Suriye'ye Savaş Tapesi

Suriye'ye Savaş Tapesi

Türkiye, seçim öncesi çalan savaş tamtamlarını konuşuyor...

YouTube'a  yüklenen ve  Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ile Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu öne sürülen ses kaydı muhalefetten çok sert açıklamalar gelmesine neden oldu. 

 

MUHALEFET ATEŞ PÜSKÜRDÜ!

 

SANSÜRSÜZ HABER'e konuşan siyasetçiler, kayıtta Hakan Fidan olduğu öne sürülen kişinin  "Gerekirse Suriye'ye dört adam gönderirim. Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesine'de saldırtırız" sözlerine ateş püskürdü. 

 

Erdoğan Toprak - CHP Genel Başkan Yardımcısı

 

"NERON GİBİ YAKARAK GİTMEK İSTİYOR"

 

"Böyle birşey olabilir mi?  Kendi kibirleri için,  bu ülke evlatlarını şehit olmasını göze alıyorlar.  Komşusuna savaş açmayı konuşabiliyor. Koltuk hırsı Başbakan Erdoğan ve bürokratlarının  gözünü kör etmiş! Bu tehlikeli bir oyun...  Koltuğa gelmek ne kadar önemli ve erdem gerektiren bir durumsa, o koltuğu bırakıp,  gitmek de bir erdem. Bunlar gidecek ama Neron gibi yaparak; yakarak, yıkarak gitmek istiyorlar."

 

Faruk Bal - MHP  Konya Milletvekili

 

"Seçime iki gün kala, AKP aleyhine çığ gibi büyüyen seçmen tepkisini ortadan kaldırabilmek için AKP her yola başvurarak, halkın bilgi edinme hakkını ortadan kaldırmaktadır. Twitter yasaklandı. Youtube'a kısıtlama geldi. RTÜK kanunun, savaş ve olağanüstü hallerle ilgili kısıtlama maddesinden yararlanarak vatandaşın haber alma hakkı engelleniyor. Bu Kaddafi Libya'sında, Saddam'ın Irak'ında görülebilecek, ancak  diktatörlerin yapacağı bir iştir. 

 

"AKP, PANİK İÇİNDE!"

 

AKP de 12 yıllık iktidarı dönemindeki yolsuzluklarının, hırsızlıklarının, kara para aklamasının, uluslararası teröre yardımının teker teker ortaya çıkması üzerine, bunların halk tarafından öğrenilmesini engellemek için bir korku imparatorluğunda görülebilecek tüm yasakları getirmektedir. 30 Mart'ta, oylarının yüzde 30'un altına düşmesinden korkmaktadır. O yüzden  panik ile akla hayale gelmeyecek işler yapmaktadır. Suriye'ye savaş açmak dahil, Başbakan; üzerine üniforma geçirip, başına miğfer, omuzuna apoletler takıp , muzaffer komutan edasıyla bunu oya çevirmek ve sandığa öyle gitmek istemektedir. Ancak sandıktan hezimetle çıkacaktır. AKP,  millet vicdanında mahkum edilmiş bir partidir. Milletin vicdanı, AKP iktidarının çöküşü şeklinde tecelli edecektir. 

 

"SURİYE SAVAŞI, TÜRKİYE'NİN 100 YILINI KARARTIR!"

 

Suriye ile Türkiye arasında kan akar, husumet doğarsa; bu önümüzdeki yüz yılı karartacak üç önemli sonuç doğurur. 

 

1-Bu sadece Suriye ile savaş olmaz; aynı zamanda Şia inancını benimseyen İran, Irak'ın merkezi hükümeti ile Hizbullah vb. örgütlerle aramızda husumet yaratır. 

 

2-Arap dünyası ile Türkiye Cumhuriyeti arasında husumet yaratır. Arap dünyası hala İsrail ve Cezayir ile ilgili Birleşmiş Milletler'de Türkiye'nin verdiği oyu unutmamıştır. Her uluslararası sorunda bunu masaya getirmektedir. Suriyeliler bu savaşı da unutmayacaktır. 

 

3-Böyle bir savaş, İslam dünyasının  Şii / Sünni şeklinde bölünmesine yol açabilir. Büyük Ortadoğu projesinin mimarları zaten bunu öngörmektedir. BOP Eş Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, içine girdiği rüşvet- yolsuzluk- kara para aklama - uluslararası ambargoyu delme-terör örgütlerine yardım etme - altın kaçakçılığı gibi suçlardan paçasını sıyırabilmek için sandıktan savaş gerilimi ile muzaffer komutan edası ile çıkabilmek için bir çılgınlık yaparsa, Türkiye'nin yüz yılını karartacak bu üç önemli bataklığa, ülkeyi batırmaktan dolayı hem tarih hem Türk milleti hem de Türk vatandaşları önünde ilelebet mahkum olacaktır. 

 

"DEVLETİN KURUMLARI, ERDOĞAN'IN ÇIKARLARI İÇİN ÇALIŞIYOR"

 

Atilla Kart - CHP Konya Milletvekili

 

"Deniz Baykal'a ilgili kasetler,  gelişmeler ve diğer süreçler gözönüne alındığında aslında Türkiye Cumhuriyeti'ndeki  bu yasadışı yapılanma, oligarşim, hukuk dışı yapılanmanın boyutu da ortaya çıkıyor. Devletin kurumları, MİT dahil, diğer anayasal kurumlar dahil olmak üzere; Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak aklını harekete geçirmek ve çıkarlarını korumak yerine, artık Hükümetin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın  kişisel ve siyasi çıkarlarını korumak üzerine görev yapar hale gelmiştir. 

 

"17 ARALIK KONUŞULMASIN DİYE ÜLKEYİ SAVAŞA SOKACAKLAR!"

 

Bunu, bu noktaya getiren en önemli süreçlerden birisi 17 Aralık'ta ortaya çıkan o kirli yapılanma... Bu kirli yapılanmanın üzerinin örtülmesi için, 17 Aralık ve diğer gerçek gündemlerin konuşulmasını önlemek için  için Türkiye' yi savaşa sokmaktan kaçınmayacak bir anlayış, ülkeyi yönetiyor.  Türkiye Cumhuriyeti'ni bekleyen en büyük tehlike, ulusal barışımızı ve toplumsal güvenliğimizi bekleyen en büyük tehlike, budur. Ancak, halkımızın sağduyusuna inanıyorum. Bu oyuna  fırsat vermeyecek ve halkımız itidalini koruyacaktır."  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.