biz doğru bulmuyoruz. Zaten herkesin gözü önünde oldu bitti. Tabi ki bazı marjinal gruplar var. Her hadiseyi fırsata dönüştürerek, bir karışıklık, kargaşa çıkarmaya çalışanlar var. İstismarcılar var. Bunları elbette iki hukuk içerisinde, kanun ve nizamlara göre müsaade edilmemesi lazım."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.