Özel okullarda neler oluyor?

Özel okullarda neler oluyor?

Doğa Koleji’ndeki kriz, eğitimde özelleştirmenin bir parçası mı? Diğer özel okulları bekleyen akıbet ne ?

Eylül ayı verilerine göre 2019 yılı içerisinde 150-200 özel okul kapandı ya da devir edildi. En son yaşanan Doğa Koleji’ndeki kriz, eğitimde özelleştirmenin bir parçası mı? Diğer özel okulları bekleyen akıbet ne ? Özel okullar plansız bir şekil demi artış gösterdi?

Doğa Koleji'nde öğretmen maaşlarının üç aydır ödenmediğinin ortaya çıkması ve akabinde yaşanan krizin ardından velilerin gözleri Türkiye'de sayıları oldukça artan özel okullara çevrildi.

DOĞA KOLEJİNDE NELER YAŞANMIŞTI ?

Doğa Koleji'nde maaşlarını alamayan öğretmenler ders boykotu yapmış, çocukları mağdur olan veliler ise yetkililerin çözüm bulması için eylemler düzenlemişti. Milli Eğitim Bakanlığı da okulun kapanması durumunda olası mağduriyetleri önlemek için öğrencilerin özel veya resmi okullara nakledileceğini duyurmuştu.

Doğa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Saçaklıoğlu, mali borçları nedeniyle finansal sıkıntı yaşayan okulun devri için son aşamaya gelindiğini, konuyla ilgili bugün açıklama yapılacağını duyurdu.

51 ilde toplam 411 tane Doğa Koleji adı altında özel okul bulunmakta.

Doğa Koleji Krizi türünün tek örneği mi?

Maalesef sorun yaşayan tek özel okul Doğa Koleji değil, çok sayıda özel okul risk altında..

Türkiye’de 12.809 tane özel okul var

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından "Milli Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2018-2019" verilerine göre Türkiye genelinde 12 bin 809 özel okul bulunuyor. Bu okullarda 1 milyon 440 bin 577 öğrenci okurken, 169 bin 740 öğretmen de görevli bulunuyor.

2012-2013'te yapılan eğitimde 4+4+4 düzenlemesinin ardından verilen "özel öğrenim teşvikleri" özel okul sayılarının artmasına neden oldu.

Eğitim Sen verilerine göre özel ilköğretim (ilkokul+ortaokul) sayısı 4+4+4 öncesine göre %375, öğrenci sayısı %95 arttı. Aynı dönemde özel lise sayısı %340; özel liseye giden öğrenci sayısı da %400 artarken, özel mesleki ve teknik lise sayısı% 850; öğrenci sayısı % 250 artış gözüktü.

Yaşanan plansız artışlar apartmanların hatta ve hatta apartman dairelerinin özel okul haline getirilmesine neden oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl özel okullarda okuyan öğrencilere eğitim ve öğretim desteği veriliyor. 2019'un ilk 6 ayında özel okullara aktarılan kaynak ise 2 buçuk milyar lira.

Yine yandaşlar yine tarikatlar

Eğitim Politikası Uzmanı Prof. Dr. Esergül Balcı da özel okul sayısındaki artışta verilen teşviklerin etkili olduğu görüşünde. Balcı, "Devlet özel okullara giden öğrenciler için bu okullara para ödüyor. Bu da cazip geliyor. Özellikle iktidara yakın iş adamları ve tarikatlar eğitim sektörüne yatırım yapıyor. 'Nasılsa devlet parayı veriyor' yaklaşımı hakim. Ancak bu müteahhit eğitimciler devletten aldıkları parayı inşaat sektörüne yatırdılar. İnşaat sektörü çökünce, her biri birer işletme olan özel okullar da çöktü" diyor.

Özel okullara verilen teşvikler kamusal kaynakları azalttı

Eğitim-Sen Genel Başkanı Aydoğan, "Devlet okullarına zorunlu ihtiyaçları için bile kaynak ayrılmazken, özel okullar kamu kaynakları ile sonuna kadar destekleniyor. Öğrenci ve veliler bu şekilde özel okullara yönlendiriliyor. MEB'in 2019-2023 yıllarını kapsayan Stratejik Planı’na göre bu durumun artarak sürdürüleceği anlaşılıyor" diye açıklama vermişti geçtiğimiz günlerde.

MEB'in 2019-2023 Stratejik Planı’na göre özel öğretimin payı eğitim kademelerine göre okul öncesinde 2012'deki 6.18'den 2023'te 16.2'ye, ilkokulda 2.77'den 5.1'e, ortaokulda 3.51'den 6.5'e, ortaöğretimde 3.62'den 13.5'e yükselecek.

Şu an yüzde 3.23 olan bütçe dışı kaynakların MEB bütçesine oranının da 2023 yılında yüzde 10'a çıkarılması hedefleniyor. Aydoğan'a göre bu hedef, 'eğitim finansmanın çeşitlendirilmesi' adı altında bütçe içindeki kamu payının azaltılacağı, bütçe yükünün ciddi anlamda okulların, dolayısıyla öğrenci ve velilerin sırtına bineceği anlamına geliyor.

Merkezi bütçede de eğitime ayrılan payın azaldığını ifade edilmekte, bu durumun, eğitimde özelleştirmeyi hedefleyen kapsamlı bir planın parçası olduğunu vurguluyor uzmanlar.

2019 yılında 113 milyar 813 milyon TL olan MEB bütçesi 2020 yılı için 125 milyar 397 milyon TL olarak belirlendi. MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı 2019'da yüzde 11.84 iken, 2020 için yüzde 11.45'e geriledi.

MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay ise 2002 yılında yüzde 17.18 iken, 2019'da yüzde 4.88'e geriledi. 2020 için ise bu oran daha da düşerek yüzde 4.65'e indirildi.

"Devlet eğitimden kısınca, yoksul aileler çocuklarını ya imam hatiplere ya da tarikat okul ve yurtlarına göndermek zorunda kaldılar.

Açıklamalarında eğitimin kamusal bir zorunluluk olduğunun altını çizen Balcı, "Devlet eğitimden kısınca, yoksul aileler çocuklarını ya imam hatiplere ya da tarikat okul ve yurtlarına göndermek zorunda kaldılar. Çocuklarını imam hatiplere ya da tarikat okullarına göndermek istemeyen orta ve orta üst gelir grubu ise özel okulları tercih ettiler. Aslında bu kadar basit bir denklem söz konusu" diye konuşuyor.

Asıl kilit soru ise şu: “ Peki devlet önemli oranlarda teşvik verirken özel okullar neden finansal sıkıntılar yaşıyorlar?”

Esergül Balcı’ya göre sorun, verilen teşviklerin amaç dışı kullanılmasından kaynaklanıyor.

Balcı, "Devlet öğrencilerin parasını ödüyor. Özel okul sahipleri ise parayı başta inşaat olmak üzere farklı rant alanlarına kaydırıyor. Buna ilişkin doğru bir düzenleme ve denetleme de olmadığı için sistem çöküyor. Bazı düzenli eğitim kurumları haricindeki çoğu özel okula hatta vakıf üniversitesine devletin el koymak zorunda kaldığını göreceğiz. Belki bu sömestr belki 2020-2021 eğitim öğretim yılında" diyor.

Öte yandan özel okullar, öğretmenler açısından da sorunlar içeriyor.

Doğa Koleji'nde maaşlarını alamayan öğretmenlere dikkat çeken Eğitim Sen Başkanı Aydoğan, bunun yaygın bir sorun olduğu görüşünde. Atanamayan öğretmenler konusunun bazı özel okul sahipleri tarafından kullanılan bir süreç haline geldiğini söyleyen Aydoğan, bu okullarda öğretmenlerin çok düşük ücretlerle, esnek çalışma koşullarıyla ve güvencesiz çalıştığını, bu şekilde çalıştıkları için de öğretmenlerin ciddi mobbing yaşadığını belirtiyor.

"Rant için özel okul açanlar atanamayan öğretmenlerin çaresizliğinden yararlanıyor."

Prof. Dr. Balcı da sıkıntının kaynağının devletin eğitim politikaları olduğu görüşünde. 4+4+4 uygulamasına geçilen 2012 yılından bu yana 5 bine yakın ilkokulun kapatıldığını söyleyen Balcı, şöyle devam ediyor: "Öğretmenler ya işsiz kaldı ya da atanamadı. Niteliksiz işlerde çalışmak zorunda bırakıldı. Rant için özel okul açanlar da bu öğretmenlerin çaresizliğinden yararlanıyor."

Eğitimin sıradan bir kamu hizmeti olmadığını vurgulayan Balcı, "Eğer mevcut haliyle devam ederse ne kadın cinayetleri engellenir, ne milli gelir artar, ne bilimsel ve teknolojik gelişmeler ortaya çıkar" öngörüsünde bulunmakta.

Peki uzmanlar yaşanan problemlerin çözümü için ne öneriyorlar?

Eğitim uzmanlarına göre, mevcut eğitim politikaları hem öğretmenler hem öğrenciler açısından hak ihlallerine yol açmakta.

Yaşanan problemlerin önüne geçmek için ise bütçeden eğitime ayrılan pay artırılarak özel okullara teşvik uygulamasına son verilmesi, bilimsel ve çağdaş normlara göre müfredatlar hazırlanması gerekmekte.

 

 

Siyasetcafe.com

 

 

 

İlgili Haberler

Kaynak:DW Türkçe - Pelin Ünker

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.