Nagehan'ın Atatürk yalanı çıkınca çark etti! 'Amaçları beni boğmak'

Nagehan'ın Atatürk yalanı çıkınca çark etti! 'Amaçları beni boğmak'

'Atatürk Dersim'de zehirli gazla katliam yapmıştır' diyen Nagehan Alçı, tepkiler artınca 'FETÖ tarzı psikolojik harp numaraları bunlar. Amaçları şahsen beni boğmak...' dedi.

Eylül ayında Türkiye’yi ‘Katil devlet’ olarak suçlamasının ardından gördüğü yoğun tepkiler üzerine bir süre televizyonlara çıkartılmayan HaberTürk yazarı Nagehan Alçı skandal yorumlarına bir yenisini daha ekledi ve ‘Atatürk zehirli gaz ile katliam yaptı' dedi.

Alman devlet televizyonu ARD’de yayınlanan bir belgeselde, ‘Atatürk, Hitler döneminde Almanya’dan zehirli gaz aldı’ iddialarına hem Almanya’daki Türk toplumundan hem de Türkiye’deki siyasiler ve tarihçilerden tepki gelmiş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Alman televizyonunda yayınlanan belgeselin Türk milletine hakaret niteliği taşıdığını ifade etmişti.

 

Alçı, Türk düşmanlığını ve Türk tarihine karşı hazımsızlığını bir kez daha ortaya çıkarırcasına bu belgeleri kullanarak şu açıklamalarda bulundu:

 

'O belgede 1937 yılında Atatürk’ün imzası ile Meclis Hitler yönetiminden 20 ton gaz alındığı yönünde bir belge. Bu belge daha önce Dersim gazetesinde yer almış. 37-38 Dersim olayları çok acı olaylardır. Atatürk, çok önemli bir lider ama 37-38 yıllarında Dersim’de katliam yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası bulunan belge, dönemin Almanyası ile çeşitli askeri muhimmat alışverişi üzerine kurulu.'

 

 

Alçı’ya tepki gösteren tarihçiler, ‘Bu söyledikleri nedeniyle mahkûm edilmesi gerekir. Sözleri tamamen yalan ve kasıtlı’ yorumunda bulundu.

Söylenildiği gibi iddialar gerçek olsa dahi, Türkiye’de böyle bir gaz bombası atacak uçağın envanterde bulunmadığının altını çizen tarihçiler, bu tip açıklamaların Dersim Olayları’nı öne sürerek konuyu Ermeni meselesine getirmek amaçlı yapıldığının altını çiziyorlar.

 

'HAPSE ATILABİLİR'

 

Konuyla ilgili konuşan tarihçiler Almanya’da yayınlanan belgeselle ve Nagehan Alçı’nın ‘Atatürk Dersim’de zehirli gazla katliam yapmıştır’ iddialarına şu şekilde yanıt verdiler:

'Nagehan Alçı mahkemeye verilirse kesinlikle mahkum olur. Ne dünyada ne bizim belgelerimizde böyle bir olay yok. Almanya ve İngiltere ile yazışmalar var. Ancak Almanya kendi iç karışıklıklarıyla uğraşıyordu. Olumsuz cevap verdi yazışmaya. İngiltere ise 2 yıl sonra cevap verdi ve kabul etmediler. O dönem bu tip alışverişler suç değildi. Askeri faaliyetti. Ancak diğer ülkeler kabul etmediler. Askeri teşkilatımızda gaz maskesi kullanan 1 bölükte 2 kişi vardı. Böyle bir gaz kullanılsa, askerlerimiz de ölürdü. Ya da o gaza mazur kalanların yıllar sonra yan etkileri ortaya çıkardı.'

 

 

Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Tarihi uzmanı ve Türkgün yazarı Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Güler şunları söyledi:

“Bu iddialar yeni değildir. Daha önceki yıllarda da zaman zaman Atatürk’ü suçlamak ve Türk milletini tarih önünde ‘mahkûm’ etmek için ortaya atılmış iddialardan biridir. Zehirli gazı, bazı öldürücü ve yakıcı kimyasalları Birinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler Türk esirlere yönelik olarak kullanmıştır. Türk ordusunun elinde ve envanterinde, hele hele Atatürk’ün yaşadığı dönemde böyle bir kimyasal veya biyolojik silah yoktur. Mesele Ermeni meselesinin devamı mahiyetinde Türk milletini tarih önünde ve insanlık önünde suçlu göstermek ve mahkûm ettirmek çabalarıdır. Son günlerde bir Alman Televizyonundaki yayımlar da aynı kapsamda değerlendirilmelidir. Binlerse suçsuz Musevi’yi katleden Almanlar kendilerine ortak yaratmak peşindedirler.

 

NAGEHAN ALÇI’DAN YANIT

 

Nagehan Alçı program nedeniyle gelen tepkilere bugünkü yazısıyla karşılık verdi.

 

Alçı şunları yazdı:

 

“O yayında Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük bir lider ve evrensel boyutlarda bir devlet adamı olduğunu hatırlatıp, ARD’de yapılan Hitler kıyaslamasının çok büyük bir adaletsizlik olduğunu ben söyledim. Siyaset bilimi açısından Atatürk’e faşist demenin ne kadar yanlış olduğunu ben anlattım o yayında. ARD’nin yaptığını hamasetle değil, bilgi ile altını doldurarak kınadım.

O belgeseli yayına gitmeden Almanca olarak ve çok dikkatli izledim. Yayındaki katılımcıların hiçbiri izlememişti. Onlar da merak ettiler. Hem onlar hem de izleyiciler için özetledim. Yani bahse konu olan belgeselin içeriğini anlattım. Sonrasında da bilgi yanlışlarını hem ben hem Berhan Şimşek düzelttik.

Belgeseli özetlememi son derece planlı bir şekilde kesip biçerek sanki benim Atatürk’e suçlamalarımmış gibi sunmak tam manasıyla onursuzluktur.”

 

'AMAÇLARI BENİ BOĞMAK'

 

Nagehan Alçı “FETÖ tarzı psikolojik harp numaraları bunlar. Amaçları hem Habertürk’ü hem de şahsen beni boğmak...” diyerek şöyle devam etti:

 

“Bizim yayında koyu Atatürkçü kimlikleriyle bilinen iki değerli katılımcı vardı. CHP eski milletvekili ve oyuncu Berhan Şimşek ve 20 sene hakimlik yapmış Kemalist hukukçu Ruşen Gültekin. Ben bu yalancı yayınlarda iftira atıldığı gibi sözler söylesem ilk başta onlar çok tepki gösterirlerdi. Ayıptır ve yazıktır.

O yayında biz katılımcıların tümü, hem ARD’nin kasıtlı ve kötü niyetli yayınını kınamak, hem de 1937-38 Dersim olaylarının çok acı boyutlarını hatırlamak noktasında hemfikir olduk. Çünkü bu bir vicdan meselesi. Zaten biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu acı hadiseden ötürü resmen özür dilemiş bir devlet. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erdemidir bu.

Hatta ben yayında Tunceli Üniversitesi’nin isminin Dersim Pir Sultan Abdal Üniversitesi olarak değiştirilmesini önerince CHP’li Berhan Şimşek de tamamen katıldığını üstüne basa basa vurguladı. Bu öneriyi her vicdanlı Kemalist de onaylayacaktır…

1937-38 Dersim olayları çok üzücüdür. Bunu o dönem bölgede emniyet müdürlüğü yapmış İhsan Sabri Çağlayangil CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği röportajda da açık seçik anlatmıştı.

Ancak bu hadise üzerinden Atatürk’ü Hitler ile kıyaslama hadsizliğine düşmek kabul edilemez!”

 

siyasetcafe.com

 

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.