Özhaseki’den Ankara’ya Alparslan Türkeş sözü

31 Mart 2019 Yerel Seçimler öncesinde AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, 12 Eylül Mağduru Taş Medreseli Ülkücüler ile müzeye çevrilen Ulucanlar Cezaevi’nde düzenlenen yemekte buluştu.

Taş Medreseli Ülkücülerin Ulucanlar Cezaevi’nde düzenlediği anlamlı yemeğe Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal, Cumhur İttifakı’nın Altındağ Belediye Başkan Adayı Doç. Dr. Asım Balcı da katıldı. Yemeğe 12 Eylül Mağduru Taş Medreseli Ülkücüler büyük ilgi gösterdiler.

Ulucanlar Cezaevi’nde düzenlenen yemekli toplantının açılış konuşmasını Taş Medreseliler Derneği’nin Başkanı Naim Yanık gerçekleştirdi.

Yanık’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım Taş Medreseli Ülkücüleri “cürümlerim” diye selamladı.

Yıldırım, Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan kuşatılmaya çalışılmasına karşı geçmişte olduğu gibi Türk Milliyetçilerinin ve ülkücülerin her zaman uyanık ve mücadeleye hazır olduğunu ifade ederek, “Geçmişte ülkemiz ve davamız uğruna yaptığımız mücadele için verdiğimiz bedeller ortadadır. Dar ağaçları ve zindanlarda işkencelerle geçen çileli yıllardan bugünlere geldik” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım Türkiye’nin 12 Eylül darbesinin ardından 15 Temmuz’da FETÖ’cü emperyalist bir darbe girişimiyle daha karşılaştığı ancak Türk Milleti’nin bir bütün olarak alçak darbe girişimini çıplak yumruklarıyla engellediğini, ülkenin ve milletinin bütünlüğünü korumak için canını ortaya koyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin varlık ve bütünlüğüne kast eden FETÖ’cü bu alçak girişim ülkemizin milli güçlerinin bir araya gelmesini mecbur bırakmıştır. Böyle olmasından da hayırlar ve güç doğmuştur. Bu milli gücün bugünkü karşılığı AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı olarak ortaya çıkmıştır.

15 Temmuz gecesi alçak darbeci FETÖ’cülerin Ankara’nın semalarından alçak uçuşlar yaptığı zaman Liderimiz Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi’nin tüm ışıklarının açılmasını emretmiş, dönemin Başbakanı’nı aramış demokrasinin ve Türkiye’nin ilelebed yanında olduklarını ilan etmiştir.

24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinde Türkiye’nin milli gücü olan Cumhur İttifakı seçimlerden zaferle çıkmış, ülkemizin idaresine ipotek koymaya çalışanları hüsrana uğratmıştır.

Bugün Türkiyemizin geleceğinin garantisi olarak yola çıkan Cumhur İttifakı birlik ve beraberliğini daha da pekiştirerek 31 Mart 2019’da gerçekleşecek olan Yerel Seçimlere girmektedir.

Karşımızda adına Millet diyen bir Zillet ittifakı oluşturulmuş, ülkemizde sanki bir şeyler yaşanmamış, milli bekamız tehdit altında değilmiş gibi, aziz Milletimize çeşitli tefrikalarla yaklaşmakta verilen mücadeleyi basitleştirmeye, ucuzlatmaya çalışmaktadır.

CHP ve İYİ Parti’nin görünürde oluşturduğu bu ittifakın bir de görünmeyen müttifikleri vardır. Bölücü terörist PKK’nın siyasi uzantısı HDP’den Türkiye’nin birliğine ve varlığına düşman olan ne kadar aşırı sol terörist örgüt var ise bu görünmeyen bileşenlerdir. Aslında kendileri ne kadar inkar etmeye çalışsalar da HDP’nin sözde Kürdistan’da aday çıkartacaklarını ve Batı’da da AK Parti MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nı geriletmek, kaybettirmek için 11 büyük şehirde aday göstermeyerek çalışacaklarını ilan etmeleri gizli, kirli ve şerli zillet ittifakını açığa çıkarmıştır.

Türk Milliyetçilerinin, ülkücülerin safı, yeri, tarafı bellidir. Buna rağmen bu kirli ittifaka destek istenmektedir. Ne için istenmektedir bu destek?

Bugün bu salonda 12 Eylül’ün zalim savcısı Nurettin Soyer’in işkencelerinden geçmeyen var mıdır?

Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i asamadığı için üzülen Nurettin Soyer’in oğlu Tunç Soyer’i CHP İzmir’den aday yapmıştır. Tunç Soyer babasından gurur duyduğunu söylemiş ve babasına toz kondurmamaktadır.

Saadet Partisi’nin Lideri Temel Karamollaoğlu babasının suçları evlatlarını bağlamaz diyerek fetvasını vermiştir. 12 Eylül darbesinin mağduru olan, çilesini çeken, zindanlarında işkence gören, dar ağaçlarında asılan biziz. Evimizden barkımızdan, çoluğumuzdan çocuğumuzdan olan biziz. Bağışlayan, affeden onlar. Bizimle bir helallik almak ihtiyacını duymadan sırf kirli ittifaklarını örtbast etmek için yüce dinimizin arkasına sığınanlara bir bakın. Daha da önemlisi kendisini ülkücü olarak nitelendirip, bunca acıyı bir kenara atıp, CHP’nin kanatları altına girip ülkücülerin katilinin oğlu ile sırıtarak poz verenlere bir bakın. İşte bu zoruma gidiyor. Kanıma dokunuyor. Hangi ülkücünün zoruna gitmez ve kanına dokunmaz ki.

Ankara’da HDP’nin açıktan destek verdiği CHP İYİ Parti’nin adayı Mansur Yavaş da, Cumhur İttifakımızın adayı olan Mehmet Özhaseki de benim şahsen çok uzun zamandan beri tanıdığım insanlardır.

“ÖZHASEKİ VE BALCI MHP’NİN ADAYIDIR”

Mansur Yavaş ile geçmişte siyaset yaptım. Ben Ankara İl Başkanı olduğum zaman kendisi de MHP’den Beypazarı Belediye Başkanı idi. Kendisi geçmiş ANAP döneminde projelendirilmiş olan bir proje ile Liderimiz Devlet Bahçeli’ye geldi. Destek istedi. Genel Başkanımız da Mansur Yavaş’ın Beypazarı projesine destek amaçlı dönemin parasıyla 2 trilyon lira kaynak sağladı, onlarca bürokratı ve uzmanı bu proje için Beypazarı’na sevk etti ve bugünkü Beypazarı meydana geldi. Şimdi bugün Genel Başkanımızın desteğini ağzına dahi almadan HDP destekli CHP’nin kanatları altında ülkücülerin katilinin oğlu ile sırıtarak pozlar verip, Ankara’da ülkücülerden yüzü kızarmadan oy istiyor. İşte bunun olmayacağına, ülkücülerin bu yüzsüzlüğe prim vermeyeceğine tüm kalbimle inanıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti ile ilkeli, ölçülü, açık, şeffaf Türkiyemizin geleceğini garanti altına almak için Liderimiz Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde mezara kadar sürecek bir ittifak yapmıştır. Buradan ilan ediyorum ve herkes bilsin ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı geçmişte öğrenci yurdunda beraber mücadele ettiğimiz, ülkücü geçmişine şahsen şahit olduğum Mehmet Özhaseki’dir, Altındağ Belediye Başkan Adayı Asım Balcı’dır. Türkiye’nin tamamında Cumhur İttifakı’nın tüm adayları aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayıdır.”

ÖZHASEKİ’DEN ANKARA’YA ALPARSLAN TÜRKEŞ SÖZÜ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım’ın ardından kürsüye gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki hayatı boyunca Hakk’ın ve doğrunun yanında olmak için mücadele ettiğini ve önemli olanın son nefesi haklı bir mücadelenin yanında olarak vermek olduğunu söyledi.

Kayseri’de 5 dönem yaptığı Belediye Başkanlığı döneminde hak, hukuk ve adalet ölçülerinden ayrılmadan borçsuz bir belediye bıraktığını ifade eden Özhaseki, Bakanlık döneminde yaptığı işlere de vurgu yaptı.

Özhaseki "kameraları kapatın, ülkücü kardeşlerimle hasbihal etmek istiyorum" dediği konuşmasında şunları söyledi:

“Türkiye’nin altına hendekler kazarak, bombalar koyarak Güneydoğulu vatandaşlarımızı esir almak, ülkemizi bölmek isteyen hain teröristlere karşı devletimizin verdiği kararlı ve şanlı mücadelenin ardından, bölge insanımıza devletin şefkatini, hizmetini götürmek için büyük bir mücadele içerisine girdim. Sokak sokak gezdim. Gece gündüz, halkımızın arasına sokulmak istenen fitnenin başarıya ulaşmaması için çalıştım. Devlet yöneticileri için aslolan memleketin huzurunu ve imarını sağlamak, irfanını yükseltmektir.

Bugün burada başardıklarımızın huzuru ile karşınızdayım. 5 dönem Belediye Başkanlığı, Bakanlık yapmış birisi, tüm hırslardan arınmış Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak bulunuyorum. Amacım, edindiğimiz tecrübeler ile Türkiyemizin Başkenti’ni geleceğimize mamur halde taşımaktır. Önemli olan da budur zaten. Yoksa kuru bir Başkanlık sevdasında olan birisi değilim.

Ben bu seçimde rakiplerimle Ankaramız için projelerimizi konuşmak, yarıştırmak isterdim. Ankara’nın tüm çehresini değiştirecek, Ankara’ya yeni bir Ankara katacak binlerce her biri birinden kıymetli ayakları yere basan proje hazırladık. Fakat görüyorum ki, benim bu çalışmalarımın rakiplerimde bir karşılığı yok.

Mansur Yavaş beye projeleriniz nedir diye soruluyor, kendisi duraksadıktan sonra Ankara’ya ucuz su diyor. Bu proje değil ki, tarife meselesidir. Zaten Gerede’den getireceğimiz temiz kaynak suyu ile bu meseleyi zaten hallediyoruz.

Türkiye’nin Başkenti’nin güçlü ve kararlı bir yönetimle geleceğe ve ufka bakan tecrübeye ihtiyacı var. Biz bunun için buradayız.

12 Eylül Darbesi’nin sembolü olarak bugün müze haline getirilmiş olan Ulucanlar Cezaevi’nde Taş Medreseli Ülkücü kardeşlerimle bir araya gelmekten ve verdikleri anlamlı destekten büyük gurur duydum.

İnşaallah Türkiye’nin tamamında olduğu gibi aynı kararlılık, aynı ruh ile Ankara’mızın geleceğini birlikte inşaa edeceğiz.

Buradan ülkücü kardeşlerime bir söz daha vermek istiyorum seçimi kazanır kazanmak ilk yapacağım işlerden birisi de Ankara’da merhum Alparslan Türkeş adına bir kültür merkezi inşa edeceğim.”

ÖZHASEKİ’DEN ANLAMLI HEDİYE

Konuşmaların ardından Türkiye’nin kurucu Lideri Atatürk ve ülkücülerin başbuğu Alparslan Türkeş ile tüm şehitlerimiz adına dua edildi ve fatiha okunarak yemeğe geçildi.

Bu arada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’den Taş Medreselilerin başkanı Naim Yanık’a çok anlamlı bir hediye verildi. Özhaseki, Naim Yanık’a cezaevinde yattığı dönemde kendisinin yazdığı ve Ulucanlar Cezaevi yönetimi tarafından “okundu” mührü bulunan kitabı hediye etti.

Bu hediyeyi büyük bir şaşkınlıkla alan Taş Medreselilerin Başkanı Naim Yanık’ın oldukça duygulandığı görüldü.

Taş Medreseli Ülkücülerin Ulucanlar Cezaevi'nde verdiği yemekten kareler:

Hakan Sönmez

Siyasetcafe.com