Savcı Sayan'dan şok iddialar
Savcı Sayan, CHP'li eski 2 üst düzey yöneticinin bir medya patronuyla görüştüğünü açıkladı.
24 Ankara Haber Müdürü Melik Yiğitel'in canlı yayında sorularını yanıtlayan eski CHP'li Savcı Sayan, CHP'li eski 2 üst düzey yöneticinin bir medya patronuyla görüştüğünü açıkladı.
Sayan, "Bakın, bundan birkaç gün önce CHP'nin eski 2 üst düzey yöneticisi büyük bir medya patronunu ziyaret ediyorlar evinde. 10 gün önce işte, gidiyorlar, ya diyorlar ki sen hakikaten çok başarılı bir iş götürüyorsun, senin yazarların, çizerlerin hükümete iyi yükleniyor, hükümeti neredeyse çok yıprattınız, düşüreceksiniz. Ya diyor ben aslında çok riske edeceğim diyor, televizyonlarımı, medyamı, her şeyimi riske edeceğim diyor fakat ben bu Kılıçdaroğlu ve yanındakilere güvenmiyorum. Güvensem bu hükümeti yerle bir ederim. Ya düşünebiliyor musun, bu bir darbedir" dedi.
Savcı Sayan'ın olay açıklamalarından bazı satır başları:
HERKESİN CHP'Yİ YÖNETEMEYECEĞİNİ YENİ YENİ GÖRDÜLER
Hatırlarsanız Baykal gittikten sonra yeni gelen arkadaşlarımızın ilk beyanları sayın Baykal döneminde adayların geç açıklanmasından dolayı yeterince hazırlık yapamamaları yönündeydi ve "Gelir gelmez bu açığı kapatacağız. 1 yıl önceden adayları belirleyeceğiz ve bütün herkes sahada olacak ve çalışacak" deniliyordu. ama başa geldikten sonra bunların böyle kolay olmadığını, yönetimin çok da küçümsenecek birşey olmadığını ve herkesin CHP'yi yönetemeyeceğini arkadaşlar yeni yeni anlamaya başladılar. Bunlar basiretsiz,güçsüz.. Bilmiyorlar anlamıyorlar.. Parti tüzüğünü, parti geleneğini, partinin hiyerarşik yapısını ve örgütünü dinlemeyen, her kafadan bir ses çıkan çok başlı bir görüntü var. Herkes genel başkan, nöbetçi genel başkanlık dönemi başlamış..
GENEL BAŞKAN DA DAHİL YÖNETİM İSTİFA ETMELİ
Herkes kendine göre bir aday seçip onu diretiyor ve kimse parti meclisini dinlemiyor ve MYK'da uzlaşamıyor. Bütün bunlar CHP'de bir karmaşaya sebep olmuştur. CHP hak etmediği olaylarla karşı karşıya kalmıştır. İdeoloji ve prensip diye birşey kalmamıştır.Bunların hiçbiri önemli değil. Yeter ki medyatik olsun.. 'Birileri düşsün de neye mal olursa olsun' mantığıyla yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Ben genel başkan da dahil yönetimdeki bu arkadaşların bir an önce istifa etmelerini bekliyorum. CHP, bu kadar yerlerde sürünecek bir parti değildir.
İSTİFA EDENLER HİÇE Mİ SAYILDI?
Ben 4 yıldır CHP'nin dizayn edildiğini ve yok edilmek istendiğini söylüyorum. Okların kırıldığını ve Kılıçdaroğlu'nun başkaları tarafından yönetildiğini ve Kılıçdaroğlu'nun ve yönetimin de farkında olmadan bunlara alet olduğunu 4 yıl boyunca TV'lerde dillendirdim. Fakat bizim örgütü kazana bırakılmış kurbağa misali altını yavaş yavaş ısıtarak, birden bire değil de yavaş yavaş bu durumlara kadar getirdiler.
SARIGÜL CHP'YE DEĞİL, CHP SARIGÜL'E KATILMIŞTIR
Sarıgül CHP'ye değil, CHP Sarıgül'e katılmıştır. Görüyoruz ki Sarıgül'ün eski eşi aday, oğlu aday, bacanağı aday, iş ortağı aday.. Bu bir aile partisi midir? Bu nasıl bir anlayıştır? Örneğin Beşiktaş Belediye Başkanı olarak açıklanan Murat Haznedar 2011 seçimlerinde Ordu'da bağımsız aday olmuştur ve her gittiği yerde "Bağımsız adayım. Bağımsızlık yürek ister. Ben Genel Başkan atamalarına direniyorum. Bunlar emek hırsızıdır" deyip CHP'nin oylarını azaltmıştır. Şimdi ise o arkadaş gelip Sarıgül'ün atamasıyla Beşiktaş Belediye Başkan adayı oluyor ve bize de diyor ki "Bunu hazmedin"
CHP'DE 'ÇOK BAŞKANLIK' DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR
Hacivat-Karagöz gibi birileri oynatıyor onları.. CHP'de eş başkanlık dönemi başlamıştır hatta bana göre "Çok başkanlık" dönemi başlamıştır. Bakın ayın 18'inde adayları belirlemek için son gün ama daha bizim ilçe belediye başkan adaylarımız belirlenmemiş. Bütün bunların hiçbiri henüz yapılmamıştır.
BUNLAR MI ÜLKEYİ YÖNETECEK?
Bunlar mı CHP'yi yönetecek? Bunlar mı ülkeyi yönetecek? CHP'nin 10 tane adayını belirlerken bu kadar kargaşaya sebep olan kadroların kalkıp "Biz Türkiye Cumhuriyetini yöneteceğiz" demeleri kadar acı birşey olabilir mi?
BAYKAL'A BAŞBAKANLIK TEKLİF EDİLDİ!
Baykal zamanında şöyle bir anlayış vardı. Başbakan ve Bakanlar yurtdışında iken Türkiye'nin elini zayıflatacak şeyler yapmamamız talimatı geldi Baykal'dan. Baykal bunlara (CHP'yi dizayn etmek isteyenlere) direttiği için gitti. Baykal'a ne teklifler geldi. "Seni Başbakan yapabiliriz yeter ki bizim dediğimizi yap" denildiğini ancak Baykal'ın bunları elinin tersiyle ittiğini belirtti.
"CHP ESKİ 2 ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİ BİR MEDYA PATRONUYLA GÖRÜŞMÜŞ"
"Medya ile iş dünyası birbirinin içerisine girmiş. Biliyorsunuz zaten, adam gazetesini kara geçirmek için ya da fabrikasını kara geçirmek için gazetesini kullanıyor, gazetesini kara geçirmek için fabrikasını kullanıyor. İkisinin toplamını elde edebilmek için de siyasileri kullanıyor. Böyle bir düzen var. Bakın, bundan birkaç gün önce CHP'nin eski 2 üst düzey yöneticisi büyük bir medya patronunu ziyaret ediyorlar evinde. 10 gün önce işte, gidiyorlar, ya diyorlar ki sen hakikaten çok başarılı bir iş götürüyorsun, senin yazarların, çizerlerin hükümete iyi yükleniyor, hükümeti neredeyse çok yıprattınız, düşüreceksiniz. Ya diyor ben aslında çok riske edeceğim diyor, televizyonlarımı, medyamı, her şeyimi riske edeceğim diyor fakat ben bu Kılıçdaroğlu ve yanındakilere güvenmiyorum. Güvensem bu hükümeti yerle bir ederim. Ya düşünebiliyor musun, bu bir darbedir. Medya patronu iki tane eski genel başkan yardımcısına bunu söylüyor. Yahu bu darbedir biliyor musunuz? CHP eğer bundan bir şey bekliyorsa, CHP o zaman demokrasi düşmanıdır. O medya patronu bunu söylüyorsa, demek ki medya patronunun elinden tank olsa yürütecek ve bu hükümeti devirecek. Yani bu vatandaş oy vermiş vermemiş önemli değil. Sandık falan önemli değil. Önemli olan medya patronunun keyfi bozulmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.