Sait Çamlıca'nın 'Sosyal medya çağında din tartışmaları ve gençler' kitabı çıktı

Sait Çamlıca'nın 'Sosyal medya çağında din tartışmaları ve gençler' kitabı çıktı

Siyasetcafe yazarımız Sait Çamlıca'nın kitabı 'Sosyal medya çağında din tartışmaları ve gençler' çıktı.

Yazarımız Sait Çamlıca'nın kitabı 'Sosyal Medya Çağında Din Tartışmaları ve Gençler' kitabı çıktı.

 

İşte Çamlıca'nın kitabından notlar:

 

Her kuşağın kendine has özellikleri vardır. Bu farklılıklar bazen yaşadıkları yerden kaynaklanır bazen yaşadıkları dönemle şekillenir. Yirminci yüzyılın en bahtsız kuşağı 1880 ile 1905 arasında doğanlar olduğunu yazar araştırmacılar. Çünkü o dönem doğmuş olanlar üç tane büyük felaketi yaşadılar. Birinci dünya savaşı, İspanyol gribi ve ikinci Dünya Savaşı… 1947 ile 1965 arası doğanlar için Bebek patlaması kuşağı (BabyBoomers) denildi. Yüzyıl içerisinde en çok çocuk doğumunun yaşandığı yıllar olduğu için bu isimle anılıyor. Daha sonra doğan çocuklar ise sırasıyla X,Y,Z kuşağı olarak adlandırıldılar. 

Elinizdeki kitap bir kuşak araştırması çalışması değildir. İnternet Neslinin Din Algısı üzerine çalışanlar var. Ben bu kitabı hazırlarken sosyal medya çağı üst başlığını tercih ettim. Z Kuşağı olarak tanımlanan, 2000 yılından sonra doğmuş olan gençlerin sosyal medya vesilesiyle nelere şahit olduklarını, şahit olduklarının onları nasıl etkilediğini analiz etmeye ve yetişkinlere göstermeye çalıştım. 

 

gu-002.jpg

 

Geçmişte yaşamış kuşaklar hakkında yazmak kolaydır. Zor olan ise içinden geçtiğin kuşak hakkında bir şeyler yazmaktır. Z Kuşağı olarak tanımlanan 2000 sonrası doğan gençlerle ilgili otuz yıl sonra yazı yazmak çok daha kolay olacak. 

Sosyal Medya öncesi Futbol tartışmaları da farklıydı, eğitim tartışmaları da. Bir futbol maçı sahada oynanır, taraftarlar tezahürat eder ve maç sonrası dağılırdılar. Bazen kavgalar olsa bile bu tartışma, heyecan veya kavga orada ve o an şahit olanlar arasında yaşanırdı. Din tartışmaları da tarih boyunca hep yaşanmış. Ancak genelde ‘has dair’ içerisinde yaşanmış bu kavgalar. Alimler bazen bir araya gelerek bazen cami kürsülerinden birbirlerinin fikirleri aleyhinde konuşarak tartışmışlar. Geniş halk kitleleri bu tartışmalara pek dahil olamamışlar. Sosyal medya çağında has dair kalmadığı için artık hepimiz bu tartışmalara şahit oluyoruz. 

Teknoloji Kuşatmasında Geleceğimiz adıyla yayınladığım kitabımda ‘İnsanlık tarihinde ilk defa’ diye başlayan birçok cümle kurmak zorunda kaldım. Bu kitabın konusu için de aynı cümleyi kurarım. İnsanlık ve İslam tarihinde ilk defa sosyal medya çağında din tartışmalarına şahit oluyoruz. Bu tartışmaların gençler üzerindeki etkisi nedir? Tartışılan konulara nasıl bakıyorlar? Diyanet bu tartışmalarda nerede duruyor? Bu ve benzeri sorulara cevap bulmaya çalıştım. 

Sosyal Medya Olsaydı?

Farklı fikir tartışmalarının tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Müslümanlar arasındaki fikir farklılıklarının tarihi de İslam tarihi kadar eskidir. Farklı fikirler, kıymetini bilenler için büyük bir zenginliktir. Ancak ilk defa sosyal medya çağında farklı fikir tartışmalarına şahit oluyoruz. Hz. Osman dönemiyle yoğunlaşmaya başlayan bu tartışmaların yapıldığı hiçbir dönemde sosyal medya yoktu. Peki ya olsaydı nasıl olurdu diye hiç düşündünüz mü? Mesela mezhep imamları sosyal medya kullansaydı nasıl bir tartışma ortamı olurdu? 

Peygamberler, Mezhep imamları veya alimlerin hiçbirisinin böyle bir tecrübesi yok. Ancak hepimiz bu süreci yaşıyoruz. Bu süreç yetişkinleri nasıl etkiliyor? Gençler üzerinde nasıl bir iz bırakacak? Bu soruların cevaplarını yaşayarak öğreneceğiz. Ben bu kitap çalışmasıyla, bu sürecin tam ortasından geçerken gözlemlediklerimi yazdım. Daha geniş daha önemli daha faydalı çalışmalar yapmak isteyenlere küçükte olsa bir kapı aralamayı başarmış olmayı umuyorum. 

 

Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.