Örgüt nerede, suç nerede

Örgüt nerede, suç nerede

Gezi Parkı'nın İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından açıldığı 8 Temmuz 2013'te meydana gelen olaylarda gözaltına alınan Taksim Dayanışması üyelerine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame, gönderildiği İstanbul 33'üncü A

İstanbul 33’üncü Asliye Ceza Mahkemesi 3 sayfalık kararında eksik gördüğü gerekçeleri ise 3 madde altında topladı. İade kararında, iddianamede bazı şüphelilerin (5 şüpheli) ‘suç örgütü kurmak ve yönetmek’ suçundan cezalandırılmalarının istendiği hatırlatılarak, “TCK’nın 220/1 maddesinde kanunun suç saydığı filleri işlemek amacıyla örgüt kuran veya yönetenlerin cezalandırılacağı belirtilmiştir” denildi. TCK’nın 78’inci (örgüt) maddesinde de TCK’nın 76 (soykırım ) ve 77 (insanlığa karşı suçlar) maddelerindeki suçları işlemek için örgüt kuran veya yönetenlerin cezalandıracağı ifade edildi. Kararda, iddianame kapsamına göre bir kısım şüphelilerin hangi kanundaki suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettiklerinin anlaşılamadığı belirtildi. Şüphelilerin bu suçtan savunmalarının alınabilmesi amacıyla hangi kanundaki suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettiklerinin iddianamede açıklanması gerektiği vurgulandı.

 

Ayrıca şüphelilerin memura mukavemet suçundan yargılanmalarının istendiği belirtilen geri çevirme yazısında, “TCK’nın 265’inci maddesinde memura karşı cebir veya tehdit kullanılması gerekli olup, dosyamızda kendisine karşı cebir ve tehdit kullanılan kamu görevlisinin müşteki olarak gösterilmesi gerekirken müşteki olarak gösterilmemiştir” ifadesine yer verildi. Müşteki olarak gösterilen Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Başkanlığı ile başkanlıkça kullanılan araca zarar verildiğinin iddia edildiği de hatırlatılarak, hangi şüpheli ve ya şüphelilerin bu araca zarar vermekten dolayı hangi suçtan cezalandırılmalarının istendiğinin açıklanması gerektiği belirtildi.

29 YIL İSTENİYORDU
 
Geçen hafta mahkemeye gönderilen iddianamede, Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu 2’nci Başkanı Ayşe Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, Mimarlar Odası İstanbul Şube Yöneticisi Ender İmrek ile Gezi Olayları platform üyesi Haluk Ağabeyoğlu hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek’, ‘Görevi yaptırmamak için direnmek’ suçlarından 7.5 yıldan 29 yıla kadar hapis istenmişti.

DURUŞMA YAPILMADAN BERAAT
 
Eylül 2013’te de Gezi Parkı eylemleri nedeniyle gözaltına alınan 23 kişi hakkında hazırlanan iddianame suç delili olarak gösterilen maske, baret, deniz gözlüğü, motorcu kaskı, flama, sirke, solüsyon ve sargı bezinin, yasada belirtilen silahlardan olmadığı gerekçesiyle savcılığa iade edilmişti. Savcılık ise, “Şüphelilerin deniz gözlüğü ve gaz maskeleri ile Taksim’de bulunan bir havuza yüzmek amacıyla gelmedikleri, amaçlarının olay çıkarıp güvenlik kuvvetleriyle çatışmak olduğu bellidir” yorumuna yer verdiği iddianameyi, ikinci kez İstanbul 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Savcının iddianamesinde direnmesi üzerine mahkeme, “Gaz maskesi ve deniz gözlüğü silah değildir” diyerek duruşma yapmadan 23 kişi hakkında beraat kararı vermişti. Savcının beraat kararını temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmişti.


Hangi örgütü kurdunuz
 
İDDİANAMENİN iade edilmesi için mahkemeye dilekçe verdiklerini belirten Mücella Yapıcı’nın avukatı Turgut Kazan, mahkemenin iade kararında TCK’da örgüt suçuna yönelik düzenlenmiş kanun maddelerini hatırlatarak, “Örgüt kurdunuz ancak hangi suçu işlemek için örgüt kurdunuz? Hangi suçun işlenmesi için örgüt kurulduğunu göstermeniz gerekir” diye konuştu.

Öğretim görevlilerine Gezi cezası
 
GEZİ eylemlerinin başladığı 4-5 Haziran 2013 tarihinde KESK’in yurt çapında düzenlediği iş bırakma eylemine katılan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde görevli 11 öğretim görevlisi hakkında yürütülen idari soruşturma tamamlandı. Fakülte Dekanı Yusuf Devran’ın talebiyle başlatıldığı iddia edilen soruşturmayla ilgili 8 öğretim görevlisine 24 ay kademe durdurma cezası verildi. Eğitim-Sen Üniversiteler Şube Başkanı İsmet Akça ise kararı eleştirerek, şöyle dedi: “Gezi eylemleri sırasında eylemlere katılan öğretim görevlileri fişlendi. Grev kararı alındığında sendika üyeleri buna uyarlar. Bu da hukuka aykırı bir durum değildir. Bunun cezası olmaz ve benzer şekilde birçok hukuk kararı vardır. Bu karar hukuka aykırı. Bununla ilgili mahkeme kararları var. İtirazda bulunacağız. AİHM’de verilen cezalar vardır. Üniversite yönetimi bunu bilerek yine ceza vermiş. Gezi eylemleri sırasında üniversitede gösterilerek katılan öğretim görevlilerinin fişlendiğini duyduk. Sonra iş bırakma eylemlerinde de bu arkadaşlar hakkında soruşturma açıldı. Biz bu karar itiraz etmek için yargı yoluna gideceğiz. Kararı verenler hakkında şikâyetçi olacağız.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.